Halk temiz gıda ve suya, ambulans akaryakıta erişemiyor
Sağlık emek ve meslek örgütlerinin oluşturduğu Deprem Kriz Masası TTB Genel Merkezi’nde “Deprem Bölgesinde Sağlık Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı basın açıklaması yaptı.

Maraş’ta, depremden 28 saat sonra İsmail Kabaağaç enkazdan sağ kurtarıldı | Fotoğraf: Emin Sansar/AA
Maraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından sağlık emek ve meslek örgütlerinin oluşturduğu Deprem Kriz Masası Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Merkezi’nde “Deprem Bölgesinde Sağlık Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı basın açıklaması yaptı.
Zorlu kış şartlarında 10 ili ve geniş bir sahayı kapsayan bu depremler için sağlık emekçilerinin dikkat çektiği önerilerinin açıklandığı toplantıda; soğuk sebebiyle ivedilikle arama kurtarma çalışmalarına hız verilmesi, ardından gebe, yaşlı ve çocuk gibi dezavantajlı gruplar başta olmak üzere barınmanın sağlanması, temiz gıda ve temiz içme suyunun sunulmasının hayati önem taşıdığı açıklandı. Öte yandan Hatay, Maraş ve Adıyaman’da ASM’lerde birinci basamaklarda hizmet verilmediğine de dikkat çekilen basın açıklamasında akaryakıt ve enerji sorunlarının yaşandığı, ambulansların akaryakıt sorunu yaşadığı ifade edildi.
KRİZ MASASI’NDAN 8 ÖNERİ
Deprem Kriz Masası adına açıklamayı TTB Genel Sekreter Prof. Dr. Vedat Bulut yaptı. “Yaşamını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarının acılarını paylaşıyor ve kendilerine sabır, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz.” diyerek açıklamasına başlayan Bulut, depremin hemen ardından hızla kriz masasının kurulduğunu ve sağlık emek ve meslek örgütü temsilcilerinin yıkımın yaşandığı bölgeye giderek iletişimin sağlandığını ifade etti. Yaşananların 15 milyondan fazla insanı etkilendiğini ifade eden Bulut, durumun son derece ağır olduğunu ve kriz masası olarak öncelikli 8 önerilerini anlattı:
- Koordinasyon ve işbirliği: Sağlık hizmetlerinin sunulması ile ilgili olarak Türkiye Afet Müdahale Planı’nda (TAMP) koordinasyon sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’ndadır. TTB olarak uzmanlık derneklerimizin ve tüm üyelerimizin bilgi ve yetkinliğini her türlü koordinasyonda sunmaya hazır olduğumuzu yineliyoruz. Sağlık Bakanlığı’na ilgili yazımız gönderilmiştir ve henüz yanıt alınamamıştır. İllerde kurulan afet koordinasyon merkezlerinde tabip odalarının ve ilgili sağlık ve emek örgütlerinin temsilcilerinin bunması yarar sağlayacaktır.
- Arama ve kurtarma: Acil kurtarma ekiplerinin bir kısmının bölgeye ulaştığını ve farklı illerden yeni ekiplerin de yola koyulduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Fakat konuya dair bir hayli eksiklikler olduğu da gözlemlerimiz arasındadır. Maalesef birçok bölgede halk kendi imkanları ile baş başadır. Bu konuda kamu otoritesini doğru bir planlama ve hızlı hareket etmeye çağırıyoruz.
- Yaralıların tedavisi: Enkaz kaldırma çalışmaları sürerken şu anda hayatta olanların hayatta tutulması ve tedavilerinin sağlanması gerekmektedir. En kısa zamanda bölgedeki sağlık kurumları ve personelinin durumu hakkında hızlı bir değerlendirme yapılmalıdır.
- Barınma: Şu an için bölgede yaşayanlar için barınma çok ciddi bir sorundur. Deprem bölgesinde vatandaşlarımızdan gerek can güvenlikleri gerekse de arama-kurtarma-sağlık çalışmalarının etkililiği için hasarlı-riskli yapılara girmeme ve uzak durmaya özen göstermelerini bekliyoruz. Ancak, hava çok soğuktur. Başta, yaşlılar, engelliler, gebeler, anne ve çocuklar gibi öncelikli gruplarının tespit ederek hızla güvenli barınma alanlarına yönlendirmeleri gerekmektedir. Bölgede daha önce tanımlanmış ve hâlâ kullanılabilecek durumdaki güvenli alanların ilanı ve grupların buralara yetkililerce yerleştirilmesi gerekmektedir. Ancak bu hava koşulları ile bölgedeki olanaklar yeterli olmayacaktır. Yine kırılgan gruplardan başlayarak, tahliye koridorları ile en yakın uygun illere kişilerin geçici barınması sağlanmalıdır. Yoksa bu gruplarda büyük kayıplar yaşamamız olasıdır.
- Mevcut durumun saptanması: Bölgenin mevcut durumunun hızlı değerlendirme yöntemleri ile değerlendirilmesi bir an önce yapılmalıdır. Bu değerlendirme farklı disiplinlerden gelen bilim insanlarının desteği ile gerçekleşebilir. Bölgede şu andan itibaren geçerli olan riskler ortaya konmalıdır.
- Bilgi kirliliği ile mücadele: Her olağanüstü durumda olduğu gibi başta sosyal medya ortamı olmak bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yayılan bilgi kirliliği ile karşı karşıya kalacağımız bir dönem içindeyiz.
- İlaç ve tedaviye erişim: Özellikle deprem bölgesinde bulunan veya diğer illere yakınlarının yanına göç eden yurttaşlarımızın ilaçları ve raporları enkaz altında kaldığından dolayı, ilaçlarının sağlanması ve göçmenler de dahil olmak üzere tüm insanların ilaçlara yeterli düzeyde ulaşımı sağlanmalıdır. Diyaliz hastaları ve kronik hastalıkları bulunan diğer hastalar için Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hızla bir karar alınması gereklidir. Deprem bölgelerinde en yoğun görülen sorunlardan biri strese bağlı erken doğumlardır. Bu nedenle kadın ve doğum uzmanları, yenidoğan uzmanları ve birimleri (küvöz ihtiyacı da sağlanarak) hızla artırılmalıdır. Bu bölgede salgın hastalıklara karşı gerekli önlemler alınmalıdır.
- Sağlık işgücünün planlanması: Bölgede bulunan sağlık çalışanlarının ailelerinde de yaralı ve vefat olduğundan dolayı, hızla diğer illerden hekimler ve sağlık çalışanlarının, bölgede bulunanları ikame edebilecekleri bir koordinasyon sağlanmalıdır. Tükenmişliğin başlamasına müsaade edilmemelidir. Burada çalışan sağlık çalışanlarının barınma gereksinimleri ve lojistik destekleri sağlanmalıdır. Psikososyal destek birimlerinin bu bölgede hızla görevlendirilmesi gereklidir.
“İLAÇ VE TIBBİ MALZEME TEMİNİ SAĞLANMALI”
Önerilerin ardından söz alan Deprem Kriz Masası’nda çalışan Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Pınar Okyay, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) olarak yakın zamanda bir açıklama yapacaklarını ve bu süreçte neler yapılabilir olduğunu anlatacaklarına değindi.
TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu’ndan Dr. Seçkin Kara ise; bölgeden hastalarına sevk edilmesinde zorluklar yaşandığını, pek çok hekimin deprem alanına gittiğini ancak yaşanan koordinasyon sorunu sebebiyle sıkıntıların yaşandığını ifade etti. Dr. Kara, bir an evvel askeri kuvvetin alana sokulması gerektiğini çünkü yeterli ekibin var olmadığını anlattı. Depremden kurtulan çok sayıda vatandaşın var olan barınma sorunu sebebiyle araç içerisinde beklediğini ancak bu kez de bölgede akaryakıt sorunu yaşandığını ve yetkililerin akaryakıt sorununa çare aramaları gerektiğine dikkatleri çekti. Halen depremin meydana geldiği illerin kırsallarında neler yaşandığını bilmedikelerine dikkat çeken Dr. Kara; kurtarılan vatandaşlarımız için seyyar hastaneler kurulmalı. İlaç ve tıbbi malzeme sorunlarıdır an önce giderilmeli, dedi.
“HATAY, MARAŞ VE ADIYAMAN’DA ASM’LER HİZMET VERMİYOR”
TTB Merkez Konseyi Üyesi ve aynı zamanda Aile Hekimi olarak görev yapan Dr. Adalet Çıbık’da bir kez daha olağanüstü durumlarda birinci basamak sağlık hizmetlerinin verilmesinin elzem olduğunu ancak 10 ilde birçok yerde birinci basamakların hizmet veremediğine vurgu yaptı ve “Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da ASM’ler çalışmıyor. Kamu otoritelerinin bu anlamda görev alması gerekiyor. Biz de bu iş birliğine hazırız” diye konuştu.(Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et