Yürütmeyi durdurma kararına rağmen BÜMED yöneticileri ve tesis çalışanları kampüse alınmadı
Boğaziçi Üniversitesi BÜMED tesisleri için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verilmesine rağmen BÜMED Yönetim Kurulu üyeleri ve tesis çalışanları kampüse alınmadı
Fotoğraf: BÜMED Twitter hesabı
BÜMED Yönetim Kurulu tesislerin tahliyesiyle ilgili mahkemeye başvurmasına rağmen Sarıyer Kaymakamlığı tesisleri 30 Ocak tarihinde tahliye ettirmiş ve tahliyeden birkaç saat sonra mahkeme, geri dönülmesi güç hasarlar doğabileceğinden yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
Dernek yönetimi kararın ardından bugün eşyalarıyla beraber tesise girmek istedi. Ancak güvenlik görevlileri dernek üyelerinin ve üniversite mezunlarının bir sonraki Rektörlük talimatına kadar okula girişinin yasak olduğunu söyleyerek eşyalarını getiren dernek yönetimi ve tesis çalışanlarını içeriye almadı.
“DERNEK HUKUKA UYULMAMASI NEDENİYLE ZARAR ÜSTÜNE ZARAR EDİYOR”
İçeriye alınmayan BÜMED Yönetim Kurulu üyeleri, Rektörlüğün ve Kaymakamlığın hukuksuz uygulamalarıyla derneği büyük bir zarara uğrattığını açıkladı. Apar topar gerçekleşen tahliyenin ve bugün içeri alınmayan eşyaların taşınma masrafları nedeniyle derneğin maddi anlamda zarara uğratıldığı; öğrenciler ve akademisyenlerin yararına yapılması planlanan birçok projenin bu maddi kayıp ve tesis çalışanlarının yaşadığı lojistik sıkıntı nedeniyle sekteye uğradığı belirtildi.
BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Cesur, Rektörlüğün mezunların okula yapacakları katkıları elinin tersiyle ittiğini ifade etti: “Biz yürütmeyi durdurma kararının ardından tüm kamyonları yüklettik, çok ciddi bir masraf yaptık. Bu da mezunların bağışlarına yazık etmektir. Bu okula fayda olacak her şeyi elinin tersiyle itmektir.”
“BOĞAZİÇİ'NDE KANUNLAR GEÇERSİZ HER ŞEY REKTÖRÜN İKİ DUDAĞI ARASINDA”
Kampüse girişlerinin rektörlük talimatıyla “bölgenin güvenlik tedbiri” için engellendiğini belirten güvenlik görevlileri, rektörlüğün yazılı talimatıyla ilgili kendilerine detaylı bir bilgi verilmediğini ve ilgili yazıyı mezunlara göstermeme talimatı aldıklarını söyledi.
Yazılı talimatın avukat olarak kendisine gösterilmemesinin avukatlık kanunun ikinci maddesi kapsamında hukuka aykırı olduğunu belirten Avukat H. Ozan Güner'in ardından Hülya Cesur, “Kampüste kanunlar geçersiz her şey rektörün iki dudağı arasında” dedi.
“DİYALOG YOLLARI TÜKENİRSE HUKUKİ VE CEZAİ YOLLARA BAŞVURULACAK”
Tesislerin tahliyesine dair yürütmenin durdurulmasına rağmen dernek yönetiminin ve tesis çalışanlarının içeriye alınmamasının hukuki olarak “iş yeri dokunulmazlığının ihlali, hakkı olmayan yere tecavüz suçu, görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma” suçlarını doğurduğunu belirten Avukat H. Ozan Güner, bundan sonra işletecekleri sürece dair açıklama yaptı: “Bundan sonraki süreçte, tahliye kararını veren ve apar topar tahliyeyi uygulayan Sarıyer Kaymakamlığı'na başvurarak aynı hızı ve ivediliği bu kez Ladin Şirketi'nin ve BÜMED'in tesislere tekrar girişinin sağlanması için isteyeceğiz, gerekirse kolluğun bu girişi sağlamak konusunda yetkilendirilmesi için Kaymakamlığa bir başvuruda bulunacağız. Yürütmenin durdurulması kararını veren mahkemeye, kararı üniversiteye sunduğumuzu belirtip mahkemenin de üniversiteye bu kararı göndermesi hususunda başvuruda bulunacağız. Hukuki yollar, diyalog yolları tükenirse mahkeme kararını tanımayan yetkililer, idareciler hakkında gerekli hukuki ve cezai yollara başvurmamız gerekecek.” (HABER MERKEZİ)