Esenyurt'tan beyaz yakalı bir işçi: Hard kapitalizm ve ücretlerimiz
"Kurtuluşu patronumuzdan iyilik beklemek, müdürümüzle bir başımıza ücret pazarlığı yapmak gibi yollarda aramaya gerek yok.”
Fotoğraf: Pixabay
Beyaz yakalı bir işçi
Esenyurt-İstanbul
Merhaba Evrensel okurları. Ben döküm fabrikasında çalışan beyaz yakalı bir işçiyim. Asgari ücret zammı açıklandığından beri elbette bizim de gündemimiz ücretlerimizin ne olacağı.
Aynı ofiste çalışan üç arkadaş konuşuyoruz. Üçümüz de işe 2-3 ay önce başlamış olsak da, bizim ücretlerimize de asgari ücrete yapılan yüzde 54 oranında zam yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu zam kıdem veya performans değil, artan enflasyonun ve hayat pahalılığının etkisi dolayısıyla yapılıyor. Enflasyon bize de artmıyor mu?
Nitekim gerçek enflasyon değeri değil, oynanmış enflasyon değerinde yapılmış olmasını da göz ardı etmemek lazım. Neyse konumuza döneyim. Üçümüz de hem fikir olsak da bu zammı alacağımız konusunda umudumuz yok. En iyimser olanımız (ben) "En fazla yüzde 30 yaparlar abicim, o da belki" diyor. Bu oranda zam yapılsa bile ücretlerimizde ve alım gücümüzde değişen hiçbir şey olmuyor. Mesela bu üçlüden birinin kirası bir asgari ücret kadar. "Abi hard Kapitalizm Türkiye'de gerçekten çok fazla" diyor diğer arkadaşım.
Ocak başında Evrensel gazetesinde okumuştum. Antep'te döküm işçileri patronlarının yüzde 10 fazla çalışmaları karşılığında 3 bin TL zam teklifine karşı iş bırakmış ve 4 günlük bir direniş sonucu işverene taleplerini kabul ettirmişlerdi. Türkiye'nin her yerinde kazanımla sonuçlanan mücadeleler, yükselen bir ek zam çığlığı var.
Hepimizin gözü önünde olan ve işe yarayan bir yöntem var. O da işçilerin taleplerini hep birlikte, bir ağızdan dile getirmesi. Kurtuluşu patronumuzdan iyilik beklemek, müdürümüzle bir başımıza ücret pazarlığı yapmak gibi yollarda aramaya gerek yok. Antepli döküm işçisi arkadaşlarımızın yaptığı gibi bir araya gelmek ve taleplerimizi tek bir ses olarak haykırmak bizi sonuca ulaştıracaktır. Çünkü defalarca denenmiş ve işe yaramıştır.
Böylece hem ülkemizi hem de kendimizi "hard kapitalizmin" batağından çıkarabileceğimize inanıyorum. Haydi birleşmeye!