09 Şubat 2023 18:19

TTB 2. Başkanı Ökten, "72 sahra hastanesi kurduk" diyen Bakanlığa yanıt verdi: "Çadıra sahra hastanesi diyorlar”

Depremin yıkıma yol açtığı 7 kentte konuştuğumuz hekimler; sağlık hizmeti için mekan, tıbbi cihaz, malzeme, hijyen, personel, su ve en önemlisi koordinasyonun sağlanmasını istiyor.

Fotoğraf: Ayhan İşcen/AA

Paylaş

Kübra KIRIMLI
Ankara

Deprem bölgelerinde kurtulanlara sağlık hizmeti verilmesinin önündeki engeller 4. günde de devam etti. 7 kentte çalışan TTB yetkilileri son durumu ve taleplerini anlattı. Tüm hekimler koordinasyon ciddi sorunlar olduğu için kendi aralarında organize olduklarını anlatıyor. Deprem bölgelerinde sağlık hizmetine uygun mekan, tıbbi cihaz, ilaç, su, hijyen sorunu olduğunu anlatan hekimleri, Sağlık Bakanlığı’nın 77 yerde sahra hastanesi kurulduğu açıklamalarını doğrulamıyor. TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, “Sahra hastanesi falan kurdukları yok. Çadıra sahra hastanesi diyorlar” diyor.

MARAŞ’TA İLAÇ VE MALZEME YETMİYOR

TTB MK üyesi Lütfi Tiyekli: Doktor sayımız ilk gün yeterli değildi ancak şu an sayı yeterli. İlaç ve tıbbi malzemeye çok ihtiyacımız var. Kente ilaç ve tıbbi malzeme getiriliyor ama şehirde tahribat büyük olduğu için ve sürekli enkaz altından yaralılar çıkarıldığı için ilaçlar ve malzemeler hızla tükeniyor. Ameliyat için hemen her şeye ihtiyaç var. Şu ya da bu alet diye sayamam. Çünkü hastaneler ve eczaneler de bu süreçte zarar gördüğü için her şey ihtiyaç listesinde. Sağlık hizmeti veren binalarımız bu süreçte zarar gördü. Mutlaka sahra hastaneleri kurulmalı. Bir de hastaların diğer illere nakli için hava zincirinin aktif hale getirilmesi lazım.  Şu an Maraş’ta Sütçü İmam Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hizmet verilebiliyor. Devlet Hastanesi’nin 3 binasından sadece  birinde ameliyatlar yapılabiliyor. Diğer binalar poliklinik hizmetleri veriyor. Çünkü yapısal hasarlar söz konusu. Kentteki özel hastanelerden ikisi Marash Life ile Markasi Hastaneleri de sınırlı imkanlarla çalışıyor.

"MOBİL TUVALETE İHTİYACIMIZ VAR"

Osmaniye Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Asu Kaya: Şehir merkezinde toplam 5 hastanemiz vardı. Bunlardan biri kamu kalan dördü özel hastanelerdi. Şu an bir kamu hastanemiz ile bir özel hastane tam kapasite çalışabiliyor. Özellerden biri ağır hasar sebebiyle kapalı. Biri sadece ayaktan hizmet veriyor. Birinin de ameliyathane kısmı yıkıldı ve sadece poliklinik hizmeti verebiliyor. Depremin sarstığı Kadirli İlçemizde hastanelerimizde sıkıntı görünmüyor. Ancak Bahçe ilçemizde devlet hastanesi kullanılamıyor. Bahçe İlçesi’nde bir çadır alanı kuruldu hastane gibi hizmet vermeye çalışıyorlar. İlaç ve tıbbi malzemeye elbette ihtiyacımız var.

Kentte yıkımın olduğu alanlarda elektrik kesintileri yaşanıyor ve birinci basamak sağlık hizmeti veren ASM’lerde yapılan Ulusal Program Aşıları bozuluyor gerekçesiyle Salı günü toplatıldı. Tek katlı ASM’ler kısmen hizmet verilebilir. Ancak çok katlı binaların altındaki ASM’lerde hasar alanlar var. ASM çalışanları bu tablodan tedirgin, güvenilir olmayan bu alanlara girmek istemiyorlar. Öte yandan barınma sorunumuz çok fazla. Yıkımın olduğu mahallelere oldukça uzağa toplu birikme alanı imkanı sunan büyük çadırlar kurdular. Ancak arama kurtarma faaliyetleri halen devam ettiği için insanlar enkaz alanından uzaklaşmak istemiyorlar. Soğuk çok etkili ve aracı olanlar araç içerisinde bekliyorlar. Özellikle belirtmek isterim ki mobil tuvalete çok ihtiyacımız var. Yeme içme sıkıntımız ilk günlerde olduğu gibi değil. Ancak mobil tuvalet büyük ihtiyaç.

"ÇOK SAYIDA GÖNÜLLÜ HEKİM BAŞVURUSU ALIYORUZ"

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan: Merkez üssü olmamıza rağmen etkilendik. Halen arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Hastanelerde hizmet verilmeye devam ediliyor. Bu anlamda bir sıkıntı görünmüyor. Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nin birkaç duvarında çatlaklar vardı. İnşaat Mühendisleri Odası gidip inceleme yaptı ve hizmet verme noktasında sıkıntı bulunmadı. İlaç ve tıbbi malzeme konusunda bir ihtiyacımız yok. Hatta biz çevre illere bu anlamda temin sağlıyoruz. Tabip odamıza çok fazla başvurular oluyor; hekim arkadaşlarımız tablonun ağır olduğu illere gidip sağlık hizmeti vermek istediklerini talep ediyorlar.

"KOORDİNASYONU KENDİMİZ SAĞLIYORUZ"

(Gaziantep) TTB MK Üyesi Kazım Doğan Eroğulları: Genelden özele sağlığı da kapsayan her alanda koordinasyonda sıkıntılar devam ediyor. Şu an Ersin Arslan Devlet Hastanesi hizmet vermiyor. Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesi’ne gittim. Orada sular kesikti ve laboratuvar çalışmıyordu. Su en temel ihtiyaç. Çünkü yüzlerce insan, spor kompleksi gibi alanlarda bekliyorlar, su olmayınca tuvaletleri kapatıyorlar. Salgın hastalık riski taşıyan durumlar söz konusu. Sahra hastanesi kentte henüz kurulmadı. İlaç kısmen hastanelere veriliyor ancak daha yeni vatandaşların ilaca erişimi için seyyar eczaneler kuruluyor. Burada çalışan hekimler aynı zamanda birer depremzede. Hekimlerin nerelere koordine olacağı noktasında ciddi bir sıkıntı da mevcut. Kendi haberleşme gruplarımızdan bu düzeni sağlayabiliriz. Dün örneğin bir fabrikada 500-600 depremzede var. Orada çocuklar hastaydı ve birkaç aile hekimi arkadaşımızı oraya biz yönlendirdik. Kendi içimizdeki organizasyon ile bunu aşmaya çalışıyoruz. Dün yine ben kendi temin ettiğim 17 bin adet  maskeyi acillerdeki arkadaşlarıma dağıtmaya çalıştım. Kısaca tek elden yürütülen bir sağlık organizasyonu yok. Öte yandan özellikle çocuklar için bez ve mama temini eksik. Dağıtılan çorbanın dahi nereden geldiğini bilmiyoruz; bir hayırsever dağıtıyor diyorlar. AFAD toplanan yardımları dahi organize bir şekilde dağıtamıyor.

"HATAY’DA BULAŞICI HASTALIKLARA DİKKAT"

TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten: Nedeyse tamamı yıkılan Hatay’da arama kurtarma çalışmaları halen çok yetersiz. Hatay Merkez’de sadece Mustafa Kemal Üniversitesi  Hastanesi’nin tek katında hizmet verilen acil bölümü açık. Bir de İskenderun’da yeni Devlet Hastanesi’nin acilinde kısmen sağlık hizmeti verilebiliyor. Ama oralarda da ciddi ameliyatların yapılması söz konusu değil. Kısaca çok sayıda hastane yıkılmış veya ağır hasarlı bu sebeple kullanılamıyor; haliyle kentte sağlık hizmeti verilemiyor denebilir. Burada en önemli sorun su ve elektrik yok. Salgın hastalıklar baş gösterebilir. Bulaşıcı hastalık gelişme riski yüksek. Kentte seyyar eczane yok. Sahra hastanesi yok. Hatay’da sadece yıkılan devlet hastanesinin bahçesine çadırlar kurulmuş. Bakanın sahra hastanesi dediği çadır hastane! Orada da sadece gelen hastalara bakılıp başka yerlere sevk işlemi yapılabilir. Yani onlar sahra hastanesi değil. Sahra hastanelerinde iyi kötü cerrahi işlemlerin yapılması gerekir. İlk müdahalelerin daha ciddi yapılabilmesi gerekir.

"ADANA’DA TIKANMA NOKTASINA GELDİ"

Adana’da durum daha farklı. Bölgenin sağlık ihtiyacını Adana karşılıyor. Ancak orada da bir tıkanma yaşanıyor. Servisler dolu, yoğun bakımlar dolu kısacası her birim kapasitesini aşmış durumda. Acillerde hastalar sedye üstünde. Adana’da durumu stabil veya iyiye giden hastalar başka alanlara gönderilmezlerse Adana hasta kabul edemez hale gelecek.

"ADIYAMAN’DA SADECE İLK YARDIM, AYAKTA TEDAVİ"

TTB MK üyesi Aydın Şirin: Bildiğim kadarıyla Adıyaman’da o bildiğimiz sahra hastaneleri kurulmayacak. İlk yardımı kapsayan, ayaktan tedavilerin yapılabileceği çadır söz konusu olan. Buradan komşu illere hastalar ya nakil ediliyor ya da  Ankara ve İstanbul gibi büyük illere kargo uçaklarıyla yaklaşık 70-80 hasta taşınıyor.

ÖNCEKİ HABER

YÖK, bahar dönemi açılışının ikinci bir duyuruya kadar ertelendiğini duyurdu

SONRAKİ HABER

TTB: Gönüllü görevlendirme için adım atamıyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa