Akkuyu’ya ilişkin endişeler dinmiyor
Maraş Depremi sonrası Mersin’de Akkuyu Nükleer Santrali’nde hasar meydana gelmediği söylense de endişeler dinmedi. NKP Sözcüsü Osman Koçak santralin etkilenmemesinin mümkün olmadığını söyledi.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali | Fotoğraf: Mustafa Ercan/DHA
Maraş Merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası açıklama yapan Rusya Devlet Nükleer Enerji Şirketi ROSATOM, Mersin’de inşa edilen Akkuyu Nükleer Santrali’nde hasar meydana gelmediğini duyursa da endişeler dinmedi.
Akkuyu Nükleer Santrali projesine ilişkin endişeleri Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Osman Koçak anlattı. Yaşanan depremin önceki depremlerden farklı olarak 185 km’lik bir fay hattının enerjisinin boşalması olarak gerçekleştiğini ifade eden Koçak, “Deprem merkezinden 300 kilometrede etkileri olan, Diyarbakır’da yıkıntıya yol açan bir deprem. Akkuyu’nun bulunduğu Büyükece deprem merkezine 500 kilometreyi buluyor. Etkilenmemiş olması doğal bir şey değil” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener’in tsunami uyarısını hatırlatan Koçak, “Bu kuşak Doğu Anadolu’dan başlayıp Hatay, Ölüdeniz’e kadar gidiyor. Çok ilginç bir şey Mısır’da yıkıntıya yol açmış. Afrika Kıtası’ndaki bölünmeyi ifade eden bu depremin göçü Elâzığ’dan başladı, şimdi Maraş’tan, Antep’ten, Hatay’dan aşağı doğru gidiyor. Zamanını bilemiyoruz tabii, devamında Hatay bölgesinde, Suriye’nin Lazkiye bölgesinde, belki Kıbrıs’ta, bu çöküntü bölgesinin herhangi bir yerinde tekrarlanması bekleniyor” dedi.
"AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NİN RİSK ALTINDA OLDUĞU ORTADA"
İtalyan Sivil Koruma Departmanının depreminin ardından tsunami uyarısı yaptığını, depremden bir süre sonra kaldırdığını dile getiren Koçak şunları söyledi: “Haluk Özener şöyle söylüyor: ‘Bu kurumun olası tsunamiye karşı ölçüm yapan Mersin Erdemli, Magosa ve İskenderun’da bulunan ölçüm istasyonları ile deniz seviyesindeki yükselmeleri ölçüyor. Depremin ardından Magosa’da 17 cm, Erdemli’de 13 cm, İskenderun’da 12 cm yükselme tespit etmişler. Bu deprem kıyıdan neredeyse 200 km karanın içinde olan bir deprem olmasına rağmen Akdeniz kıyılarında bu yükselmeler gerçekleşiyor. Eğer deprem bu boşlukta, Kıbrıs, Hatay, Lazkiye’nin içinde yer aldığı çöküntü bölgesinin içinde gerçekleşebilir ya da kıyıya çok yakın olabilir. Böyle bir depremin yaratacağı tsunami her zaman beklenebilir. Nehirlerin getirdiği alüvyonlarla bu özellikle İskenderun kıyısı, Çukurova ve Mersin önü yumuşak toprakla dolu olduğu için deprem bu çukur alanın yığılmasına yol açar. Tarihte Doğu Akdeniz’de tsunami kayıpları var. Risk ortada. Bu depremin etki alanı ortada. Neredeyse 300 km mesafede.
Denize yakın benzer bir depremin Akkuyu Nükleer Santrali’nin risk altında olduğu ortada. Ne kadar engel koyarlarsa koysunlar. Elinizdeki teknoloji ne olursa olsun bu doğal hareketlerin sonuçlarını öngörmeniz mümkün değil. Fukuşima’da öngöremedikleri için 10 metrelik engel yapmışlar. 10 metreyi aştığı için nükleer santral infilak etti. 2004’te Malezya’nın batı kıyısında 8-9 şiddetinde bir deprem oldu. Bu depremin dalgaları okyanusu aştı; Tanzanya, Hindistan, Sri Lanka kıyılarında ölümlere neden oldu. Önünüze gelecek şiddetin sonucunu bilemiyorsunuz. Bu deprem nükleer santral için bir uyarıdır.” (Mersin/EVRENSEL)