OSTİM-İvedik’in 12. yılında adalet talebi sürüyor: İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı
OSTİM ve İvedik’te 20 işçinin ölümüne 46 işçinin yaralanmasına neden olan iş cinayetinin üzerinden 12 yıl geçti. Aileler yıllarca uzayan dava sürecinin kendilerini yıprattığını söylüyor.

Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER

OSTİM-İvedik patlamasında cezalar yarıya indi
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
OSTİM ve İvedik’te 20 işçinin hayatını kaybettiği patlamaların üzerinden tam 12 yıl geçti. Metsan’daki patlamada hayatını kaybeden Dilek Gürer’in kardeşi Demet Gürer, yıllarca uzayan dava sürecinin aileleri çok fazla yıprattığını söyledi. Son duruşmadaki kararla cezaların yarıya indirilmesine tepki gösteren Gürer, “İnsan hayatı çok ucuz. Bir canlının hayatının bu kadar ucuz olarak değerlendirilmemesi gerekir” dedi.
OSTİM ve İvedik’te 20 işçinin ölümüne 46 işçinin yaralanmasına neden olan iş cinayetinin üzerinden 12 yıl geçti. OSTİM’deki Özkanlar Hidrolik’te 9, İvedik OSB’de Metsan Yedek Parça Otomotiv’de 11 işçinin ölümüne neden olan 3 Şubat 2011’deki faciada, sıkıştırılmış doğal gaz basılan ve sonra yeniden oksijen doldurulan tüplerin patlamaya neden olduğu belirlenmişti. OSTİM-İvedik patlamalarının ardından süren yargılamada denetim sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu yöneticileri ceza almazken, şirket yöneticilerine verilen cezalar da yakınlarını kaybedenlerin ve yaralı kurtulan işçilerin taleplerini karşılamadı. 2015 yılında verilen kararda, şirketin sahibi ve iki yöneticisi hakkında bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan iki patlama için 18 yıl 9’ar ay, yani toplamda 37 buçuk yıl hapis cezası verildi.
YARGITAY BOZDU, CEZALAR YARIYA DÜŞTÜ
Ancak Yargıtay Ceza Genel Dairesinin 2022 yılında kararı bozmasıyla Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci duruşmada iki patlama tek olay sayıldı ve sanıkların cezası yarıya düşürüldü.
Metsan’daki patlamada hayatını kaybeden Dilek Gürer’in kardeşi Demet Gürer, dava sürecinin bu kadar uzaması ve hâlâ tam olarak sonuçlanmamış olmasının aileleri çok fazla yıprattığını söyledi. “Kayıplarımızın sebebi olan kişilerin dışarıda çok rahat bir şekilde gezebilmesi, işlerini devam ettirmesi bizi yaralıyor. Her duruşma gününde aynı hissiyatı 12 yıl önceki aynı duyguları tekrar tekrar yaşıyoruz” diyen Gürer, sürecin zor olduğunu ve davayla daha da zorlaştığını ifade etti.
"12 YIL ÖNCE CEZA ALSALARDI ŞİMDİYE ÇIKMIŞ OLURLARDI"
Son duruşmadaki kararla cezaların yarıya indirilmesine tepki gösteren Gürer, “Bu patlamaların aynı günde olması mı bu sonucu doğurdu bunu merak ediyorum. Aynı iş yerinden biri başka bir gün o tüpleri kullansaydı nasıl değerlendirilecekti? Çok önemli, neden tek olay gibi düşünülüyor? Bir otobüs firması kaza yapıyor, ihmal deniliyor ama yine kaza yapıyor yine ihmal var... Böyle mi olması gerekiyor? 12 yıl önce bu firma üçüncü bir yere daha tüp satıyor. Olay yaşanınca geri alıyor. Bunları fabrikada kullansaydı yine aynı şekilde mi düşünülecekti? Bir insan sadece bir suçu bir kere mi işleyebiliyor, böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Bu yüzden son duruşmadaki karar bizi çok üzdü. Ne çıkarsa çıksın mutlu etmeyecekti. Az biraz huzura ererdik ama o da yok şu an. Bunun üstüne gidilse bile olayın üstünden 12 yıl geçti. O zaman ceza alıp çekselerdi şimdiye çıkmış olurlardı. Böyle de bir gerçek var” dedi.
"ÇALIŞMA KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLMELİ"
Dava sürecinin çok yavaş ilerlediğini söyleyen Gürer, “İtiraz ettik, tekrar görüşülecek. Daha uzayacak. Bu esnada o insanlar gezmeye devam edecek. İnsan hayatı çok ucuz. Bir canlının hayatının bu kadar ucuz olarak değerlendirilmemesi gerekir. Tüplere bu tarz bir işlem yapabiliyorsa ve bu denetlenmiyorsa bunun da ayrı incelenmesi gerekir. Buralarda olan eksiklileri görmek gerekir. Onlar insan canına kıymet vermiyor demek yerine işleyişin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle çalışma hayatında, sanayi bölgelerindeki ağır iş şartları olan yerde çalışan herkes için iyileştirilmesi ve güvenliğin sağlanması gerekiyor” dedi.
Evrensel'i Takip Et