Antalya’da kiracı olmak bile lüks oldu
Rusya Ukrayna savaşından kaynaklanan göçü fırsat bilen ev sahipleri çeşitli yollara başvurarak kiracılarını evden çıkartıp 8 bin 10 bin aralığında kira bedellerini yükseltti.
Fotoğraf: Unsplash
Yalçın SALMAN
Elif BİLEN TAŞ
Antalya
Antalya’da pandemi sonrası üniversite öğrencilerinin bulundukları semtlerde artan kiralar Rusya ve Ukrayna’dan aldığı göçle fahiş fiyatlara yükseldi. Üniversite öğrencileri 2020-2021 yılı eğitim öğretim yılında pandemi sonrası yüz yüze eğitimin başlamasıyla ve KYK yurtlarının yetersizliği nedeniyle yeniden ev kiralama sürecine girdi. Uzun süre evleri boş kalan ev sahipleri pandeminin acısını üniversite öğrencilerinden çıkararak kiraları yükseltti. Günümüzde artık öğrenci, işçi, emekçi, emekli Antalya’da barınamaz hale geldi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle Ukrayna ve Rusya’dan göç alan Antalya’da kiralar normalin çok çok üzerine çıktı. Göçü fırsat bilen ev sahipleri çeşitli yollara başvurarak kiracılarını evden çıkartıp 8 bin 10 bin aralığında kira bedellerini yükseltti.
Antalyalı Kira Mağdurları olarak bir grup kuran kiracılar artan kiralara tepki gösterdi. Basın açıklamaları da yapan grup gün geçtikçe çoğalıyor. Antalyalı Kira Mağdurları adına oluşturdukları sosyal medya üzerinden örgütlenmeye çalışan kiracılardan boya ve alçı ustası Musa Yaşar ile bir araya geldik.
Musa Yaşar Antalya’ya dört sene önce gelmiş alçı, boya işi yaparak dört kişilik ailesini geçindiriyor. Yaşar kiralar artınca yaşamı gün geçtikçe gelecek kaygılarıyla geçiyor. Yaşar, “2019 yılı temmuz ayında bir apartmanın dairesine taşındım. 500 TL kira ile üç ay peşin ödeyerek oturmaya başladım. İskan işlerine yardımcı oldum. Pandeminin başlamasıyla, kısıtlamalar, eve kapanmalarla çok zor günlerden geçtik. On gün makarna yedik. Arkadaşlarımın ve Fas’ta bulunan kayınvalidemin yardımlarıyla pandemi dönemini geçirdim” dedi.
Ev sahibinin vefat etmesiyle eşi ve oğlunun evi satacağını düşündüğünü kaydeden Yaşar, “Rusya ve Ukrayna’dan göçler başlayınca yeni ev sahiplerim Hollanda’dan kira artışlarını takip etmişler ve evi satmaya karar verdik dediler. Çocuklarımın okul beslenmesine simit veya poğaça koymaktan bıktım. Ben sokakta yaşamaktan korkuyorum. Döşemealtı’da ev sahibi kiracısı kadını dövüyor sokağa atmaya çalışıyor. Kimi kiracı da cinnet geçirip evi yakıyor, bunları devlet görmüyor mu? Toplumsal bir olay olan kira sorununa devletin bir çare bulmasını bekliyoruz” dedi.
Ev sahibinin her gün “Evi boşalt” baskısı yaptığını kaydeden Yaşar, “Eşimin ve benim tadımız tuzumuz kaçtı iyice. Bir yandan ev bakmaya başladım. Kira kontratım bitmedi, bu kiralarla nereye çıkayım. Devlet bizi vicdanlı merhametli ev sahipleri aramaya teşvik ediyor. Niye ben vicdanlı merhametli ev sahibi arayayım, hakkımla oturayım. 8 bin lira değil de 3 bin lira vereyim. Devlet adil olsun, güçlüden, sermaye patronlarından yana olamaz. Herkes için adalet, herkes için hukuk. Ev ararken mağdur birçok insanla karşılaştım, artık ev aramaktan vazgeçtim madem aynı konudan muzdarip durumdayız gelin birlik olalım sesimizi duyuralım dedim. Başkalarına ulaştıkça sosyal medya grubumuzu kurduk. Basın açıklamasına karar verdik, ilk basın açıklamamıza 5 kişi geldi. İkinci basın açıklamamız 25 kişi ile oldu. Üçüncü basın açıklamamızı da yakın zamanda yaptık. Yaklaşık iki buçuk aydır bir araya geliyoruz. Daha da çoğalacağız ve sesimizi duyuracağız. Devlet de sesimizi duysun” dedi.
KİRACI ÇÖZÜM İSTİYOR
Antalya’da kiraları yükseltmek amacıyla ev sahipleri kiracılarına, ‘Evden çıkın’ baskısı yapıyor. Yeni kiracılar arayan ev sahipleri, mevcudun 5-10 katı kira geliri elde etmek istiyor. Mağdur olan kiracılar ise birleşiyor.
“Antalyalı Kira Mağdurları” sosyal medya grubu üzerinden dar gelirli kiracılar birleşmeye başladı. Bu grupta olan Süheyla ve Mustafa Özkalender çiftinin evine konuk oluyoruz. Binadan içeri girdiğimizde evin eski bir bina olduğunu anlıyoruz. Basamaklar mozaik betondan ve bir tadilat görmediği belli. Süheyla Hanım ve Mustafa Bey karşılıyorlar bizi kapıda. Süheyla Kalender, on bir yıldır aynı evde oturduklarını söylüyor. 2022 yılında ev sahibi birden evi satacağını ve çıkmalarını istemiş. “Ama satış değil dertleri yüksek kiraya başkasına vermek” diyor. Süheyla Hanım 57 yaşında ve eşinin emekli maaşı ile geçinen iki kişilik bir aile. Kira bedelini yükseltmelerine rağmen temmuz ayında ev sahibi ihtar çekmiş.
Süheyla Özkalender, “Mart ayında 1050 TL kira veriyorduk, 1500 TL oldu kiramız. Antalya’da kiralar artmaya başlayınca ‘Çıkın’ demeye başladı. ‘Benim evim 8-10 bin lira yapar’ dedi. Ev sahibiyle tartıştık. Sözleşme yapalım 3 bin 500 TL’den aralık ayına kadar oturun dedi, biz kabul etmedik. Belki de sözleşme yerine taahhütname imzalatmaktı niyeti” diyor.
Mustafa Özkalender tesisat işleri yapmış, BAĞ-KUR’dan emekli olmuş. 5 bin TL emekli maaşını 1500 TL ev kirası, elektrik, su ve gıda giderlerine yetiştirmeye çalışıyor eşi ile birlikte. Arada tesisat işi çıkıyor, “Çok ağır olan işleri yapamıyorum, ama pisliğin içine de girip tamir yapıyorum zaman zaman” diyor. Süheyla Hanım’a salonlarındaki eşyaların neden kolilenmiş olduğunu soruyoruz, “‘Uygun bir ev bulursak hemen taşınırız’ öyle de kaldı. Ev bulmak da zor, taşınma parası, depozito, komisyon derken taşınmamız çok zor görünüyor.”
Süheyla ve Mustafa Kalender, “Yüksek kiralara çözüm bulunsun” diyerek hükümete çağrıda bulundu.
İNŞAAT TEKELLERİ ZENGİNLEŞECEK DİYE EMEKÇİLER EVSİZ KALIYOR!
Emek Partisi Antalya İl Örgütü, Antalya’da artan fahiş kiralara ilişkin açıklama yaptı.
Emek Partisi Antalya İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada, “Sorun konut yetersizliği değil! sorun, konut sorununun inşaat tekellerinin eline terk edilmiş olması” denildi.
“Turizm kenti diye övünülen Antalya da bu tablodan azade değil” denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ardından Antalya ciddi bir göç aldı. Ne dışarıdan gelen ne Antalya’da yaşayan halk bütçesine uygun ev bulamaz oldu. Muratpaşa, Konyaaltı gibi ilçelerde tek odalı dairelerin kiraları 5 bin liradan başlıyor. Tabi bu 5 bin liradan başlayan daireler insanca yaşam için değil, öylesine inşa edilen, dairelerin 4’e, 5’e bölünmesinden elde edilen daireler. Konut olmadığı ya da arz çokluğundan kiraların yükseldiği doğru değil! İBB İstanbul Planlama Ajansı verilerine göre İstanbul’da 1 milyon 800 bin boş konut bulunuyor. Yani sorun göç alıyor olmamız değil konut sorununun inşaat tekellerinin eline terk edilmiş olması”
Halk için yaşamın giderek daha büyük bir eziyete dönüştüğü kaydedilen açıklamada, “Üstelik borç nedeniyle icralık olmak, eve el konulması, çoluk çocuk sokakta kalmak gibi ihtimaller de çok uzak değil. Dolayısıyla barınma sorununu borçlandırarak derinleştiren Erdoğan Hükümetinin, sözde ucuz konut politikalarının bedelini de işçiler, emekçiler ödemektedir” ifadeleri kullanıldı.
Ağustos 2021’de Antalya’nın Manavgat, Akseki, Muğla’nın Marmaris, Bodrum, Köyceğiz ile Milas ilçelerinde başlayan yangınların ormanları küle çevirdiği sırada TOKİ’nin, “Evi yanan emekçileri arayarak ‘Kredi imkanı’ sunduğunu” hatırlatarak tepki gösteren Emek Partisi Antalya İl Örgütü, “Kibrit kutusu büyüklüğünde evlerin fiyatları 1 milyon liradan başlıyor. Emekçilerin ‘ucuz’ kredilere, ‘şirketleşen’ TOKİ’ye değil ücretsiz barınmaya ihtiyacı var. Barınma ihtiyacı basitçe dört duvar içine ve bir çatı altına yerleşmekten ibaret değildir” dedi.
Antalyalıların büyük bir konut sorunuyla karşı karşıya olduğunu kaydeden Emek Partisi Antalya İl Örgütü, şu talepleri sıraladı:
• Boş konut stokları yerleşime açılmalı ve acil ihtiyacı olan yurttaşlara tahsis edilmelidir.
• Kirasını ödeyemeyen ya da ödemekte zorlanan işçi ve emekçilere devlet tarafından gelirine göre kira desteği sağlanmalıdır.
• Devlet ve yerel yönetimler insanca yaşanabilecek, sağlıklı ve ferah sosyal konutların yapımı için bütçe ayırmalıdır. Bunun için gerekli kaynak başta tekeller olmak üzere büyük kapitalistlerden alınacak vergilerden sağlanmalıdır. Emekçiler gelirlerine göre kira ödeyerek bu evlerde istedikleri süre oturabilmelidir. Bu konutların planlama ve yapım sürecine mimar ve mühendis odaları, sağlık meslek örgütleri ve sendikaların katılımı sağlanmalıdır.
• Öğrenciler için yeterli sayıda ücretsiz yurt sağlanmalı ve bu sağlanana kadar ihtiyacı olan her öğrenciye kira desteği verilmelidir.
• Kamuda çalışan işçi ve emekçiler için lojman hakkı geri getirilmelidir.
• Emekçilerin, kredi borcu yüzünden el konulan konutları geri verilmeli, el konulanlar da dahil konut kredi taksitleri emekçilerin ödeyebileceği şekilde düzenlenmelidir.
• İnşaat tekellerine ve müteahhitlere sağlanan her türlü hibe, kredi, teşvik vb. uygulama son bulmalıdır. “Mega projeler” kapsamında planlanan lüks konut yapımından vazgeçilmelidir.