Adana'da depremzedeyi bekleyen başka bir acı: Cenazelerin teşhisi
Enkaz başında yakınlarının cenazesinin çıkarılmasını bekleyen depremzedelerin kafasındaki acı soru: “Enkazdan çıkan cenaze tanınabilecek mi?” Dilekleri DNA testine gerek olmaması.
Fotoğraf: Tuğba Eroğlu/Evrensel
Tuğba EROĞLU
ADANA
Maraş'ta meydana gelen ve 10 ilde yıkımlara neden olan iki büyük depremin etkilediği deprem Adana'yı da vurdu. Özellikle Çukurova ilçesinin yoğun olarak etkilendiği kentte çok sayıda bina yıkıldı, can kayıpları ve çok sayıda yaralı var. Depremin dördüncü gününde Çukurova’nın Güzelyalı Mahallesi’ndeki 12 katlı Zeray Apartmanı ve Yurt Mahallesi’ndeki Tutar Sitesi’nde enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Enkaz altından yakınlarının cenazesinin çıkarılmasını bekleyen depremzedeleri ise başka bir acı bekliyor. Çünkü enkazdan çıkan bazı cenazeler tanınmayacak halde. “Nasıl bir şeyle karşılaşacağız bilmiyoruz” diyerek kaygılarını dile getiren depremzedeler, son çare DNA testi yaptırıyor.
"ENKAZDAKİLER NASIL ÇIKACAK, NASIL BİR ŞEYLE KARŞILACAĞIZ?"
Zeray Apartmanı enkazı önünde çaresizce bekleyenlerden biri de Azize Hatice. Eşinin annesi, kız ve erkek kardeşi enkaz altında. “Uykuda yakalandık depreme” diyor ve ekliyor: “Teşhis yapılamadığı için hastane ve mezarları dolaşıyoruz belki oradalardır diye. Ama haber alamadık. O nedenle enkazın başında bekliyoruz”. Yakınlarının sağ çıkacağı umudunu yitiren Hatice’nin duyduğu kaygı değişmiş: “Enkazdakiler nasıl çıkacak, ne olacak bilmiyoruz. Nasıl bir şeyle karşılaşacağız bilmiyoruz” diyor.
"ÖLENLERİ TEŞHİS EDEMİYORUZ, DNA TESTİ YAPILIYOR"
Mahmut Aslan, müstakil bir evde yaşadığı için depremden etkilenmediğini, abisinin enkaz altında olduğunu söyleyerek, “Bugün 5-6 kişi çıkarıldı. Cenazeler tanınmayacak halde. Ölenleri teşhis edemiyoruz. En son birinin oğlunu gönderdik, o da DNA testi yaptıracak. O mu değil mi diye. Bekliyoruz yani” dedi.
Sedat Gülendağ, Yurt Mahallesi’ndeki Tutar Sitesi enkazından annesi, ablası ve kardeşinin çıkarılmasını bekliyor. Çaresiz bir şekilde kurtulmalarını bekleyen Gülendağ, “Onlardan haber bekliyoruz. Umarım en yakın zamanda kurtulurlar. Annemler burada oturuyordu. Pazartesi sabahı duyunca hemen buraya geldik. Hâlâ enkazdan çıkarılmalarını bekliyoruz” dedi.
"5 ÇOCUKTAN İKİSİ VEFAT ETTİ"
Enkazın başında bekleyen Faruk Cingöz ise dayanışmanın önemli olduğunu dile getirerek, “Uykuda yakalandık depreme. Yakınlarımızın ailesinden vefat edenler var. Anne ve babası vefat eden tanıdıklarımız var. Çocuklardan 5’i enkaz altındaydı. Birinci gün biri canlı olarak çıktı, ancak ikisi vefat etti. Ve kalan 2 çocuk hâlâ enkaz altında. Onların çıkartılmasını bekliyoruz” dedi. Çadırda kaldığını ifade eden Cingöz, böylesi durumlarda dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
"DÜZENLİ BİR ŞEKİLDE YEMEK DAĞITILMASI GEREKİYOR"
Avukat Birgül Gündoğdu, Zeray Apartmanı enkazında arkadaşlarının olduğunu söyleyerek, “Deprem anı çok ürkütücüydü, yakın binaların yıkılmasını duyunca çok korktuk. Evden çıktıktan sonra bir daha eve giremedik. Burada müdahale edecek ekipler var ama depremin daha yoğun yaşandığı yerlerde Hatay, Maraş, Adıyaman’da ekiplerin ulaşamadığı yerler var” dedi. Enkaz başında bekleyen Gündoğdu, “İnsanlar deprem anında kaçmaya çalışırken merdiven boşluğuna düşmüşler. ‘Yaşıyoruz’ diye mesaj atıyorlarmış. Bodrumda oldukları tahmin edildiği için çalışmalar o yönde devam ediyor” dedi. İnsanların spor salonlarında ve okul bahçesinde ya da araçlarda kaldıklarını dile getiren Gündoğdu belediyenin çorba dağıttığını ancak organize bir şekilde yapılmadığını dile getirdi.
"ŞEHİR HASTANESİNDE DURUM HİÇ İYİ DEĞİL, TÜM YATAKLAR, SEDYELER YARALILARLA DOLU’
Maraş, Antep ve Hatay'dan çok sayıda yaralının Adana şehir hastanesine sevk edildiğini ifade eden Adana Tabip Odası (ATO) Başkanı Selahattin Menteş, "Şehir hastanesindeki durum hiç iyi değil, tüm yataklar, sedyeler yaralılarla dolu. Yüzde 80 dışarıdan gelen hastalara hizmet veriyoruz. Hastane personel eksiğimiz olmamasına rağmen şu anda tıkanmış durumda. Hatay, Maraş ve Antep'ten hastalar gelmeye devam ediyor. Hastalar ilk olarak şehir hastanesine geliyor ve daha sonra hastanelere dağıtıyoruz. Organizasyon sıkıntısı var burada. Adana içindeki hastaneler neredeyse dolmak üzere, çevre ilçelerdeki hastanelere, Ceyhan ve Kozan'a sevk ediyoruz. Ameliyatların da yapılabileceği sahra hastanelerinin kurulması gerek" dedi.