02 Şubat 2023 04:20

OSTİM’de hayat pahalılığı ve düşük ücretler kıskacında seçim gündemi

OSTİM’de çalışan işçiler arasında da hem asgari ücretle çalışanlar hem de üstünde ücret alanlar yaklaşık bir aydır belirlenecek ücretleri konuşuyor.

OSTİM | Fotoğraf: Sinancem Alikoç/Evrensel

Paylaş

Sinancem ALİKOÇ
Gökhan EMRE
Ankara

Asgari ücrete gelen zammın temel tüketim kalemlerine gelen yeni yıl zamlarından sonra erimesi hemen hemen her iş kolunda ek zam talebini gündeme getirdi. OSTİM’de çalışan işçiler arasında da hem asgari ücretle çalışanlar hem de üstünde ücret alanlar yaklaşık bir aydır belirlenecek ücretleri konuşuyor. Asgari ücret alanlar daha fazla almasını gerektiğini, halihazırda yükseğini alanlar ise aradaki farkın daha fazla olmasını gerektiğini konuşuyor. Öyle ya da böyle birçok işyerinde 2023 ücretleri belirlendi ve işçilerin önemli bir bölümü memnun değil. OSTİM’deki tek gündem ise ücretler ve ek zam değil. Seçimler bir süredir OSTİM’de çeşitli iş kollarından işçiler arasında tartışılır durumda. Özellikle Erdoğan’ın Menderes’e atıf yaparak seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılmasının uygun olduğunu ifade ettiğinden beri seçimlere yönelik tartışmalar adaylar üzerinden ve kime oy verileceği üzerinden yürüyor.

"ERDOĞAN’DAN BAŞKA DÜZELTECEK BİRİ YOK"

Güncel tartışmalara geçmeden önce OSTİM işçilerinin partilere olan yaklaşımlarının geçmişine kısaca bakalım. TL’nin değer kaybetmesi, ücretlerin enflasyon karşısında erimesi ve yetersiz ücretler uzun 1.5, 2 yıldır Erdoğan yönetiminin daha önce kendine oy vermiş kesimlerinde destek kaybına yol açıyordu. Ankara’nın çeşitli bölgelerinden OSTİM’e çalışmaya gelen işçiler arasında da bu durumun yaygın olduğunu söylemek mümkün. Ancak son birkaç aydır bu destek kaybı görünen bir biçimde durdu. Nedenleri arasında AKP’nin işçi ve emekçilerin taleplerinin bir kısmını seçimlerde oy kazanmak gayesiyle gerçekleştirme hamleleri ve Millet İttifakının daha önce AKP’li olan işçilere yetersiz gelen politikaları olduğunu ifade edebiliriz. Bir kırıcı markasının yetkili servisinde bakım onarım işi yapan tecrübeli bir işçi durumu şöyle özetliyor: “Ben EYT’liyim, yıllardır oyumu AK Parti’ye verdim. Ama o yıllar oldu benim hakkımı vermedi. Şimdi nefsi için verdi, oy istiyor. Doğru değil bu. Ama ben yine vereceğim, bu adamdan başka düzeltecek adam yok.” Aynı işyerinde çalışan diğer genç işçiler ustalarının yanında kararlı konuşamıyorlar. Çıraklıktan çıkmış bir genç işçi aileden CHP’li olduğunu ve CHP’ye oy vereceğini söylüyor, fakat ustasının söyledikleri karşısında bir şey diyemiyor. Daha önce Erdoğan’a oy vermiş MHP’li başka bir genç işçi ise başını sallayarak ustasını onaylıyor. Kendisine özel olarak tekrar oy verip veremeyeceğini sorduğumuzda hâlâ kararsız olduğunu ifade ediyor.

"ESKİSİ GİBİ HER ŞEYE YETEMİYOR"

Sigorta borçlarının silinmesi, EYT açıklamaları Erdoğan destekçilerinin sesinin atölyelerde kısa geçmişe oranla daha çok çıkmasına sebep oldu. Bu hamlelerin oy alma kaygısı ile yapıldığı her kesimden işçiler tarafından kabul ediliyor. “AK Parti’ye” oy verdiğini belirten işçiler, klasik diyebileceğimiz argümanları sıralayarak tartışmaya katılıyorlar. “Dış güçlerin oyunları, 2023 Lozan gizli maddeleri, ekonomi dünyanın her yerinde kötü, aracılar yüzünden gıdalar pahalı…” Klasik olmayan şey ise Erdoğan’ın eskisi gibi yönetemediği değerlendirmesi. Yine başka tecrübeli bir işçi şöyle ifade ediyor durumu: “Bizim iş yerinde patron pandemi yardımı aldı, yani bizim maaşların yarısını devletten aldı. Bir şekilde kağıt işiyle evrak işiyle kendini zarar ediyor gösterdi, ama durumu iyiydi. Erdoğan bunu bilemez. Eline gelen kağıda bakar. Eskisi gibi yetemiyor her şeye.” 2017 referandumuna işaret ederek “E bütün yetkiyi eline almasaydı” tepkilerine dayanamayıp ağzından şu cümleleri kaçırıyor: “Yine kötünün iyisi bu adam.” Farklı Millet İttifakı partilerine oy vereceğini ifade eden ve Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş veya İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olsa da destek vereceğini belirten işçiler içinde durum başka bir açıdan aynı: “Her koşulda gelecek olan bundan iyidir”.

TALEPLER İÇİN MÜCADELE BÜYÜK İHTİYAÇ

Genelde, oy verilecek kişinin vatandaşları daha yukarı taşıması beklenir, vaatleri de böyle şekillenir. Ancak bu dönem ülkenin ekonomik ve siyasi açıdan geldiği noktadan olsa gerek, daha kötüye götürmeyecek bir adaya ya da partiye oy verme eğilimi OSTİM işçileri arasında öne çıkıyor. Oy verdikleri parti veya aday değişmeksizin işçilere “kötünün iyisi” adaylara oy vermektense vatandaşın yönetime daha doğrudan katıldığı bir demokratik düzen ihtimalini sorduğumuzda genelde bir sessizlik oluyor. Kimsenin esastan itiraz edemediği, ama gerçekliğine inanmadığı -ki bunu açıkça söylüyor işçiler- için sessizlikle cevap vermesi normal görünüyor. OSTİM gibi daha küçük işletmelerin olduğu bir havzada işçilerin birleşik bir mücadele ile ülkenin yönetimine doğrudan müdahale etmesi, işçilerin söyleyişiyle “hayal” gibi görünüyor olabilir. Bu durumun oluşmasında özellikle genç işçilerin mücadele konusunda tecrübesiz olması ve ülkeyi sarsan bir işçi hareketinin uzun süredir olmamasının da etkili olduğunu söyleyebiliriz.EMEP Yenimahalle İlçe Örgütü de, işçilerin üst üste gelen zamlar ve düşük ücretler kıskacında yaklaşan seçimleri tartıştığı bu süreçte, OSTİM işçileri arasında “Zamlar durdurulsun” talebiyle imza kampanyası başlattı.

ÖNCEKİ HABER

Af Örgütü: Apartheid devam ediyor, Filistinlilerin hayatı tehlikede

SONRAKİ HABER

Bakan Koca “Mevcut Hastaneler kapanmayacak’ demişti, Dışkapı Hastanesi kapatılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa