Amasra iddianamesi: Madende patlamayı engellemek için atılan adım yok
14 Ekim'de 42 işçinin hayatını kaybettiği Amasra maden katliamına ilişkin hazırlanan iddianamede, ihmaller ve katliamın göz göre göre geldiği bir kez daha ortaya çıktı.
Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de 42 işçinin hayatını kaybettiği, 10 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 8’i tutuklu 23 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede katliamın göz göre göre geldiği bir kez daha ortaya çıktı. Havalandırma sorunundan alarm veren sensörlerin dikkate alınmamasına kadar birçok noktada iş güvenliği karar sürecini işletecek düzenin bulunmadığı belirtildi.
AA’nın haberine göre Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen fezlekenin ardından Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. 195 sayfalık iddianamede, saat 18.00’de eksi 320’de dinamit patlaması olduğu, 9 dakika sonra ise ölümlere yol açan ve metan patlaması olarak değerlendirilen ikinci büyük patlamanın gerçekleştiği belirtildi. İddianamede, eksi 320 kalın damarda emniyetsiz patlatma yapıldığı aktarıldı.
"TÜM EKSİKLER BİLİNİYORDU"
Yapılan incelemelerde “Patlama bölgesinde lağım çalışması yapıldığında metanın ikaz/alarm seviyesine çıktığı, baca içerisinde istenmeyen metan birikimi olduğu, bacayı temizleyecek vantilatörün yetersizliğinin yöneticilerce bilindiği, bölgenin metan birikimi açısından sorunlu olduğu bilinmesine rağmen gerekli havalandırma tertibatının alınmadığı ve metan patlamasına sebebiyet verildiği anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.
Patlamaya ait gaz sensörlerinin incelendiği anlatılan iddianamede, sensörlerin 6 kez ikaz 5 kez alarm vermesine rağmen bunun sıradan bir olay gibi karşılandığı, bu sınırlara bakılarak yapılacak dinamit patlatmalarının mühendislik bilgisi istediği ancak bunun işçilerin karar ve ihtiyaçlarına bırakıldığı ifade edildi.
İddianamede, sondaj yapılacak mesafe mevzuatta belirliyken güvenli mesafenin hiçe sayılarak dinamit patlatması gerçekleştirildiği, bu konuda tedbirsizlik zinciri olduğu belirtildi.
"İSG SÜRECİNİ İŞLETECEK DÜZEN YOK"
Patlatmayı yapan barutçu, metan birikimi olup olmadığını ölçen sondajcı ve son sondajdan sonra dinamit patlatmalarına dayalı ne kadar mesafe ilerlemesi yapıldığını tespit eden görevlilerin işlemlerini takip edecek, denetleyecek, analiz edecek ve iş güvenliği karar sürecini işletecek düzenin bulunmadığına işaret edildi.
İddianamede, vardiya görevlendirme listesi, kimlik kartı geçiş sistemi, lamba takip sistemi ve tertip verilmesi şeklindeki 4 ayrı personel takip sisteminin verimli çalışmadığı, 4 sistemin de kaza anında işçilere acil şekilde ulaşma amacından uzak kaldığı, tüm bu sistemsel düzensizliğin yöneticiler tarafından fark edilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, gerekli denetimlerin ve yönetim gereklerinin yerine getirilmediğinin anlaşıldığı” tespitinde bulunuldu.
"HAVALANDIRMA MODERNİZASYONU YOK"
Havalandırma tertibatı modernizasyonu için müesseseye ödenek tahsis edilen 2018 yılındaki denetleme raporlarında modernizasyonun gerçekleştirilmesi için bildirimin yapıldığı, 2022’de düzenlenen denetim raporlarında bir kez daha ikaz edildiği, 24 Aralık 2021’de ihalesinin gerçekleştirildiği aktarılan iddianamede, “İhaleyi alan firmanın taahhüt ettiği 180 gün içerisinde taahhüdünü gerçekleştiremediği, ek süre verilen firmanın gerekli makine, teçhizat ve kurulumun aşama aşama tamamlanması için tarih verdiği, belirtilen tarihlerde de işin başlamadığı ve 14 Ekim 2022 tarihinde Amasra Kömür İşletmesinde maden patlamasının gerçekleştiği, maden işlerinde havalandırmanın hayati önem taşıdığı anlaşılmıştır” dendi.
KURALSIZLIK KURAL OLMUŞ
“Amasra Kömür İşletmeleri Müessesesinin genel işleyişine bakıldığında, kural ihlallerinin yaygınlığı ve denetimsizliğin işletmede disiplinsizliğe neden olduğu” görüşüne yer verilen iddianamede şu ifadeler yer aldı: “Teknik donanım, verilerin bilimsel olarak değerlendirilmesi, analizi ile bilimsel odaklı anlayış yerine bu anlayıştan uzak usta-çırak tecrübesi ile yönetildiği anlaşılmıştır. Eksik işçi ve mühendis sayısı, mühendislerin her işin başında olmadığı gibi karar sürecinin dışında olmaları, metan ve karbonmonoksit değerlerinin ikaz ve alarm sınırlarını geçmesine rağmen uygulanacak prosedürde tereddüt yaşanması ya da uygulanmaması, vardiya listelerinde olmayanların yer altında çalışıyor olması ve hatta hayatını kaybeden 5 işçinin farklı vardiya işçisi olması, bozuk havalandırma cihazı olmasına rağmen aynı mahalde dinamit patlatmasına devam edilmesi, izleme merkezi gibi hayati önem taşıyan bir yerde gaz sensörü ikazlarına yeterince önem verilmemesi, el dedektörü kayıtlarında yüksek tehlikeli gaz seviyelerinin zaman içerisinde kayıtlarda yer almasına rağmen gerekli analizin yapılarak herhangi bir tedbirin alınmaması meydana gelen patlamayı kaçınılmaz kıldığı anlaşılmıştır.” (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)