Kentte hizmet veren tek hastane kaldı: Adıyaman’da sağlık hizmeti de ağır hasarlı!
Adıyaman'da enkaz altında hâlâ kurtarılmayı bekleyenler var. Yardım yetersiz, içecek bir yudum suya muhtaç insanlar. Yaralılar içinse tek bir hastane var, onda da cerrahi müdahale imkanı yok.
Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi | Fotoğraf: Evrensel
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul
Elektrik, su, doğal gaz yok. Kent yıkılmış harabeye dönmüş, yıkılmayan binalar ise içine girilecek durumda değil. Hava soğuk, buz kesiyor. Enkaz altında hâlâ kurtarılmayı bekleyenler var. Yardım yetersiz, içecek bir yudum suya muhtaç insanlar. Yaralılar içinse tek bir hastane var, onda da cerrahi müdahale imkanı yok. Evet, burası halkın isyan edip valiliğe yürüdüğü depremin yıktığı, devletin yardımına koşamadığı Adıyaman…
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adıyaman Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Deniz, kentteki sağlık kuruluşlarının durumunu şu sözlerle özetliyor: “Kadın doğum ve çocuk hastanesi aldığı hasar ve çatlaklar nedeniyle tahliye edildi. Merkezde sadece eğitim ve araştırma hastanesi kaldı” dedi. Halkın cenazelerini almak istediğini ama savcılık inceleme yapmadan cenazelerin verilemediğini dile getiren Deniz “Bu süreç uzarsa korkarım cesetler kokmaya başlayacak” dedi.
HASTANEDE TEÇHİZAT SIKINTISI VAR
Kentte tek başına hizmet vermeye çalışan hastanede de ciddi teçhizat sıkıntısı olduğunu, sağlık emekçilerinin yorgun düştüğünü, dışarıdan gelen sağlıkçılar için kalacak yer sorunu olduğunu anlatan Deniz “Ameliyatlar iptal edildi. Kentte cerrahi müdahale yapma imkanı yok. İlk başta çok sayıda yaralı gelince hastaneye, triaj sorunu yaşandı. Yoğunluktan hasta seçme durumunda kalınan zamanlar oldu” ifadelerini kullandı.
İNSANLAR KENTİ TERK EDİYOR
Depremin olduğu ilk andan itibaren merkezde elektrik, su ve doğal gazın hâlâ olmadığını, ilçe ve köylerdeki durumun merkezden daha kötü durumda olduğunu belirten Deniz “Adıyaman’da insanlar tam anlamıyla çaresiz” diye konuştu. Diyarbakır ve Urfa yolunun açık olduğunu ama kentte internet ve televizyon olmadığı için televizyon ve canlı yayın araçlarının dahi kente gelmediğini dile getiren Deniz “Şimdi yavaş yavaş yardım gelmeye başladı. Zaten çoğu insan kenti terk ediyor. Çünkü kalma koşulu yok. Ben de 40 günlük bebeğimi ve eşimi şehir dışına götürdüm” diye konuştu.