29 Ocak 2023 14:40

İİBF öğrencileri tartıştı: Asgari ücret ve enflasyon

Dikkatimizi çeken şey şu idi, bir yandan patronların kârını düşünürken bir yandan emekçinin halini iyi tutmak ne tutarlı bir söylem ne de bir gerçek olabilirdi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Deniz GÖKMEN

Dokuz Eylül Üniversitesi ÇEKO Bölümü

Bir süredir Genç Hayat ve Evrensel gazetesinde ana gündemlerden birini oluşturan asgari ücret meselesi, Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF öğrencilerinin de ana gündemlerinden biri. Öğrencilerin asgari ücret tartışmalarından çıkan sonuç ve görüşlerin, derslerde gördüğümüz ana akım iktisadın soyut varsayımlara dayalı tezlerinden nasıl etkilendiğini görebiliyoruz. Ancak burada tartışmayı ilerlettiğimizde, bu görüşlerin değişebildiğini de deneyimliyoruz.

Mevcut ekonomik durum, Türkiye genelinde uzun bir süredir her kesimin olduğu gibi, işçi-emekçi ailelerin gençlik kesimlerinin de ana gündemini oluşturmakta. Sürekli artan fiyatlar, gittikçe değerini kaybeden Türk lirası, gençlik kesimleri içerisinde bu meselenin tartışılmasına zemin hazırlıyor. Özellikle İİBF bölümlerinde, ekonomi derslerinin ağırlıklı olduğu, ana akım iktisadın tek yolmuş gibi anlatıldığı derslerin de etkisiyle bu meselenin İİBF öğrencilerinin doğalında tartışması gerektiği bir konu olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.

Tartışmaların başlangıç evresinde ekonomik sıkıntılar yatsa da asgari ücret meselesi özel bir gündem olarak tartışılıyor diyebiliriz. Bunun bir sebebini her kesimin merakla izlediği bir süreç olması olarak açıklayabiliriz, bir diğer ve aslında en önemli sebebin, işçi-emekçi ailelerin çocuklarının doğrudan ekonomik durumunu etkileyen bir olay olması olarak açıklayabiliriz. Asgari ücret tartışmaları, bir taban ücret olması meselesinden başlayarak, “Enflasyon asgari ücret yüzünden mi yükselir?​” ile sonuçlandı diyebiliriz. Tartışmaların aslı, derste hocamızın asgari ücretin “genel ücret” olmadığı, belli bir kesimin bu ücretle çalıştığını söylemesiyle başladı. Burada sınıfın yaklaşık %70’inin ailesinin asgari ücretli çalışanlar olduğunun ufak bir soru cevapla tespit edilmesinden sonra, tartışmanın uzamasının önü kesildi ve bu tartışma ders aralarına, kantin sohbetlerine devredildi. Kantin sohbetlerinde tartışmaları bu istatistiksel verilerle sürdürdüğümüzde, aslında Türkiye’de asgari ücretli çalışanların çok yüksek bir yüzdeye sahip olduğunu ve bunun son senelerde genel ücret haline geldiğini konuştuk, bu konuda hemfikir olduk.

TARTIŞMALARIMIZDA GENÇ HAYAT’I NASIL KULLANDIK?

Peki, şimdi asıl sorun asgari ücret artışının nasıl gerçekleşeceğiydi, çünkü bir yanda şu tartışma başlamıştı, asgari ücret artışı enflasyonu artırır mı? Yoksa enflasyon ücretler sürekli arttığı için mi artıyordu?

Bu tartışmanın başlarında, asgari ücret artışının enflasyonu artırdığına dair yaygın bir görüş mevcuttu. Tartışmanın temellerinde ana akım iktisatçıların, Özgür Demirtaş gibi iktisatçıların söylemleri ve görüşleri yatıyordu. Gençliği popülaritesiyle birlikte etkisi altına alan bu söylem, çok basite indirgenmişti: “Ücret artışı, fiyatların artışına sebep olur.” Bu söylemler özellikle iktisat hocalarımız tarafından da desteklendiğinde, iyice akıllarda yer tutmuş ve gerçek olarak kabul edilmeye başlanmıştı bile. Sınıf içerisinde genel kabulün hala bu söylem olduğunu söyleyebiliriz.

Tartışmayı ilerlettiğimiz arkadaş grubumuzda ise işler tam tersine doğru ilerliyordu. Bir yandan bu söylemi üretenlerin gerekçeleri, bir yandan tam tersi görüşü savunan, ücret artışının enflasyona sebep olmadığına, bunun bir tercih meselesi olduğuna değinenlerin gerekçelerini dinledik. Bunlara dair okumalar yaptık, videolar izledik. Burada Genç Hayat’taki enflasyon ve asgari ücret yazılarını okuyarak tartışmayı genişlettik. Bu yazılardaki belli başlı veriler, tartışmanın daha sağlıklı ilerlemesine yardımcı oldu. Bu süreçte enflasyonun yükselme sebebinin asgari ücret değil, sınıfsal tercihler, patronların açıkladıkları kârlar, özelleştirilen fabrikalar, yabancı sermayeye göbekten bağlılık olduğu sonucuna tartışarak ulaştık. Emekçiden yana bir bütçe tartışmasının sınıfsal bir karakter barındırması gerektirdiğinde mutabık olduk. Çünkü dikkatimizi çeken şey şu idi, bir yandan patronların kârını düşünürken bir yandan emekçinin halini iyi tutmak ne tutarlı bir söylem ne de bir gerçek olabilirdi. İşçi ve emekçilerin ücret tartışmaları doğrudan siyasal tartışmayı da getiriyordu. Çünkü sendikal özgürlüklerin sınırları, sınıf mücadelesiyle elde edilen hakların gaspı gibi konular tartışmaya dahil olmaya başlamıştı (Örneğin bu tartışmaların sürdüğü sırada Bekaert grevi yasaklanmıştı.)

Fikrin değişmesi ve gerçeğe ulaşmada Evrensel gazetesinde ve Genç Hayat’ta yazılan yazılar ve paylaşılan video içerikler bizim için yol açıcı oldu diyebiliriz. Sonuçta tartışmayı yürütmek ve sonuçlandırmak keyifliydi. Ama bizim için en keyiflisi popüler olana ve hep bir ağızdan anlatılana değil, doğru olana ve güçlü bir sesle anlatılması gerekene ulaşabilmekti.

ÖNCEKİ HABER

Yemekhanede ücretsiz ve doyurucu yemek mi? Yok artık!

SONRAKİ HABER

İİBF öğrencileri tartıştı: Asgari ücret ve enflasyon

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa