Hatay’da sağlam bina yok, açlık, karanlık ve soğuk
Hatay'da yıkım büyük, yardım ulaşmıyor. Hatay'da olanlar şöyle aktarıyor: "Herkes yakınlarını el yordamı ve kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalışıyor. Yıkıntı çok ve mevcut yardım ekipleri yetmiyor."
Hatay | Fotoğraf: Evrensel
Sedat BAŞKAVAK
10 ilde yıkım ve ölümlere sebep olan depremde Hatay en çok zarar gören illerden biri oldu. Neler olduğunu ondan ve birkaç arkadaşımdan ulaşabildiğim kadarıyla anlamaya ve öğrenmeye çalışıyorum.
Sabah deprem sonrası annesi ve kardeşini Mersin’e getirmek üzere yola çıkan bir arkadaşım 3,5 saatlik yolu neredeyse 6 saatte gidebilmiş. Kamu emekçisi olduğu için adımı yazma diyor.
İskenderun’un üzerinden geçtiği için tam göremediğini ama Belen’de yıkılan evleri görünce durumun vahameti anladığını söylüyor. Havaalanı yolundan itibaren yol boyunca yıkılan evler ve ilerlemeyen trafik, birbirine sürten vuran arabalar nedeniyle yaşanan trafik kazaları ve ambulansa bile yol vermeyecek kadar panik ve kaos ortamı olduğunu aktarıyor.
Aktardıkları şöyle:
“Ailem Armutlu mahallesinde. Armutlu, Elektrik, Akdeniz ve Çekmece mahallelerini gezdim. Hasarsız bina yok. Girdiğimiz tüm caddelerde binalar hasar görmüş, oturulacak durumda değil. Neredeyse 10 evden biri ikisi de yıkılmış durumda. Yol boyunca ne bir toplanma ne de yardım alanı yok. Doğu Akdeniz hastanesi yıkık. Akademi ve Defne hastaneleri ile devlet hastanesinin yıkıldığı söyleniyor. İnsanlar perişan, sokaklarda üzeri battaniye örtülmüş ölü ve yaralılar vardı.
Enkazların altından sesler geliyor ama kurtarma ekipleri yok. Koca bir şehir yıkılmış sanki ve yıkıntı ve göçüklere yetişme imkanı yok. Sokaklarda yardım bekleyen insanlar var ama yardım edecek ekip yok. Armutlu ve Elektrik caddesi birleşiminde Gündüz caddesinde bir iş makinesi yol temizliği yapıyordu. Onun haricinde kimseler yoktu.
İnsanlar bulabildiği boş yere birikiyorlar. Herkes yakınlarını el yordamı ve kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalışıyor. Yıkıntı çok ve anlaşılan o ki mevcut yardım ekipleri yetmiyor. İnsanlar yıkılmış marketlerden canları pahasına yiyecek almaya çalışıyorlar. Yağma desen değil ama açlık çok kötü. Biz bir arsaya sığındık. Yandaki tamirciye tamir için gelen bir yolcu otobüsü kapılarını açtı yaklaşık 20 kişi onun içindeyiz. Otobüs sadece kapalı bir alan çalışmadığı için soğuk ama yine de idare ediyoruz. Biraz üşüyeni arabada ısıtıp geri otobüse biniyoruz. Her taraf karanlık ve soğuk. Yoldan geçen arabaların ışığı var sadece. Durum çok kötü. İnternet çekmiyor. Şarjı arabada yapmaya çalışıyoruz.”
Arkeolog Gökçe Baran uzun yıllardır Hatay’da yaşıyor. Durumunuz nedir diye soruyorum. Evlerinin yıkıldığını anlatıyor: “Apartman dairesinde oturmayalım dedik, tek katlı müstakil bir eve geçmiştik. Deprem anı çok korkutucuydu, kapıya bile gidemedik balkondan atladık. Biz atladıktan bir kaç dakika sonra evimiz yerle bir oldu. Arabanın içindeyiz fakat yollar kapalı bir yere gidemiyoruz. Burada bekliyoruz. Yardım falan yok, yetişemiyorlar sanki. Devlet binaları bile yıkıldı. Sadece bekliyoruz.”
"AKARYAKIT İSTASYONLARI YAKIT VERMİYOR"
Eğitim-Sen Hatay Şube Yöneticisi Nihat Akgöl ise Hatay’ın girişindeki Serinyol’dan il merkezine gidemediğini anlatıyor: “Bizim köyde evler ya yıkıldı ya da hasar gördü. İl merkezine sendikaya gidelim, yapabileceğimiz bir şeyler olur düşüncesiyle yola çıktık ama ne arabayla gidebildik ne de yürüyerek. Akaryakıt istasyonları yakıt vermiyor. Gitsek dönemeyeceğiz, bari yürüyelim dedik. O da mümkün olmadı. Hem yol güvenli değil hem de kenarda yıkıntılar var. Geri döndük.”
Ozan Sınacı ailesiyle kaldığı evin enkazında annesiyle birlikte kardeşinin kaldığını ve seslerinin duyduklarını söylüyor: “Ganeral Şükrü Kanatlı mahallesi Favzi Paşa Cadddesi No: 47’de enkazın altında ailem kaldı, yardım gönderin. Saat 18:11 oldu hâlâ bir yardım ekibi yok. Biz burada bekliyoruz. Bir ekip gelse kurtulacaklar, çünkü sesleri geliyor. Lütfen buraya kurtarma ekibi yönlendirin.”
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen şunları aktarıyor: “Hatay merkezi çok kötü. Deprem büyük bir yıkım yarattı. Çalışmıyorlar mı desem çalışıyorlar. Ama eldeki imkanlar ve mevcut ekiplerle yetişmelerine imkan yok. Alan çok geniş yetişmek zorlaşıyor. Demek ki yeterince hazırlıklı değiliz. Biz İskenderun’dan Hatay’a geçemedik. Hem yol uygun değildi hem de akaryakıt sıkıntısı var diye sorun yaşarsınız dediler, gidemedik. Akaryakıt istasyonları yakıt vermiyorlar veren 200 liralık veriyor ama orada kuyruğun bitmesi çok zor. Mersin büyükşehir ve ilçe belediyeleri ekip ve diğer yardım malzemeleri gönderdiler ama bu koşullarda daha da çok yardım malzemesi ihtiyacı olduğu açık. Salı günü yeniden Osmaniye, Kilis sonrada Hatay’a geçeceğiz.”
{{481232}}