Kaybedecek zamanımız yok
İzmir’den emekli mektubu: Haklarımız ve taleplerimiz için bir araya geleceğiz, birleşeceğiz ve sesimizi yükselteceğiz.
Fotoğraf: Evrensel
Birgül KAYA
Emekli
İzmir
Merhaba kardeşler,“Baz etkisiyle fiyatlar dondu, hatta düşüyor” söylemine rağmen piyasada her gün her şeye zam geliyor. Bugün aldığımızı yarın aynı fiyata alamıyoruz. Ücret ve maaş artışlarının, temel tüketim mal ve hizmetlerine gelen zamları karşılamasını bırakın, asgari ücret neredeyse açlık sınırıyla eşitlenmiş durumda. Kiralar derseniz, almış başını yürümüş.GSYH (Gayrisafi Yurt İçi Hasıla) 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 3.9 büyüdü. Üçüncü çeyrekte tarım sektörü yüzde 1.1, sanayi sektörü yüzde 0.3 ve hizmetler sektörü (inşaat dahil) yüzde 5.8 oranında büyüdü. Bu rakamlara göre Türkiye ekonomisi büyümüştür. Ancak bize (işçiye, memura, emekliye) yansıyan bir şey yok. Bu büyümeden kimler pay almıştır? Tabii ki sermaye. Bize verilen 8 bin 500 TL asgari ücret, yüzde 30 memura ve emekliye zam.Biz hayat pahalılığı altında eziliyoruz, geçinemiyoruz ve tek kelimeyle açız. Evet, kendi kendimize yakınıyoruz. Kendi kendimize homurdanıyoruz. Belki büyük çoğunluğumuz, “Seçimler var, hükümet kesenin ağzını açar” diye düşündü.Kardeşler, oysa ki her şeyin başı bizleriz. Yıkan da yapan da bizleriz. İş bizde başlıyor, bizde bitiyor.Bizler kadınlı erkekli işçisi, memuru, işsizi, emeklisi önce kendi örgütlerimizde, sonra da hep beraber birleşmediğimiz ve birleşik sesimizi çıkarmadığımız sürece bu devran böyle sürüp gider.Öyleyse yol bellidir. Haklarımız ve taleplerimiz için bir araya geleceğiz, birleşeceğiz ve sesimizi yükselteceğiz. Bunun başkaca yolu yoktur. Kaybedecek zamanımız ise hiç yoktur.