JMO Genel Başkanı Hüseyin Alan: Kentlere dair raporlar hazırladık, uyardık, geri dönüş olmadı
JMO Genel Başkanı Hüseyin Alan deprem olan kentlere dair birçok rapor hazırladıklarını ve Cumhurbaşkanlığı dahil tüm kurumlara ulaştırdıklarını hiç birisinin ciddiye alınmadığını söyledi.
Fotoğraf: MA
Özer AKDEMİR
JMO Genel Başkanı Hüseyin Alan, oda olarak fay hatları üzerinde inşa edilen kentlere dair birçok rapor hazırladıklarını ve Cumhurbaşkanlığı dahil ilgili tüm kişi ve kurumlara ulaştırdıklarını ancak bunların hiç birisinin ciddiye alınmadığını söyledi.
“RAPORLARIMIZI TÜM KURUMLARA GÖNDERDİK, BİRİNDEN BİLE DÖNÜŞ OLMADI”
Odanın, son depremin en yoğun hissedildiği Maraş, Hatay, Osmaniye, Bingöl gibi D. Akdeniz fay hattı üzerine oturan kentlere dair ayrıntılı raporları olduğunu aktaran Alan, “Cumhurbaşkanı ve tüm ilgili kurum ve kişilere, ilgili bakanlar İçişleri Bakanlığı, ÇŞB, genel müdürlükler, valilikler, ilin milletvekilleri de dahil olmak üzere bu raporları paylaştık. Bu kaygılarımız maalesef giderilmedi, ya da giderilmek istenmedi. Hiçbirinden, Allah rızası için bile olsa bir geri dönüş olmadı dedi.
“KENTLERİMİZ BETON LOBİSİNE TESLİM EDİLMİŞ DURUMDA”
“Ülkemizin kentleri, ranta ve talana, beton lobilerine teslim edilmiş durumda” diyen Alan şunları söyledi; “Ne fay hatları üzerinde doğru düzgün bir tedbir, ne bunun üzerine oturan kentlere dair bir tedbir alınıyor. Sıvılaşma riski yüksek gevşek zeminler üzerine her gün binalar yapıyoruz. Yani biz bunu söyleyince, ya ne olacak? Ben denizin ortası bile bina yaparız diyorlar. Buyurun işte yaptıkları binalar da insanların nasıl can veriyor, görüyoruz”.
“BU BÖLGEDE DEPREM OLACAĞI YILLARDIR BİLİNİYORDU”
Deprem olan bölgede sismik boşluk olduğunun yıllardır bilindiğini aktaran Alan, “Depremler de, fay hatları da belirli zaman periyotları üzerinde hareket ediyorlar. Bu bazen 50-100, bazen 1000 yıl oluyor. Jeolojik zamanla insan zamanı birbirinden farklı. Yani burası da özellikle Erkene (?) ile Pazarcık arasındaki fay hattı segmenti de bu periyodik süreyi doldurduğu için her an deprem üretme potansiyeli karşı karşıya kalabilecek bölgelerden biriydi Bunu zaten birçok yayında söyledik. MTA’nın 2008'de hazırladığı raporlar var mesela. Doğu Anadolu fay hatası çıkarılırken bunlar zaten ifade edildi. Bunlar yeni şeyler değil, jeoloji camiasında hepimizin bildiği şeyler. Önemli olan sen bu bilgiyi biliyorsun da karşılığında ne yaptın? Mesela ben size söylüyorum Karlıova ile Erzincan arası bizim 7-3 segmenti dediğimiz segmentteki sismik boşluk her an kırılacak. Marmara fayı işte sıklıkla gündeme geliyor, deniz içerisindeki fay sismik boşluk kırılacak. İstanbul'da depremine neden olacak fay. Sen ne yapıyorsun? Önemli olan bu. Yani 3 gün sonra Yenisu fayı kırıldı ne yapacaksın? Ne tedbir aldın?”
"FAY HATTI ÜZERİNDEKİ KRİTİK TESİSLER"
Deprem bölgesinde kritik tesislerin olmasına dair de raporlarında uyarılarda bulunduklarını belirten Alan, “Bizim Osmaniye raporumuzu okuyun lütfen. Bakın orada Bakü - Ceyhan boru hattı fay zonu üzerinde. Ceyhan dolum tesisleri fay zonu üzerinde inşa edilmiş. Osmaniye sanayi Tesisleri doğrudan fay zonu üzerinde. Bazı kritik tesisler var barajlar, fay zonu üzerine inşa edilmiş. Bakın doğalgaz boru hattı patladı şimdi. Maraş ve Antep arasındaki bağlantı. Çok sayıda yerleşim yerlerinde bu kış günü doğalgaz yok” dedi.
“FAY YASAS ÇIKARILACAKTI, NE OLDU?”
Ülkenin beton lobisinin tekeline bırakılmış durumda olduğunu yineleyen Alan, “Onlar istediği yere bina yapıyor, istediği yere altyapı yapıyor, istediği yere tesis yapıyor… Buna itiraz edince de siz engelleyici gruplarsınız, siz zaten bunu istemiyorsunuz” diyorlar. Bakın fay yasası çıkaracağım dedi İçişleri Bakanı Elazığ depreminden sonra, ne oldu? Fay Yasası niye çıkmıyor? 70 milyar dolar deprem vergisi toplamdı, ne oldu?” sorularını yöneltti.
Son iki yılda aralarında Kovid-19’un da bulunduğu doğa kaynaklı afetlerden dolayı Türkiye'de 200.000 insan öldüğünü aktaran Alan, “Bir Afet Bakanlığı kurun dedik. Afet acil durum ve iklim değişikliği Bakanlığı kurulsun diye çağrıda bulunduk. Görüşmelerimiz oldu, nerede? Geçen hafta kuraklığı tartışıyorduk, sinsi afet dediğimiz. Sonuçları itibariyle afete neden oluyor. Şimdi deprem oldu, 3 gün sonra başka bir enfeksiyon hastalığı almış başını gitmiş olabilir. Acil durumların yönetilmesi gerekiyor. Ancak bunun kurumsal bir hafızayla yürütülmesi lazım. Bakın kurumsal hafıza yok. Bunun için doğru düzgün bir bakanlık kurmamışsın. AFAD Başkanlığı kurmuşsun Koordinasyon Birimi, yetersiz eleman sayısıyla böyle ne ile müdahale edeceksiniz?” diye konuştu.
"DEPREM BÖLGESİNDEN ÇOK AĞIR BİLGİLE GELİYOR"
Deprem bölgelerinden çok ağır haberler aldıklarını söyleyen Alan, şu bilgileri verdi; “Biraz önce Malatya ile görüştüm 140'a yakın bina yıkılmış sadece Malatya'da. Diyarbakır öğle Urfa öyle Antep öyle Maraş'ta zaten diyalog kuramıyoruz çok sayıda yıkıntı var. Hatay çok ağır bir şekilde Adana keza öyle! Yaklaşık 200 km'ye yakın bir fay zonunun kırıldığı ifade ediliyor. 200 kilometre diyoruz bunun depremin büyüklüğünü 7.4 açıkladılar Amerikan Birleşik Devletleri jeolojik araştırmalar koruma 7.8 ki muhtemelen o civardadır. 7.8 büyüklüğündeki deprem küçük bir deprem değil. Hatay Havalimanına nasıl parçaladığını gördünüz. Fay zonu üzerine, Amik ovasının ortasına Havalimanı yapar isen böyle olur!