Esenyurt'tan metal işçisi bir kadının mektubu: Zamlar durdurulsun ücretler artırılsın
"İşçilere reva görülen hayat bu işte. Ancak biz işçiler bundan fazlasını hak ediyoruz…"
Fotoğraf: Unsplash
Metal işçisi bir kadın
Esenyurt
Ben 11 yıldır metal sektöründe çalışıyorum. 11 yıldır harcadığım emekle patronlarıma milyonlarca liralık para kazandırmışımdır. Ancak gelin görün ki her sene asgari ücret zammını bekleyip duruyoruz. Ben bu denli büyük bir zenginliği yaratırken karşı karşıya kaldığım yoksulluk kabul edilir gibi değil. Asgari ücrete gelen zammı henüz cebimize koyamadık fakat marketten giyime kadar her şeye zam yağdı.
Benim son iki yıldır çevremde görüştüğüm kimse kalmadı. Dışarı çıkıp bir arkadaşımla bir yerde oturacak, çay kahve içecek parayı ayıramıyorum. Dışarı çıksak yemek yiyecek paramız yok. 12 saat çalıştığımız günler oluyor ve o yorgunlukla eve geldiğimde “Hadi bugün yemek yapmayayım da dışarıdan söyleyeyim” deme şansım yok. Hemen mutfağa geç de yemek yap.
Sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini evde yemek dışında bir şansım dahi yok. Bazen sabah kahvaltı etmeyeyim de bir simit alayım diyorum. O simit beni öğle vaktine kadar götürüyordu. Şimdi o da olmuyor. Simidin gramajını düşürmüşler, eskiden öğle vaktine kadar götüren simit şimdi iki saat zor tutuyor, acıkıyorum.
İşin kötü tarafı fazla mesai olmadığında çok yorulmuyoruz ama bu defa cepte bir şey kalmıyor. Ha fazla mesai olsun, üç beş fazla alalım deyince pestilimiz çıkıyor. Kışın ortasındayız ama iyi ki havalar sürekli soğumuyor diyorum. Çünkü soğuk günlerde evi ısıtamıyorum.
İşçilere reva görülen hayat bu işte. Ancak biz işçiler bundan fazlasını hak ediyoruz. Patronlar, mülk sahipleri iki araba az alsınlar da biz de hakkımızı alalım. Biz bu hayatı böyle izlemeye gelmedik. Yapılan bu zamların durdurulması gerekiyor. Yaşayabilmek için bu çağrıya ses vermeli, bu çağrıyı örgütlemeliyiz. Zamlar durdurulsun, ücretler arttırılsın!
Erol kardeşe
‘Yeni Nesil’ esneklik, eski usul sömürü
Ateş düştüğü yeri mi yakar gerçekten?
Talep siyaseti çıkmazında barınma sorunu: Antakya
Faciayı salt sorumsuzluk olarak görmek yetersizdir
Yangının içindeki yangın, yargı paketi, felaket perdesi
Yaşamak arzusu
Tek gerçek
Stargate, OpenAI’ı kurtarabilir mi?
