Deprem sonrası sosyal medyada kısıtlama: Böyle bir durumda iletişim kesilemez
Deprem bölgelerinde ağır bir felaket yaşanıyorken, haber alma hakkını daha da sınırlayan bant daraltma uygulamasına tepkiler sürüyor.
Fotoğraf: Rami Al-zayat/Unsplash
Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul
Maraş merkezli gerçekleşen ve 10 ili etkileyen iki büyük depremle ilgili arama kurtarma çalışmaları devam ederken, bölgedeki insanlar sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışıyor. Birçok depremzede bulundukları alanlara yardımın ya hiç ulaşmadığını ya da geç ulaştığını sosyal medya üzerinden duyurması sonrası, sosyal medyaya kısıtlama getirildi.
5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na göre, “Cumhurbaşkanlığının gerekliği gördüğü tedbirlere ilişkin kurum başkanı kararını derhal işletmecilere, erişim sağlayıcılara, veri merkezlerine ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirir. Bu kararın gereği, derhal ve kararın bildirilmesi anından itibaren en geç iki saat içinde yerine getirilir. Bu karar, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kararını kırk sekiz saat içinde açıklar, aksi halde karar kendiliğinden kalkar” deniliyor. Ayrıca kanunda düzenlemelerde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekelere para cezası kesileceği ifade ediliyor.
“KISITLAMA VAR AMA ORTADA KARAR YOK”
Twitter ve Tik-tok sosyal medya platformlarına bant daraltma yaptırımının uygulanmaya başlandığını söyleyen Hukukçu Yaman Akdeniz, “Sosyal medya kısıtlamasını hangi nedenle yaptıklarını bilmiyorum. Ancak hukukta bu uygulamaya izin veren birden fazla kanun maddesi var. Ama ortada bir karar yok” dedi.
“KEYFİ DÜZENLEMELER MEVCUT”
Mevzuatta “bant daraltma” yaptırımının keyfiyete izin verecek şekilde ve sansür amaçlı kullanılmasına izin veren yasal bir düzenlemenin mevcut olduğu bilgisini veren Akdeniz, “Bu düzenlemenin tarihçesi OHAL dönemindeki KHK’lara kadar uzanıyor ve yetki Cumhurbaşkanlığına verilmiş. Hatırlanacağı üzere, 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununda yer alan yetkinin Cumhurbaşkanlığı tarafından İstiklal Caddesine yapılan bombalı saldırı sonrasında kullanıldığını görmüştük. Bugünkü bant daraltma uygulaması da benzer bir uygulama. Bant daraltma tedbirinin Cumhurbaşkanlığı tarafından uygulanıp, uygulanmadığına ise emin değiliz. Başka olasılıklar da yasalarımızda mevcut. İkinci bir ciddi olasılık, yine Elektronik Haberleşme Kanununda yer alan 60. maddenin 16 ve 17. paragraflarına istinaden BTK tarafından re'sen alınmış bir bant daraltma uygulaması kararının varlığıdır” diye konuştu.
“GELEN TEPKİLERDEN RAHATSIZ OLDULAR”
Bu kararın birçok boyutu olduğunu ifade eden Akdeniz şunları söyledi:
“Tabii ki bazı gazeteciler hakkında açılan soruşturmalar, keza siyaset bilimci Özgün Emre Koç’un depremle ilgili yaptığı yorumdan dolayı gözaltına alınması var. Gelen tepkilerden rahatsız olduklarını düşünüyorum. İnsanlar VPN kullanmaya başladı ama herkesin bu imkanı yok. Dolayısıyla o da kısıtlı bir şey. Diğer platformların kullanılması söz konusu. Şimdilik Facebook, Instagram gibi platformlara benzer bir uygulamanın yapılmadığını anlıyoruz. Bütün bu sosyal medya platformlarının hayati bir önemi var bu gibi bir durumlarda.”
“İLETİŞİMİN HAYATİ BİR ÖNEMİ VAR”
Deprem bölgesinde iletişimin zor olduğunu belirten Akdeniz, “İstanbul’da da sıklıkla mobil operatörler olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu tip mobil operatörlerin mutlaka bölgeye gönderilmesi gerekir. Çünkü statik olan istasyonların etkilenmiş, zarar görmüş olma ihtimali var. İletişimin hayati bir önemi var ve böyle bir durumda ve kesilmemesi gerekiyor” dedi.
“İLETİŞİM HAKKI ENGELLENEMEZ"
Ankara Barosu da konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Kamuoyunda basın yasağı getirileceği, sosyal medyanın yavaşlatılacağına dair bilgiler dolaşmaktadır. Dayanışmanın ve yardımlaşmanın en örgütlü biçimi sosyal medya üzerinden yapılmaktadır. Afet bölgesinde yardıma ihtiyaç duyan milyonlarca insan sosyal medya hesapları üzerinden haberleşerek hayatta kalmaya çalışıyor. Temel insan haklarının başında yer alan iletişim hakkı engellenemez, yayın yasağı getirilemez” ifadelerini yer verdi.
Mülkiyeliler Birliği ise “Böylesine ağır bir felaket yaşanıyorken ve toplumun haber alma hakkı oldukça sınırlıyken bant daraltma uygulaması kabul edilemez. Haber alma ve iletişim kurma hakkımız önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır” diyerek, uygulamaya tepki gösterdi.