07 Şubat 2023 22:16

Yurttaş dayanışmasına AFAD engeli

Deprem bölgelerine sivil kurumlar alınmıyor, yardımlar engelleniyor. Yardım etmek, sadece yardım konusunda yetersiz kalan AFAD'a serbest!

Fotoğraf: MA

Paylaş

Nisa DEMİREL
İstanbul

Halk deprem bölgesiyle dayanışmak için çağrılar yapmaya devam ederken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AFAD harici koordinasyona müsaade edilmeyeceğini açıkladı. Kurum, açıklamasında “Biz hiçbir afet bölgesinde vatandaşımızı açta açıkta bırakmadık” ifadelerine yer verdi. Ülkenin dört bir yanından birçok sendika, kadın, öğrenci ve hak örgütü, meslek odası, sivil toplum kuruluşu deprem bölgesine erzak ve malzeme götürmek ve arama kurtarma çalışmalarına katılmak için koordinasyon ekipleri kurarken, engellemeye tepkiler büyük.

DEPREM BÖLGELERİNE AFAD HARİCİ KOORDİNASYON ALINMAYACAK

Yurdun dört bir yanından dayanışma ve yardım çağrıları gelmeye devam ediyor. Bölgedeki arama kurtarma ekipleri sayısının yetersizliği, temel ihtiyaç malzemelerinin eksikliği afet bölgelerindeki halk ve milletvekilleri tarafından defalarca tekrarlanırken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum “AFAD koordinasyonu dışında herhangi bir koordinasyona müsaade etmeyeceğiz. AFAD koordinasyonuyla hareket edersek yardımlarımızı daha hızlı ulaştırabiliriz. Biz hiçbir afet bölgesinde vatandaşımızı açta açıkta bırakmadık, yalnız bırakmadık” açıklamasını yaptı. Açıklamalara koordinasyon ekipleri kuran, yardım malzemeleri toplayan kurumlardan tepki geldi.

TTB DEPREM ALANINDA SAĞLIK BAKANLIĞI İLE BİRLİKTE ÇALIŞMAK İSTEDİ, BAKANLIKTAN CEVAP GELMEDİ

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ilk günden itibaren kriz masası oluşturarak deprem bölgesindeki müdahalelere destek olan ekiplerden biri. TTB Olağanüstü Durumlarda Sağlık Hizmeti Kolu (ODSH) Başkanı Ercan Yavuz “Hem büyüklüğü bakımından hem de insan kaybı açısından büyük bir alanı ve 15 milyon insanı ilgilendiren bir afetle karşı karşıyayız. Hem geniş hem de geliri dar bir alan. Henüz ilçelere, köylere girilemedi böyle bir gerçek var. Dolayısıyla devlet, yani AFAD bu organizasyonu yapmakla yükümlüdür. Sadece TTB değil alanda kim varsa, hangisi olduğu fark etmeden örgütlü sendikalar, hep beraber, gerekirse AFAD'ın koordinasyonunda çalışmalı ve bu işi halletmeliyiz” dedi.

TTB’nin daha öncesinde kriz masalarında Sağlık Bakanlığı ile koordine bir şekilde çalıştığını fakat birkaç senedir AFAD’ın kendisini tek otorite olarak gördüğünü söyleyen Yavuz, “TTB, geçmiş deneyimleri ve insan gücü planlaması açısından oldukça yetkin bir kamu yararına kurum. TTB'nin ODSH kolu var ve oldukça yetkin. Sağlık Bakanlığı’na beraber çalışma isteğimizi belirttik, hala cevap bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘BÖLGE KAPALI KUTU HALİNE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR’

Kriz masası oluşturarak deprem bölgesine giden kurumlardan biri olan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’ndan (KESK) Şenol Köksal AFAD dışındaki koordinasyonları engellemeyi “bölgeyi bir kapalı kutu haline getirme çabası” olarak değerlendirerek şöyle dedi: “3 aylığına OHAL ilan edilmesiyle beraber kendi istedikleri, hukukun dışında bir hukuk yaratmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bugün içinde KESK Merkezi Yönetim Kurulu üyelerimizin olduğu 2 aracımızı gönderdik. Onların Adana'dan devamına geçişine izin verilmesini bekliyoruz, bir engelle karşılaşmaları durumunda yanlarında AFAD ile yürüttüğümüz çalışma protokolü var. Giden arkadaşlar bu eğitimi alan arkadaşlar. Eğer izin verilmeyecekse biz bu eğitimleri neden aldık?​” dedi.

Köksal bölgedeki ekiplerinin durumunu ise “Oldukları yerde mevcut duruma ilişkin bir tutum geliştirmeye çalışıyorlar ama çok yalnızlar. Bölgelere ulaşamayan yardımlar kaynaklı KESK'liler de ciddi bir çaresizlik içerisindeler. Binalar el yordamıyla kaldırılacak gibi değil. İş makineleri yok, hastaneler yıkılmış. Sağlık Emekçileri Sendikası üzerinden gelen bilgiye göre var olan hastanelerde de ilk günden beri çalışan sağlık emekçilerinin enerjisi tükenmiş” ifadeleriyle anlattı. KESK beraber çalışma ve deprem alanında görev alma isteğini İç İşleri Bakanlığı’na iletti ve cevap beklediğini açıkladı.

‘AFAD, İKTİDARA YAKIN KURUMLARLA ÇALIŞIYOR’

2021 yılında AFAD ile ortak çalışma yürüttüklerini, eğitim aldıklarını belirten Köksal şu ifadelere yer verdi: “Böyle bir iş birliğimiz varken biz AFAD’la beraber arama kurtarma çalışması yürütürüz düşüncesindeydik. Üyelerimize bölgelere personel katkısı sağlamak için, her olumsuzluğa rağmen elimizden gelen her şeyi yapalım dedik. İllere gönderilen kimi ekipler arasında KESK üyeleri yer aldı. Daha sonrasında gördük ki AFAD yanına mevcut siyasi yapıya yakın olan dernek ve sendikaları alarak faaliyet yürütüyor.”

KESK’in işleyen diplomatik yapısı ve insan gücüne rağmen hala kendilerine bir dayanışma çağrısı olmadığını söyleyen Köksal “Ama Memur-Sen’le bir dayanışma olgusu göstermekten geri kalmıyorlar. Bugün bu konuyla alakalı 3 farklı açıklama var fakat hala yanlarında kendilerine yakın kurum kuruluşları gezdirmeye devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

ALEVİ DERNEKLERİ FEDERASYONU’NUN YARDIMLARI ENGELLENİYOR

Alevi Dernekleri Federasyonu da bölgeye götürdükleri yardımın engellenmesine tepkili. Federasyondan Celal Fırat “Böyle bir durumda partizanlık yapılması yürek dağlayıcı” dedi ve “Alevi örgütleri bölgede yardım topluyor ve çalışmalara katılıyor. TIR’lar kiralıyoruz veya belediyelerden kiralayarak bölgeye yardım ulaştırıyoruz. Sadece Aleviler değil, tüm vatandaşların yardımlarını ulaştırmaya çalışıyoruz. Daha çok kırsal bölgelere erişmeye çalışıyoruz. Artık yardımlar AFAD’a verilsin, tek elden dağıtılsın deniyor. Yardımlarımız engelleniyor” dedi.

‘BIRAKIN YARALARIMIZI SARALIM’

AFAD’ın henüz göçük altındaki vatandaşları çıkarmayı bitirmediğini ifade eden Fırat şu ifadelere yer verdi: “Biz de diyoruz ki bizim kendi insan gücümüz var. Köylere ulaşalım yardımları dağıtalım. AFAD bize bir yer verse, dese ki gidin yardımları AFAD adına dağıtın. Biz onu da seve seve kabul ederiz. Adıyaman, Hatay, Maraş, Malatya çok zor durumda. Evet kolay değil, birçok ilde yıkım var. Ama madem yetişemiyorsunuz bırakın bize bölge tahsis edin, biz de yardımcı olalım. Yine AFAD adına yapalım. Böyle bir süreçte partizanlık yapılıyorsa vah halimize. Buradaki insanlar bunu düşünecek halde değil. Akşam sela okunuyor mesela. Yüzlerce insan göçük altında. İnsanların ölülerini gömmeye meşakkati yok.”

TMMOB’UN DEPREM BÖLGESİNE GİDECEK YARDIM TIR DA ENGELLENDİ

TMMOB’un Hatay’a göndermek amacıyla Muğla Marmaris’te topladığı malzemelerin bulunduğu yardım tırına valiliğin, “Yardımlar sadece AFAD koordinasyonuyla gönderilebilir” diyerek tırın çıkışını engellediğini söyleyen TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, önceliklerinin yardımların afet bölgesine ulaşması olduğunu belirtti. Gül, “Olay esnasında yetkili arkadaşlarımız TMMOB’un görevlendirdiği kişilerin de bölgeye yardımlarla beraber gitmesi şartıyla, tırın valiliğin ismiyle gitmesi konusunda anlaştılar. Böylelikle yardımlar Hatay’a ulaşmak üzere yola çıktı” şeklinde anlattı. Bunun yanı sıra Gül; Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Konya, Mersin ve Tekirdağ’dan depremin yaşandığı illere gidecek yardım tırlarının belediyeler ve AFAD ekipleri ile anlaşılarak yola çıktığını söyledi.


ÇEŞİTLİ İLLERDE YURTTAŞLARIN YARDIM TIRLARINA EL KONDU

Şırnak’ta da Halkların Demokratik Partisi (HDP), 5 ilçede kriz koordinasyonu kurulmasıyla birlikte depremzedelere destek kampanyası başlattı. Mezopotamya Haber Ajansı’nın haberine göre yardım kampanyası başlatılan ilçelerden biri olan Beytüşşebap’ta ve Patnos’ta yardımlar engellendi. Beytüşşebap’ta kaymakamlık ve ilçe emniyeti HDP’li yönetimi arayarak, yardım toplamaları halinde haklarında soruşturma açılacağını söyleyerek HDP’nin yardım kampanyasına engel oldu.

HDP Beytüşşebap İlçe Eşbaşkanı Ferhat Temel, “Biz Beytüşşebap halkı adına arkadaşlarımızla beraber meydana gelen depremde mağdur olan vatandaşlarımız için halktan erzak, giyim, battaniye konusunda destek toplamak adına girişimimiz oldu. Ama kaymakamlığın engeline takıldık. Kaymakamlığın gerekçesi şu şekilde oldu; ‘yardım toplayabilmek için izniniz yok ve prosedür gereği böyle bir yardımda bulunamazsınız’ denildi. Böyle bir şey gerçekleştirilmesi durumunda hakkımızda soruşturma açılacaklarını söylediler” dedi.

Temel, buna rağmen baro ile ortaklaşarak kampanyayı yürüttüklerini belirterek, halka kampanyaya destek olması çağrısında bulundu.

HDP’li Patnos Belediyesinin de iki gündür topladığı ve bugün depremzedelere gönderdiği gıda ve ısınma malzemelerinin bulunduğu tırlar tekrar ilçe merkezine geri gönderildi. Patnos Belediye Eşbaşkanı Emrah Kılıç, “Panos halkının emekleriyle bir araya getirilen ve acilen gönderilmesi gereken malzemelere izin verilmiyor. Emniyet bize, yardım toplayamayacağımız söylendi. Yine de bu yardımların ulaşması için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Van’da da sivil toplum örgütlerinin yardım tırlarının yola çıkmasına izin verilmedi. AFAD’a yapılan başvuruya cevap bekleniyor. 

MİTHAT SANCAR: YARDIMLAR HER TÜRLÜ YÖNTEMLE ENGELLENMEYE ÇALIŞILIYOR

Antakya ve Samandağ ilçelerinde deprem sonrası yaşanan yıkımı gözlemleyen HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Geçtiğimiz bölgelerde pek çok yıkılan bina gördük. Ama kurtarma çalışması yoktu. İnsanlar sokakta kalmış. Barınma, ısınma imkanları, şu, ekmek, çadır yok. Kısacası burada devlet, iktidar yok. Acı, öfke ve elimizde olan tek imkan dayanışma var. Ancak yardımların da her türlü yöntemle engellenmeye çalışıldığını görüyoruz. 1999 Gölcük depreminin yaralarını sivil dayanışma ile sarabilmiştik. Fakat şimdi ona da imkan verilmiyor. Yine de haklarımıza yaralarını sarmak için el ele vermeye çağırıyoruz" dedi.

BODRUM'DA BELEDİYE LOGOLU KOLİLERE ENGEL

Engellenen kampanyalardan biri de Bodrum Belediyesininki oldu. Toplanan yardımlar belediyeye ait binalarda kolilenerek deprem bölgesine gönderildi. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, AKP Bodrum İlçe Başkanı Osman Gökmen’in yardımları engellemeye çalıştığını söyleyerek, şu bilgileri paylaştı:

“Bodrumluların getirdiği eşyaların, giyeceklerin ve yiyeceklerin, Bodrum Belediyesi logolu kolilere konulmasını engellemeye çalışıyorsun ve bununla da yetinmeyip Herodot Kültür Merkezi'nde nefes almadan çalışan personelimizle tartışıyorsun, onları sözlü ve fiziki olarak taciz ediyorsun. Şimdi sana soruyorum, Bodrumluların getirdiği yardımların Bodrum Belediyesi logolu kolilere konulması seni ve partini neden rahatsız ediyor? O kolilerin üstündeki logo, rezillikte sınır tanımayan tarikat vakıflarının değil, 142 yıldır hizmet için var olan Bodrum Belediyesi'nin logosudur. Ve zaman, siyasi rant kavgası yapmanın değil, dondurucu soğuklarda, betonların altında, sokaklarda kalan insanlarımızın yanında olma günüdür.”

ÖNCEKİ HABER

Halk çürüyen düzenin enkazında kaldı

SONRAKİ HABER

EMEP Diyarbakır İl Yöneticisi Deniz: Tüm halkımızı dayanışmaya ve mücadeleye çağırıyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa