Başka bir bölüme destek eleman olarak götürüldü, hem sağlığından oldu hem işinden
Beyçelik Gestamp’ta 1.5 senedir MCA/LCA hattında kaynak operatörü olarak çalışan Sami Kumaş, başka bir bölüme destek eleman olarak götürüldüğünü ve burada iş kazası geçirdiğini anlattı.
Fotoğraf Sami Kumaş'ın kişisel arşivinden alınmıştır
Ebru YİĞİT
Kocaeli
Türk Metal’in örgütlü olduğu Kocaeli’deki Beyçelik Gestamp’ta 1.5 senedir MCA/LCA hattında kaynak operatörü olarak çalışan Sami Kumaş, başka bir bölüme destek eleman olarak götürüldüğünü ve burada iş kazası geçirdiğini anlattı. İş kazasından sonra tozlu alanlarda çalışamayacağına ilişkin rapor alan Kumaş, önce fabrikada bölüm bölüm gezdirildiğini daha sonra ise verilen görevi yerine getirmediği gerekçesiyle işten atıldığını ifade etti.
Daha önce hiçbir eğitim almadığı, yetki belgesinin bulunmadığı subfreme kaynak bölümüne götürüldüğünü ifade eden Sami Kumaş süreci şöyle anlattı: “Gece 01.00 gibi bu alana gönderildiğimde vardiya halihazırda başlamış olduğu için kimseden vardiya teslimi almadım. Bu bölümde nasıl bir iş çıkarıldığını bilmiyordum. İşi gösterecek kimse de bulunmadığı için bana makinenin başına geçip işe başlamam söylendi. Ortalama 8-10 kiloluk parçaların saç parçasına punto kaynak atılması gerekiyor. İşi yüklediğimiz arabalar ağzına kadar parça ile dolu. 10 parça basıp araca yükledim. Aracı iş arkadaşımla birlikte itmemle, vida ile sabitlenmeyen parçaların üzerime düşmesi bir oldu. Burnunun üstüne doğru gelen parçalar ile burnunun üzerinde yırtık oluştuğunu, kan gelmeye başladığını aktaran Kumaş, “Tuvalete koşup tampon yaptım. Ben iş kazası geçiriyorum, her yer kan oluyor, işçiler çalışmaya devam etmek zorunda bırakıldı. Beni revire aldılar. Revirde doktor yok. Beni acil ambulansla hastaneye götürdüler. Burnumun üzerine dikiş atıp kanı durdurdular.”
"NEFES ALAMADIĞIM İÇİN AMELİYAT OLDUM"
Burun kemiğinin kırıldığını, bir süre ağrısının geçmediğini ifade eden Kumaş, “Doktor doktor gezmeye başladım. 22 gün raporum vardı. Rapor bitince 10 gün çalıştım. Bir yandan da burun ameliyatı olmam gerektiği için fabrikanın insan kaynaklarına, vardiya amirlerine takım liderlerine ısrarla ameliyat olmam gerektiğini söylüyor, fabrikanın söz verdiği gibi tüm masrafların karşılanıp karşılanmayacağını soruyordum. Nefes alamadığım için kırık kemikle daha fazla duramaz oldum ve bir an önce ameliyat işini halledip işe geri dönmek, hayatıma devam etmek istiyordum. 14 Ekim tarihinde 19 bin liraya ameliyat oldum. Ameliyat parasını kendi cebimden verdim. Ameliyatın faturasını da iş yerine getirdim. Karşılamalarını istedim. Hâlâ kimseden bir geri dönüş alamıyordum” dedi.
"TOZLU ORTAMDA ÇALIŞAMAM"
Ameliyat sonrası tozlu ve dumanlı alanlarda çalışamayacağına ilişkin bir rapor aldığını belirten Kumaş şöyle devam etti: “Raporu revire teslim ettim. Revir de bu rapora istinaden benim kaynak ile ilişiğimin kesilmesi gerektiğini bildirdi. İşveren tarafı önce bana ‘Seni çalıştıracak bölüm bulamıyoruz’ dedi, sonra beni üç farklı bölümde çalıştırmak için ikna etmeye çalıştılar. Boyahane, kalite-farewall alanı ve forklift ehliyetim olduğu için depo bölümü. Boyahanede ağır kokuya maruz kaldığım için kabul etmedim. Kalite-farewall alanında da toza maruz kaldığım için kabul etmedim. Depoda da onlar benim forklift ile deneyimim az olduğu için istemediler. Sonra beni dış tedarik bölümünde ambalaj operatörü olarak çalıştırmak istediler. Bu bölüm tüm fabrikanın toz ve kokusuna direkt maruz kaldığın bir alan olduğu için orada çalışmam imkansızdı.”
"İŞTEN ATILDIM"
“Beni bezdirmek için bölüm bölüm gezdirdiler” diyen Kumaş şunları söyledi: “Sonra da ‘Sana iş bulana kadar sendika odasında otur’ dediler. Vertigom olduğu için 10 gün rapor aldım. O zaman zarfında bana ihtarname çektiler. Rapor bitti işe geldim. Beni sendika odasına göndermeye devam ettiler. Devamında verilen görevi yerine getirmemekten dolayı sendika odasına beni gönderdikleri günler için tutanak tutarak 16 Ocak’ta beni işten attılar. Ben de bunları onların yanına bırakmamak için avukata gittim ve dava açtım. Ama tüm bu süreç hakikaten üzücü. Ekmek parası için girdiğimiz fabrikada sağlığımızdan olduk, üstüne cebimden masraflarımı karşıladım, kâr üstüne kâr eden fabrika benim ameliyat masrafıma bile göz dikti. Yaşadığım hem zorlu bir süreç hem de öğretici bir süreç oldu. Sendikanın olduğu bir fabrikada durumumu anlatmama rağmen kimse yardımcı olmadığı gibi sendikacı ‘Bunlar kafaya koymuş seni çıkaracak’ dedi sadece. Kim ne için kimin dostu imiş bu süreçte onu öğrendim.”