EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz Malatya’da: İnsanlar enkazda Cumhurbaşkanı çıkmış 10 bin lira diyor
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, depremlerin vurduğu Malatya'da "Yollar kapalı, su götüremiyorlar, ekmek götüremiyorlar. Cumhurbaşkanı üç gün sonra geldiği deprem bölgesinde 10 bin lira diyor."
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, beraberindeki heyetle birlikte depremin vurduğu Malatya'ya gitti. Buradaki duruma dair bilgi veren Akdeniz, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın '10 bin lira yardım vereceğiz' açıklamasını eleştirdi, “Şu an binlerce insan hâlâ enkaz altında, hâlâ insanlar feryat ediyorlar. Bakın Kürecik’in köylerine yardım götüremiyor insanlar. Yollar kapalı, su götüremiyorlar, ekmek götüremiyorlar. AKP’li Cumhurbaşkanı üç gün sonra geldiği deprem bölgesinde 10 bin lira diyor” ifadelerini kullandı.
YARALARIMIZI SARMAYA VE DAYANIŞMAYI BÜYÜTMEYE ÇALIŞIYORUZ
Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Hatay, Malatya, Adıyaman, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Urfa ve Antep’te binlerce insan hayatını kaybetti, on binlercesi yaralandı. On binlerce yurttaş hâlâ yıkılan binaların enkazı altında.
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz depremde büyük yıkımların yaşandığı Malatya’da incelemelerde bulundu.
Parti üye ve yöneticilerinin yakınlarının da depremde hayatını kaybettiğini söyleyen Akdeniz şöyle konuştu:
“Bizim aldığımız acı haberler var maalesef. Malatya İl Yöneticimiz Kemal Gültekin ablası Birsel Yanar, İlçe başkanımız Tacettin Yaşar’ın yakınları ile parti üyemiz Mazlum Köse’nin yakınları; Elazığ İl Örgütü Üyemiz Murat Köse’nin yakınları hayatını kaybetti.
İskenderun’da parti üyelerimiz Suna ve Yusuf Gülşen’in çocuklarının cansız bedeni enkaz altından çıkarıldı. Ayrıca Malatya il binamız, İskenderun ilçe binamız yıkılmış durumda.
Biz Emek Partisi olarak, devrimciler, sosyalistler olarak bir yandan yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz, bir yandan da bütün örgütlerimiz başta İstanbul, Bursa, Balıkesir, Aydın, Denizli, Kayseri, Kocaeli, Tekirdağ, Ankara, Rize, İzmir’de olmak üzere halkla dayanışmak üzere olağanüstü bir seferberlik başlatmış durumda.”
Fotoğraf: Evrensel
İNSANLAR ENKAZ ALTINDA, CUMHURBAŞKANI 10 BİN LİRA DİYOR
Bölgeye ilişkin izlenimlerini de aktaran Akdeniz şu değerlendirmeyi yaptı:
“Daha önce büyük bir depremle sarsılan Elazığ halkı depremin yarattığı acı deneyle muazzam bir dayanışma gösteriyor. Kamyonlar, kamyonetler, otomobiller sürekli bir biçimde yardım taşıyorlar Malatya’da depremin vurduğu yerlere. Biz parti heyetimiz ile birlikteyiz, arkadaşlarımızın da verdiği bilgiye göre Malatya’da tam bir keşmekeş hali var, birçok yerleşim birimi enkazda, sahipsiz. Ortada devlet yok, arama kurtarma ekipleri yok.
Bakın şu an binlerce insan hâlâ enkaz altında, hâlâ insanlar feryat ediyorlar. Bakın Kürecik’in köylerine yardım götüremiyor insanlar. Yollar kapalı, su götüremiyorlar, ekmek götüremiyorlar. AKP’li Cumhurbaşkanı üç gün sonra geldiği deprem bölgesinde 10 bin lira diyor. 10 bin lirayı kim ne yapsın, o insanlar bankaya gidip o parayı nasıl çekecekler. Devletin bütün imkanları seferber olmayınca bu tür sözlerin emin olun bir karşılığı yok.”
AKDENİZ: KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?
Hükümet tarafından yapılan ‘siyaset yapmayın’ açıklamalarını da eleştiren Akdeniz, “Depremden siyasi çıkar sağlayan tam da iktidarın kendisi. OHAL kararı tam da bunun göstergesi. 10 ilde, üç ay boyunca OHAL ilan edeceksiniz. Bu bütün Türkiye’nin OHAL iklimine girmesi demek, üç ay sonra da seçim var zaten. Kimi kandırıyorsunuz bu tam anlamıyla siyasal bir hamledir. Artık şunu saptamamız gerekiyor depremin sonuçları -Gölcük’te, Van’da, Elazığ’da, İzmir’de, Düzce’de gördük- sınıfsaldır, aynı zamanda politiktir. Bir mücadele konusudur, milyonlarca insan, içerisinde yaşadığı evler birer tabutluk olarak ne zaman üzerimize çökecek diye mi bekleyecek? Elbette insanlar taleplerini yükseltecektir, yükseltmelidir” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Sermayeye ‘Çayırhan’ mezadı: Stratejik kurumları üç kuruşa satıyorlar
Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır!
‘America’ mı, ‘Amerika’ mı?
Yargılama sürelerini kısaltmak iktidarın görevi
150. Yazı - Üçüncü Mektup
