Cumartesi Anneleri davası | "Bu dava hukuksuzluğun devamıdır"
Cumartesi Anneleri’nin 700. haftasında polis müdahalesinin ardından açılan davanın yarın görülmesi gereken duruşması, hakimin raporlu olması nedeniyle görülmeyecek.
Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel
Eylem NAZLIER
İstanbul
Cumartesi Annelerinin 700’üncü hafta buluşmasına yönelik polis müdahalesinin ardından 46 kişi hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet iddiasıyla açılan davanın yarın görülmesi beklenen 6. duruşması hakimin raporlu olması nedeniyle görülmeyecek. Kayıp yakınlarının avukatı yarın görülmesi beklenen duruşmanın dava hakiminin 2 günlük sağlık izini kullanacağı için duruşmaya çıkmayacağını, duruşmaya arızi hakim atandığını ifade etti. Bu durumun adil yargılanma ilkesini etkileyeceğini savunan avukatlar mazeret bildirerek duruşmanın ertelemesini talep etti.
Dava sürecine ilişkin gazetemize konuşan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, “Gözaltında kaybedilen yakınlarımızın faillerinin yargılanması için yıllardır mücadele ediyoruz. Geldiğimiz noktada insanlık suçu işleyenler değil hak savunucuları ve kayıp yakınları olarak biz yargılanıyoruz. Galatasaray’da buluşmamızın engellenmesini, annelerimizin sürüklenerek darbedilmesini, yargılanıyor olmamızı devletin failleri koruma çabası olarak görüyorum” dedi.
699 hafta boyunca yüzlerce kaybın fotoğraflarını taşıyarak bir insanlık suçunu görünür kıldıklarını ifade eden Tosun, “Bu suçu işleyenler kadar; bu suçun üzerini örtenlerin, görmezden gelenlerin, failleri cezasızlıkla koruyanların da suçlu olduğunu söyledik. Bu ülkeyi yönetenlere bu suçun ortağı olmayın, suç işleyen kamu görevlilerini yargı önüne çıkarın çağrısında bulunduk. Bu çağrımız baskı, engelleme, gözaltı ve ceza davasıyla karşılık buldu” dedi.
Dava sürecinde yaşananları da aktaran Tosun, “Bugüne kadar 3 hakim değişti. Davanın ilk duruşması usule uygun gerçekleşti. Ancak sonraki duruşmalarda hakimlerin, sanıklara ve savunma avukatlarına yönelik tutumu ve yarattıkları yargılama ortamı yıllardır maruz kaldığımız hukuksuzluğun devamı gibi” değerlendirmesinde bulundu.
Bu davanın barışçıl gösteri hakkının kriminalize edilmesi anlamına geldiğini söyleyen Tosun, “Tüm toplumun toplanma ve gösteri özgürlüğüne yönelmiş bir tehdittir bu dava. Anayasal bir hakkın kullanımı suç değildir. Herkesi toplantı ve gösteri özgürlüğü hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
