2023 seçiminde gençlerin aday tartışmaları
Burjuva ittifakların kararsızlığı ve belirsizliği gençliğin seçimden yana umudunu ve beklentilerini azaltıyor.
Fotoğraf: DHA
Meslek lisesi öğrencisi
Pendik/İstanbul
Geçtiğimiz günlerde resmiyete kavuşmuş olmasa bile seçim tarihi 14 Mayıs olarak açıklandı. Seçime her geçen gün daha da yaklaştığımız bu günlerde halkı bir heyecan, burjuva siyasetçilerini ve siyasetini bir seçim telaşı sarıp sarmalamış durumda. Maddi durumu iyi olan ayrıcalıklı sınıflar için seçimler her ne kadar halk açısından olduğu kadar belirleyici bir gündem olmasa da sömürülen ve yoksullaştırılan halk için kaderini belirleyici bir durumdadır. Her geçen gün daha da zorlaşan hayat koşullarından dolayı halk her ne kadar kendilerine insanca bir yaşamın garantisini verecek, ülkemizde insanların yaşam standartlarını yükseltecek bir kişinin aday olmasını istese de burjuva siyaseti halka bu imkanları sağlayacak bir adayı ortaya çıkarmayacak, çıkartamayacaktır.
GENÇLER TALEPLERİNE KULAK VEREN BİR SİYASET İSTİYOR
Gençler ise seçime doğru gidilen bu süre zarfında gençliğin devamlı artan ve üstüne eklenen sorunlarına kulak veren, bu sorunları çözebilecek, sosyal alanda gençlere destek olacak bir kişinin aday olması gerektiğini düşünüyor. Burjuva ittifakların kararsızlığı ve belirsizliği gençliğin seçimden yana umudunu ve beklentilerini azaltıyor. Öte yandan hemen hemen bir sene önce kurulan bir ittifak olan altılı masadan hala adayın kim olacağı ve seçimde nasıl bir yol izleneceği ile ilgili hiçbir ses çıkmıyor. Gençlere göre Millet İttifakı’nın karar kılacağı aday şu üç kişiden biri olacak: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Özellikle sınıfımdaki ve okulumdaki arkadaşlarımın fikirlerine göre eğer Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı söz konusu olursa Millet İttifakı'nın kaybetme olasılığı fazla görülüyor. Eğer diğer iki isim yani Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu aday olursa seçimi Millet İttifakı'nın kazanabilme olasılığı daha fazla. Çünkü bu iki isim gençler arasında daha çok ön plana çıkıyor. Bence bu üç isim içinde Millet İttifakı'nda da adı daha çok geçen, bugünden kendinin aday olacağını belli eden Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Bu seneki seçimlerde de Cumhur İttifakı'nın adayı eğer sürpriz bir gelişme olmazsa yine Recep Tayyip Erdoğan olarak görünüyor. Gençler yirmi bir yıldır süren AKP iktidarını Millet İttifakı'nın devralması durumunda acil talep ve özlemlerinin tamamıyla çözülebileceğine inanmıyor. Çünkü bugün ülkemiz içinden çıkılması çok zor bir ekonomik krizin içinde. Burjuva siyasetçileri ise hala kendi ceplerini nasıl dolduracağının ve yandaşa nasıl sahip çıkabileceğinin derdinde.
Bu ikiliğin içine sıkışmış siyasete karşı halkın yönetimde söz sahibi olduğu, herkesin eşit yurttaşlık hakkına sahip olduğu, kriz ve sömürünün olmadığı bir dünya bence ancak sosyalist bir yönetimle mümkün. Çünkü sosyalizm emekçi halktan yana bir siyaset anlayışıdır. Bu yüzden kanımca sosyalizm olmadan ne gerçekten bir halk demokrasisi gerçekleşecek ne de insanca yaşayabileceğimiz bir dünyanın tohumlarını atabileceğiz.