EMEP Genel Başkan Yardımcısı Başkavak: Hatay kent olarak tamamen yıkılmış
Gün boyu İskenderun ve Hatay'da incelemelerde bulunan Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Hatay'da son durumun ne olduğuna dair bilgi verdi.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, depremin üzerinden geçen iki günün sonunda Hatay genelinde durumun ne olduğuna dair bilgi verdi, "Hatay bir kent olarak tamamen yıkılmış diyebiliriz. Çok büyük bir kurtarma ekibi ihtiyacı var; birle, onla, elliyle ifade edilebilecek rakamlar yetersiz" ifadelerini kullandı.
"ÇOK BÜYÜK BİR KURTARMA EKİBİNE İHTİYAÇ VAR"
Beraberindeki EMEP heyetiyle gün boyu İskenderun ve Hatay'da incelemelerde bulunan Başkavak, Hatay'a dair tanık olduklarını şu ifadelerle aktardı:
Sabah iskenderun'dan başladığımız incelemelere Belen'den sonra Hatay'da devam ettik. Belen'de de yol kenarında pek çok binanın yıkıldığını ve yattığını gördük. Aynı zamanda Hatay'ın girişinden itibaren bütün binaların tamamen yıkıldığını, çöktüğünü, ayakta kalanların ise artık hiçbir şekilde girilemeyecek hale geldiğini, hatta dünden bugüne de ayakta olan binaların tamamen çöktüğünü anlattı depremi yaşayan Hatay'daki işçiler, emekçiler.
Çok büyük bir kurtarma ekibi ihtiyacı var; birle, onla, elliyle ifade edilebilecek rakamlar yetersiz. Çünkü bütün bir şehir tamamen yerle bir olmuş ve bütün bu yıkıntıların içerisinde insanlar var, kurtarılmayı bekliyorlar. Zaman çok önemli ama kurtarma ekiplerinin büyük bir çoğunluğu bugün öğlen gelebilmişler ve öğleden sonra kurtarma çalışmalarına başlayabilmişler. Oradaki insanların söyledikleri bunlar. Asıl olarak yol kenarında çalışan ekipleri görüyoruz ama yolun arkasına, sağına, soluna ve mahallelere, sokaklara maalesef ki hâlâ kurtarma ekipleri girebilmiş değil. Örneğin işte Samandağ'da, Defne'de, Harbiye'de, Armutlu'da kurtarma ekibi hâlâ yok. İnsanlar el yordamıyla kendi yakınlarını çıkarmaya çalışıyorlar ama bu da mümkün değil.
"EN BÜYÜK İHTİYAÇLAR SU, YEMEK VE KIYAFET"
En büyük ihtiyaçları su çünkü hiçbir yerde suya ulaşamıyorlar. Binalar zaten girilebilecek özelliğini kaybetmiş, o nedenle dışarıda suya ulaşmaları çok ciddi bir sorun. Hava soğuyor, kıyafet ihtiyaçları var, en önemli ihtiyaçlarından birisi. Hatta iskenderun'da bir kişi, başında beklediği enkazın altında 40 kişinin olduğunu söyledi ve "Artık yemeği geçtik, soğuktan korunmak için kıyafet ihtiyacımız var" sözleriyle durumu ifade etti. O nedenle su, kıyafet, aynı zamanda gıda elbette ki çok önemli. Yemek yiyecek ihtiyaçları çok önemli.
Elektrik yok Hatay il merkezinde, her yer çok karanlık. Dolayısıyla jeneratör ihtiyaçları var, bunların kurulması lazım. Mahalle aralarına insanların kalabileceği çadırlar kurulması lazım. Herkes ateş yakıp başında bekliyor, arabası olan arabasında bekliyor. Ancak pek çok bina arabaların üstüne yıkıldığı için yüzlerce arabanın da tamamen binalarla birlikte ezildiğini gördük. O nedenle Hatay bir kent olarak tamamen yıkılmış diyebiliriz. Önlem alınması gerekirdi.
"KİTLELER RANTA, YOKSULLUĞA TESLİM EDİLİNCE FELAKET KAÇINILMAZ"
"Biz bu kadar ağır bir deprem felaketini neden ve nasıl yaşadık?" sorusunun cevabı şu. Maalesef ki ranta, yolsuzluğa teslim edilen kitleler aynı zamanda yokluk, yoksulluk arasında, maalesef ki barınma olanaklarının en kısıtlı olduğu binalarda yaşamak zorunda kalıyorlar. Böylesi bir felakette de yıkım kaçınılmaz oluyor. (Hatay/EVRENSEL)
Türk-iş toplu sözleşme masasını devirirken kime sordu?
HTŞ yönetimi ve Suriye'nin etnik-dinsel fay hattı
Suriye bıçak sırtında!
'Zaferden' işçiye düşen
Türkiye ve Suriye yüzyılı mütaşerik maarif ve rejim modeli
Avrupa 2024-25: Krizler, çelişkiler ve mücadele
