20 Ocak 2023 04:55

Grevdeki Kartonsan işçisi: Bize fabrika lazım ama tarım olmadan nasıl olacak?

Yaklaşık 5 yıldır Kartonsan’da çalışan, bir taraftan da hayvancılıkla uğraşan bir işçi ile bu bölgede yıllar içinde yaşanan değişimi konuştuk.

Fotoğraf: Gözde Meydan/Evrensel 

Paylaş

Gözde MEYDAN
Kocaeli

Kocaeli’de Başiskele’nin sınırları içinde bulunan Kullar bölgesi 50 yıl öncesine kadar geniş tarım arazilerinin ve otlakların bulunduğu bir bölgeyken, şimdi yerleşim yerlerinin arasında bile fabrikaların kurulduğu bir yere dönüşüyor. Öyle ki bu bölgede bulunan ve iki tarafı lastik, geri dönüşüm, kimya, metal fabrikalarıyla dolu olan Kilez Deresi, bu fabrikaların atıkları nedeniyle şimdilerde simsiyah akıyor. Ağırlıklı olarak Karadeniz’den göç almış olan bölgede şimdilerde grev sesi yankılanıyor: Kartonsan...

Yaklaşık 5 yıldır Kartonsan’da çalışan, bir taraftan da hayvancılıkla uğraşan bir işçi ile bu bölgede yıllar içinde yaşanan değişimi konuşuyoruz. 150 yıl önce Trabzon’dan bu bölgeye göç etmiş, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan ailesinin son kuşak temsilcilerinden biri olan Kartonsan işçisi bölgede yaşanan değişime dair “Bu bölge Kullar Ovası diye bilinirmiş eskiden. Adapazarı, Düzce, İstanbul’u tarımsal anlamda besleyen, hayvancılığın da yaygın olduğu verimli bir bölge. Şimdi ise arazilerin çoğu kamulaştırıldı, sonra da fabrikalara satıldı. Mesela Kartonsan’ın, onun arkasındaki bulunan arazilerin, yani bu fabrikaların kurulu olduğu alanların tamamı tarım arazileriydi” diyor.

"GÖLGESİNDE DİNLENDİĞİMİZ AĞAÇ KESİLİYOR"

Tarım arazilerinin yok edilmesinin pek çok olumsuz sonucu olduğunu ifade eden Kartonsan işçisi, “Bu bölgede çok az kişi kaldı hâlâ hayvancılık yapan. Tarım zaten tüm ülke genelinde patladı biliyorsunuz. Örneğin yem, mazot, bu iş yapmak için gereken her türlü ekipman ya da makine parçasının fiyatı katlanarak arttı. Şöyle düşünün, 2015’te Adapazarı şeker fabrikasına 300 ton pancar veriyorduk. Sonra yasak geldi ekmeyi bıraktık. Evet bize fabrika lazım ama hayvancılık ve tarım olmazsa nasıl olacak? Bizim arazilerimizi kamulaştırdılar, sonra da imara açtılar. Bir çivi bile çakılmaz denen yerlere şimdi AVM yapılıyor” diyor.

Tarım alanında dışa bağımlılığın her gün arttığını belirten işçi şöyle devam ediyor: “Bir tarım politikamız yok. Verimli ovaları yok ediyorlar, Harran, Muş, Konya Ovalarına su vermiyorlar. Gerçi Kaz Dağlarını yok edenler buralara su verir mi? Bak şu ağacın altında oturduğunda yazın dinlenip serinliyorsun ama devlet gelip onu da kesiyor. Trabzon’da fındık ağaçları aynı şekilde. Az ötemizde fındık fabrikası var, fındığın fiyatını, her şeyini onlar belirliyor.”

Tüm bu olumsuz tablo karşısında yaklaşan seçimlere ilişkin ise “Bu zamana kadar hiç oy vermedim, bu nedenle de ceza ödedim. Bundan önceki hükümetler yine bir nebze tarıma destek veriyormuş ama bu dönem her türlü dışa bağımlılığı artırdılar. Benim mi suçum bu yaşananlar? Benden vergimi alıyorsun. İşverenin istediği her türlü yasal düzenlemeyi yapıyorsun. Açıkçası bu hükümetin bu kadar uzun süre iktidarda kalmasının nedeninin de mevcut muhalefet olduğunu düşünüyorum” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Ücretleri ödenmeyen tersane işçileri iş bıraktı

SONRAKİ HABER

HDP'li Meral Danış Beştaş: 14 Mayıs’ta Erdoğan aday olamaz, yeni seçim yasası uygulanmaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa