İslahiye: Altı enkaz, üstü OHAL
Yüzde 60’ının yıkıldığı belirtilen İslahiye’de halk bir yandan yardım kuyruklarında, bir yandan yıkılmış evlerin önünde yasta. Öte yandan ilçede OHAL kasvetini her halinden belli eden bir manzara var.
Fotoğraf: Fatih Polat/Evrensel
Fatih POLAT
Özgür ÇAMOĞLU
İslahiye
Maraş merkezli olarak gerçekleşen depremin en fazla yıkıma ve can kaybına yol açtığı yerlerden biri olan Antep’in İslahiye ilçesinde dördüncü günde de arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Arama kurtarma ekipleri, hâlâ canlı olduğunu düşündükleri enkazların bulunduğunu ve canlı çıkarabilmek umuduyla çalışmalarını 24 saat aralıksız sürdürdüklerini anlatırken, İslahiye neredeyse sivil sayısı kadar polis ve jandarma yoğunluğuyla da dikkat çekiyor.
İslahiye’ye ulaşmak için hareket ettiğimizde Antep’e bağlı Nurdağı, Maraş’a bağlı Türkoğlu ve Dulkadiroğlu ilçelerine bağlı köyleri de dolaşarak geldik. Dulkadiroğlu’na bağlı Tevekkeli köyünden geçerken mezarlıkta kayıplarını son yolculuğuna uğurlayan insanlara tanıklık ettik. Bu köydeki kayıpların sayısının 10’u geçtiğini anlattılar.
Geçtiğimiz diğer ilçelerde de yol boyu yıkılmış olan binalara tanıklık ettik. Bir anlamda yıkıntılardan oluşan güzergahı takip ederek İslahiye’ye ulaştık.
KURTARMA EKİBİ ANLATIYOR
İçişleri Bakanlığına bağlı AFAD Mobil Koordinasyon Merkezi TIR’ının olduğu bölgeye geliyoruz önce. Burada konuştuğumuz Zeynel Meriç, Mahalle Afet Gönüllüleri Acil Müdahale Acil Müdahale Derneği Üyesi. Daha önce birçok başka arama kurtarma çalışmalarına katılmış.
- İslahiye’ye ne zaman geldiniz?
Deprem sabahı AFAD’ın çağrısı ile bir hazırlığımızı yaparak İstanbul Havaalanı'nda buluştuk. İlk gün akşam buraya ulaştık. Geldiğimizden beri AFAD’ın bize verdiği adreslerde arama kurtarma çalışmaları yapıyoruz.
- Yaptığımız çalışmaları biraz anlatır mısınız? Ayrıca şu ana kadar kaç kişiyi canlı olarak kurtardığınız ve cansız ulaşılanların sayısının kaç?
Veriler AFAD’da merkezileşiyor. Şu an tam rakam veremiyorum. Zaman zaman canlı çıkardıklarımız, zaman zaman da cansız bedenlere ulaştığımız oluyor. Dört beş ekip olarak 24 saat üzerinden çalışmalarımız sürüyor. Burada bir koordinasyon merkezi var. Onlarla beraber çalışıyoruz. İkinci günün sonunda İspanyol, Fransız, İranlı ve Katarlı ekipler de geldi. Onlarla da zaman zaman sahada ortak çalışıyoruz. Aynı enkazda ortak çalışmalar da yapıyoruz.
- Dördüncü günde canlı olarak kurtardıklarınız var mı? Bu açıdan son durum nedir?
Bütün enkazlarda "canlı kurtaracağız" hedefiyle çalışıyoruz. Umudumuzu kesmiyoruz. Halen canlı olduğunu düşündüğümüz enkazlar var.
Koordinasyon merkezinin civarında çay, kahve ve çorba dağıtılıyor. Polis ve asker ile araç trafiğinin yoğunluğu da dikkat çekiyor. Buradan İslahiye’nin merkezine ilerliyoruz. Konuştuğumuz bir İslahiyeli, ilçenin yüzde 60’ının yıkıldığını anlatıyor. Kendisi de yakınlarını kaybetmiş.
İslahiye’nin merkezinde AFAD çadırlarından oluşan genişçe bir mekan var. Burada da yoğun bir araç trafiği söz konusu. Çeşitli araçlardan gıda ve kıyafet yardımı yapılıyor. Türkiye’nin birçok farklı bölgesinden yönlendirilmiş çok sayıda polis ve asker de burada görev yapıyor. Yıkılan binaların olduğu bölümün önünü polis barikatı ile kapatılmış durumda. Arkasında arama kurtarma çalışmalarını devam ediyor.
YARDIMLAR KONUSUNDA ENGEL VE DENETİM
İslahiye’de konuştuklarımızdan biri de, Antep Barosu’ndan Avukat Mehmet Erdem. Buraya bu sabah gelmiş. Gördüklerini şöyle anlatıyor: “İlk geldiğimde dört katlı bir binada çalışma yapılıyordu. Bina tost makinesi gibi olmuş. İnsanlar artık cenazelerini istiyorlar. Büyük kısmı yıkıldı. Daha arka mahallelerde gidilmeyen enkazlar var. Enkaz bölgesini gezince ceset kokuları geliyor. Bazı binalara girilmiyor can güvenliği tehlikesi olduğu için. AFAD görevlileri binayı tamamen yıkmak için imza alıyorlar. Yıkılmayan bina yok neredeyse. İnsanlar artık cenazelerini alıp yasını yaşamak istiyorlar. Jandarma, HDP ve başka bazı partilerin getirdikleri yardımlara el koydu. ‘Bize teslim edeceksiniz, biz dağıtacağız’ denilerek bir engelleme var. Şu anki durum bu.”
YAS İLE OHAL ARASINDA
Yüzde 60’ının yıkıldığı belirtilen İslahiye’de halk bir yandan yardım kuyruklarına giriyor, bir yandan da yüzü dökülmüş biçimde bir yas havasında evlerin önünde oturuyor. Bir yandan enkazın ağırlığı üzerine çökmüş olan bir ilçe, diğer yandan OHAL kasvetini her halinden belli eden manzaralar.