Ali Kenanoğlu: Elbistan'da en acil talep barınma, hijyen ve yaşlıların bölgeden tahliyesi
Depremin yaşandığı günden bu yana Maraş'ta ve ilçelerinde bulunan HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Elbistan'daki son durumu aktardı.
Cumhur DAŞ
Maraş
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Maraş'ın Elbistan ilçesindeki durumu ve acil ihtiyaçların ne olduğunu aktardı. Depremin yaşandığı günden itibaren Maraş'ta ve ilçelerinde bulunduklarını belirten Kenanoğlu, 3'üncü gün bitmesine rağmen arama kurtarma çalışmalarının yetersiz olduğunu ve enkazların altında hala kurtarılması gereken insanlar bulunduğunu belirtti. Kenanoğlu, Elbistan'da çoğunluğu yaşlı olan nüfusun en büyük talebinin barınma, soğuktan korunma, hijyen ve güvenli bir bölgeye nakledilme olduğunu vurgulayarak, "Aksi takdirde buradaki yaşlıların bu durumu daha fazla sürdürmesine olanak yok" dedi.
"NE DEVLET VAR NE İKTİDAR!"
HDP Milletvekili Kenanoğlu Evrensel'e verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
"Depremin ilk anından itibaren biz HDP Genel Merkezi kriz masasında görev yaptık ve oradan durumu koordine etmeye çalıştık, hava koşulları ve yol imkanları elverdiği ölçüde hızlıca bölgelere gelmeye başladık. O akşam biz bir kısım milletvekili arkadaşla Ankara'dan önce Narlı'ya uğradık, Narlı'daki durumu gördük. Pazarcık'a geçtik, dolaşabildiğimiz kadarıyla köyleri dolaştık. Bir ara Ekinözü bölgesine, oradaki köylere gittik, Maraş merkeze de gittik. Bugün de Elbistan'daydık. Yarın Nurhak'a ve Barış beldesine gideceğiz, oraları inceleyeceğiz.
Görmüş olduğumuz şu ki durum, öyle televizyonlarda atılan nutuklar gibi değil. Yani ne devlet var ne iktidar ne bir şey! Hele hele ilk 2 gün hiçbir şey yoktu. Bugün yardım konvoyları gelmeye başladı, hayattaki insanlar açısından söylüyorum. Bugün gelen yardım konvoyları da işte belediyelerin, kurumların, kuruluşların, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin falan organize ettiği konvoylar ve tırlar. İlk 2 gün özellikle insanlar hakikaten sersefil vaziyetteydi.
Bir de enkazlar ve enkaz altındakiler var. Pazarcık'ta da gördük bunu, Elbistan'da da gördük, yani şehrin %80'i gitmiş durumda. Binalar ya yıkılmış ya da çatlak var, kullanılamayacak vaziyette. Dolayısıyla insanların evlerin içerisine girmesi, orada kalmaları mümkün değil. Herkes sokakta bir şekilde başını sokacak alanlar arıyor, çadır yok.
"İNSANLAR ENKAZ ALTINDA VE NET SAYIYA ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Net sayı veremiyoruz. Şu ana kadar devletin verdiği net sayılar da doğru değil zaten. Net sayılara kimsenin ulaşabildiği falan da yok. Çünkü hem Elbistan'da hem de Pazarcık'ta ve köylerde hâlâ insanlar enkaz altında, yaşamını yitirdi, artık umut yok. Onlar bu soğuk ortamda zaten hayatta olsalar bile soğuktan donarak ölürler. Şu anda enkazın altında insanlar var ve toplam sayıya ulaşmak mümkün değil ne Elbistan ne Pazarcık ne de köyler açısından.
Enkaz kaldırma işlemleri artık tümüyle canlı çıkarmak üzerine değil enkazı temizleme üzerine, cesetleri çıkarmak üzerine kurulu. O da tam olarak yapılmıyor. Elbistan'da akşam saatlerinde bir yoğunlaşma gördük. O da ana caddede, herkesin gördüğü caddenin etrafındaki yaklaşık 10 enkazda çalışma vardı ama hiç başına gidilmeyen, üzerine kar yağmış, karla kapanan enkazlar var ve onların içerisinde insanlar var.
"YAŞLILARIN ACİL İHTİYACI BARINMA, HİJYEN VE GÜVENLİ BÖLGEYE SEVK"
Bölge nüfusu, kış olmasından kaynaklı çoğunlukla yaşlı insanlardan oluşuyor, tabii çocuklar da var. Yardımlar geliyor yani dostlar, yoldaşlar, arkadaşlar çok duyarlı, tırlar seferber oldu, bugün ulaşmaya başladı ama buranın ihtiyacı bu değil. Burada insanlar bu karda, buzun üzerinde ateş yakarak ısınmaya çalışıyorlar ve bu insanların uzun süre bu yaşama dayanmaları mümkün değil.
Bir taraftan da su yok. Cemevi var burada, insanların tamamı buraya sığınıyor ama tuvaletlerinde su yok, girmek mümkün değil. Hijyen koşulları yok. Bu koşullar altında bu insanların hayatta kalmaları mümkün değil. Ya hastalıktan ya soğuktan ya da bir arada yaşamanın getirdiği salgınlardan ölecekler.
Yapılması gereken özellikle yaşlı insanların bu bölgeden uzaklaştırılmasıdır. Akrabaları varsa onların yanına, yoksa onları misafir edecek ve deprem riski olmayan yerlere götürülmeleri gerekiyor. Bugüne kadar gerçekten insanların yiyeceği ekmek yoktu, şimdi tırlar dolu ama şu anda burada yaşam yaşlılar açısından bu haliyle mümkün değil.