"Fırın işçileri birliğini sürdürdüğünde kazanıyor"
Umut Yeğin Hakkari, Bingöl ve Diyarbakır fırın işçilerinin deneyimlerine dair yazdı: Fırın işçileri birleştiği ve bu birliği sendika çatısı altında sürdürdüğü zaman kazanım elde ediyor.
Fotoğraf: Evrensel
Umut YEĞİN
Ülkede güvencesiz çalışmanın en yoğun olduğu işlerden birisi fırın işçiliği. Çalışma saatlerinin fazla olması, izin haklarının verilmemesi, küçük iş yerlerinde genellikle işverenin aile fertlerinin sigortalı gösterilip çalışan işçilerin sigortasız olması, yevmiyelerin asgari ücretin dahi altında kalması, çok yüksek derece sıcaklıkta çalışmak zorunda kalmak gibi birçok zorluk sayılabilir. Bir süredir Bingöl ve Diyarbakır’da bu koşullara ve düşük ücrete karşı fırın işçileri iş bırakma da dahil olmak üzere basın açıklamaları ve çeşitli eylemler yaptı. Kısa sürede “gündem olmayı” başaran fırın işçileri taleplerini haykırmaya devam ediyor. Diyarbakır’da eylemler sırasında görüştüğümüz bir fırın işçisi çalışma koşullarının metal ve inşaat iş kollarından daha zor olduğunu anlatıyor ve bizi inandırmak için “300 derece ateşin önünde çalışıyoruz. Maden işçisinin can güvenliği ne kadar tehlikede ise bizimki de o kadar tehlikede” diyordu. Kıyas yapma gereği duymadan, çalışma koşullarına bakınca kuşkusuz hiç kimse bu koşulların zor olmadığını söyleyemez.
FIRIN İŞÇİLERİNİN YILLAR ÖNCESİNE DAYANAN MÜCADELESİ
Bundandır ki tarihte de fırın işçilerinin iş bırakma eylemlerine ve örgütlenme deneyimlerine rastlamak mümkün. İşçilerin örgütlenme örneklerinin çok az olduğu 1900’lü yıllarda dahi İstanbul’da fırın işçileri düşük ücrete karşı greve çıkmış, bugünkü sendikal örgütlenmeye denk düşen “Hamurkar Cemiyeti”, “Ekmekçi Amele Cemiyeti”, “Dersaadet Ekmekçi Amelesi Cemiyet-i İttihadiyesi” gibi adlarda örgütlenmişlerdi. Fırın sahibi işverenler, işten atılan işçilerin yerine daha düşük ücretle çalışan işçiler alarak, ekmek fiyatlarına zam yapıp işçilerle halkı karşı karşıya getirerek ya da zor kullanarak fırın işçilerinin birlik olmalarının önüne geçmeye çalışmışlardı. Ancak uzun yıllar süren mücadeleler sonunda fırın işçileri hem aldıkları ücretlerin artmasını hem de çalışma şartlarının iyileştirilmesini sağlamıştı.
YAKIN TARİHTE, YAKIN COĞRAFYADA KAZANIMLA SONUÇLANAN DENEYİM
Fırın işçilerinin yıllardır çalışma koşullarına ve düşük ücrete karşı çeşitli biçimlerde, farklı şehirlerde verdiği mücadele, yakın tarihte de en fazla işçi katılımı ile Hakkâri’de 2013 yılının 1 Mayıs’ı sonrasında kendini göstermişti. Hakkâri halkının dediğine göre “tarihinde ilk olarak” 20 ayrı fırında çalışan işçiler, işverenlerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile birlikte belirlediği yevmiyenin düşük olması, çalışma saatlerinin 12 saati bulması, yalnızca bayram günlerinde 2 gün izne çıkabilmeleri ve sigortasız çalışma karşısında iş bırakmış, eylem yapmıştı. İşçilerin şehir merkezinde süren oturma eylemleri sırasında Hakkâri halkı da eylemlere destek vermiş, ekmek üretilmiyor olmasını sorun etmemişti. Eylemler sırasında DİSK’e bağlı Gıda İş Sendikasında örgütlenen işçiler, yasal hakları da olan “Haftada 45 saat çalışma, ayda 2 gün izin, ücretlerde minimum asgari ücret, sigorta, yıllık yüzde 15 zam” taleplerini kazanmış ve güvence altına almıştı.
BİNGÖL TARİHİNDE FIRIN İŞÇİLERİNİN İLK EYLEMİ
10 yıl sonra 14 Ocak Cumartesi günü Diyarbakır ve Bingöl’de bir araya gelen fırın işçileri de düşük ücretlere, günde 13-14 saate varan çalışma sürelerine, tatil verilmemesine ve sigortasız çalışmaya karşı iş bırakarak haklarını talep etti. Bingöl’de fırın işçileri sürecin başından itibaren Gıda İş Sendikası ile iletişim halinde olup, birlikte hareket etti, bir kısmı ise sendika üyesi oldu. Sendika ile yaptıkları basın açıklaması sonrasında talepleri karşılanana kadar da mücadeleyi sürdüreceklerini söylediler. Bingöl’de işçilerin hakları için mücadelesi henüz sonuçlanmayıp devam etse de daha şimdiden bir çok işyerinde yevmiyelerin arttırılması, sigorta, çalışma saatlerinin düşürülmesi gibi kazanımlar mevcut. Ayrıca fırın işçilerinin yaptığı eylem Bingöl’de bir ilk olmasıyla tarihe geçti bile.
FIRIN İŞÇİSİNİN KAZANMASI GÜVENCELİ VE İNSANCA YAŞAM KOŞULLARI İLE MÜMKÜN
Diyarbakır’da fırın işçilerinin sayısı haliyle diğer iki şehre göre çok daha fazla. Buna rağmen hatırı sayılır sayıda işçinin ilk eyleme katılıp iş bırakması işverenleri rahatsız etmiş olacak ki ikinci eylem yapılmadan bazı fırın işçilerinin yevmiyesi arttırıldı. Yapılan eylemler sonrasında Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan ve temsilci işçiler, Fırıncılar Odası Başkanı Mehmet Emin Güngör ile ilk defa görüşme gerçekleştirdi. Ortak bir mutabakat metni oluşturma kararı alınarak yeni bir görüşme tarihi belirlendi. Daha ikinci görüşme gerçekleşmeden ekmeğe zam geldi. İşçilerin yevmiyelerine de yüzde 80’lere varan artış yapıldığı haberi düştü basına. İşçilerin düşük ücrete çalışmasının sebebi ekmek fiyatının düşük olmasıymış gibi bir algı yaratıp, işçiler ile ekmek zammına tepki gösteren halk karşı karşıya getirilmek istendi. Diyarbakır’da fırın işçileri elbette ücretlerinin artması talebini mücadele ederek söke söke aldı. Ancak hâlâ günde 13-14 saat çalışmaya, izin hakkı olmamasına ve sigortasız çalışmaya karşı mücadele edebilmek için yöntemleri tartışıyor.
Deneyimler gösteriyor ki fırın işçileri birleştiği ve bu birliği sendika çatısı altında sürdürdüğü zaman kazanım elde ediyor. Daha şimdiden fırın sahibi işverenlerin tavizler vererek yevmiyeleri arttırması ve bazı tavizler vermesi elbette kazanım. Ancak Diyarbakır’da da, Bingöl’de de tüm fırın işçileri yasal hakları olan ama yetkililer tarafından denetim yapılmadığı için uygulanmayan güvenceli ve insanca çalışma ve yaşam koşullarını da elde ettiğinde bir kez daha kazanacak. Sendikalı olarak da bu hakları güvence altına alıp, korumuş olacak.