Ucuz iş gücü, nefret söylemleri, şiddet sarmalında göçmenler
“Çözüm barış sağlanmasıyla gerçekleşebilir. Siyasi partilerin seçim vaatlerinde olduğu gibi mültecilerin amasız, fakatsız sınır dışı edilmeleri bir çözüm olamaz!”

Fotoğraf:DHA
Birhat ATEŞ
Van
Kendi topraklarında yaşanan savaştan kaçan birçok mülteci ve göçmen, yolculuğun her aşamasında insanlık onurunu zedeleyen müdahalelerle karşılaşıyor. Ölüm ve yaşam savaşının verildiği Van’ın İran-Türkiye sınırında son olarak 4 Ocak tarihinde L.M. isimli kadın mülteci, 2 er tarafından cinsel saldırıya maruz bırakılmıştı. Son dönemlerde yaşanan hak ihlallerinin artmasını Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu Üyesi Av. Mehmet Nuri Koçak ile konuştuk.
UCUZ İŞ GÜCÜ, NEFRET SÖYLEMLERİ, ŞİDDET VE SALDIRILAR...
Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu Üyesi Av. Mehmet Nuri Koçak, yaşam hakkının elinden alınması ihtimaliyle karşı karşıya kalan insanların, ölümü göze alarak ülkelerini terk etmek zorunda olduklarını belirterek, sınırı geçer geçmez nelere maruz kaldıkları hakkında aktarımlarda bulundu.
Koçak, “Başta insan kaçakçılığı yapan insanlar tarafından paraları alınıyor. Sınırı geçebilen mülteciler sigortasız bir şekilde ucuz iş gücü olarak kullanılıyor. Onlara karşı geliştirilen nefret söylemleriyle de birlikte şiddete maruz kalıyorlar. Çoğunlukla yaşadıkları mahallelerde baskınlar, saldırılar düzenleniyor. Darbediliyorlar, iş yerleri yağmalanıyor... Bu koşullardan kaçmak için yine insan kaçakçıları tarafından ülkeyi terk etmeye çalışan insanlar, tehlikeli yolların kullanılması sebebiyle çoğu zaman yaşamlarını kaybediyorlar” dedi.
Avukat Mehmet Nuri Koçak | Fotoğraf: Evrensel
"VAN-İRAN SINIRI BİRÇOK HAK İHLALİNİN GERÇEKLEŞTİĞİ BÖLGE"
Sınırı geçtikten sonra yaşananların en açık örneği olan L.M isimli mülteci kadına yönelik işlenen suçu örnek veren Koçak, bu vakanın belki de ilk kez yaşanmadığını, açığa çıkmayan birçok suçun da işlenmiş olabileceğini söyledi.
Koçak, “L.M. isimli kadının taciz edilmesine yönelik duruşma 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Mart günü görülecek. Suçun faillerinden alınan ifadelerin birbirleriyle örtüşmediği, edinilen kanıtlar neticesinde L.M.’nin ifadesinin tutarlı olduğu ilk bakışta görülmekte. Van-İran sınırı, binlerce insanın geçiş yaptığı bir güzergah olması sebebiyle birçok hak ihlalinin de gerçekleştiği bir bölge durumunda” ifadelerini kullandı.
"İKTİDARIN SÖYLEMLERİ HAK İHLALLERİNİN YOLUNU AÇIYOR"
Mültecilerin maruz kaldıkları hak ihlallerinde iktidarın söylemlerinin de etkili olduğunu vurgulayan Koçak, “Bu suçları işleyenler siyasal iktidarın söylemlerinden cesaret buluyorlar. Bakanların bile ‘Siz yapın, hukuk arkanızdan gelsin’ gibi hukuku ikinci plana atan söylemlerde bulunduğu, tek amacın istenilen şeyin elde edilmesi olduğu bir düzlemde böyle hak ihlallerinin yaşanması olağandır” diye konuştu.
"ÇÖZÜM BARIŞIN SAĞLANMASINDA"
Yaşanan hak ihlallerinin ortadan kalkabilmesinin yollarına dikkat çeken Koçak, "Çözüm barış sağlanmasıyla gerçekleşebilir. Siyasi partilerin seçim vaatlerinde olduğu gibi mültecilerin amasız, fakatsız sınır dışı edilmeleri bir çözüm olamaz! Savaştan, baskılardan kaçmak zorunda kalan insanların kendi topraklarında yaşam haklarının garanti altına alınması, yaşanacak hak ihlallerinin önüne geçilmesi, insanca yaşayabilecekleri bir barış ortamının sağlanması" dedi.
Evrensel'i Takip Et