09 Şubat 2023 23:19

Cezaevi depremi ‘iç güvenlik sorunu’ olarak ele aldı: Yaşam hakkı dokunulmazdır

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelikte depremi “iç güvenlik sorunu” olarak ele alınmasına tepki gösteren İHD, "Yaşam hakkının dokunulmaz" dedi

İnsan Hakları Derneği (İHD) logosu

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD), Maraş Pazarcık merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremden etkilen cezaevlerinde yaşanan yaşam hakkı ihlali görüntülerine ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı.  Depremden etkilenen cezaevlerinde bulunan tutuklu ailelerin İHD’yi arayarak bilgi talebinde bulunduklarını aktarılan açıklamada, Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürlüğü’nün “tutuklulara görüşmeler için gerekli kolaylık sağlanmaktadır” açıklaması hatırlatılarak, “Mahpus aileleri ile yapılan görüşmelerde özellikle Malatya ilinde bulunan hapishanelerde mahpuslarla iletişimin sağlanamadığı ve mahpusların yaşamlarından endişe edildiği tarafımıza aktarılmıştır. Yine aynı tarihte Maraş/Türkoğlu L Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan mahpus aileleri tarafından bu hapishanede depremden kaynaklı gaz kaçağı olduğu, mahpuslara maske dağıtıldığı ve bazı mahpusların gazdan etkilendiği bilgisi verilmiştir” denildi.

“MALATYA CEZAEVİ HAKKINDA RESMİ AÇIKLAMA YAPILMADI”

Sosyal medyada 7 Şubat 2023’te yayınlanan haber ve görüntülerde Malatya Cezaevi’nde isyan çıktığı, jandarma tarafından ateş açıldığı, ölülerin ve yaralıların olduğu yönünde haberler yayıldığı anımsatılan açıklamada, “Aynı günün sabahı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli ile görüşülmüş ancak telefon ile bilgi veremeyecekleri ve bahsedilen konuya dair de bilgilerinin olmadığı söylenmiştir. Bunun üzerine bölgede görev alan milletvekillerine ulaşılmış ve bu söylentileri teyit etmeleri istenmiştir. Ancak sağlıklı bir bilgi alınamamıştır. Aynı gün Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Hapishane Alt Komisyonu tarafından ‘Olayın doğrulandığı, Malatya E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde firar olayı olduğu, mahpusların isyan çıkardığı, yaralıların olduğu ancak ölüm olmadığı’ aktarılmış fakat resmi bir açıklama yapılmamıştır. Gelen bilgi talepleri üzerine 7 Şubat 2023’te Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na acil bilgi talepli yazı yazılmış ve sosyal medya üzerinden de bilgi talep edilmiştir” diye belirtildi.

“BURADA ÖLECEĞİZ, ACİL TAHLİYE EDİN”

8 Şubat 2023’te Maraş Aksu E Tipi Kapalı Cezaevi’nde deprem dolayısıyla cezaevinin zarar gördüğü, duvarlarda büyük çatlaklar, dökülmeler meydana geldiği aktarılan açıklamada şu ifadeler yer verildi: “Adana civarından gelen adli mahkumların ‘Biz burada öleceğiz acil tahliye edin dediklerini’ cezaevi yönetiminin “Bakanlıktan bilgi bekliyoruz biz karar veremeyiz’ dediklerini, mahpusların cezaevi savcısı ile görüşme talep ettiklerini, savcıdan da tahliye edilmelerini istediklerini, yoksa isyan çıkaracaklarını belirttiklerini, savcı tahliye talebini reddedince, isyanı başlattıklarını, Özel Harekat ekiplerinin geldiğini, yaklaşık 1000 mermi atışının yapıldığı, Suriye uyruklu bir mahkûmun öldürüldüğünü, daha sonra anlaşma sağlandığını ve başka cezaevlerine gönderildikleri’ iddia edilmiştir.”

“CEZAEVİNDE YETKİLİ YOK!”

Açıklamada, 8 Şubat’ta Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi avukatlarının yapılan başvurular sonucunda Maraş/Türkoğlu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne ziyaret ettiklerinin belirtildiği açıklamada, “Yapılan ziyarette yetkili kimse olmadığından ve hapishanenin kısmi barınma merkezi olarak kullanılmasından ötürü görüşme yaptırılamayacağı bilgisi verilmiş, ayrıca tüm hükümlü ve tutukluların sevk edileceği ifade edilmiştir. 8 Şubat’ta Maraş/Türkoğlu L Tipi’nde mahpusların çeşitli illere sevk edildiği bilgisi aileler tarafından verilmiştir” denildi.

“3 MAHKUM HAYATINI KAYBETTİ”

Hatay T Tipli Kapalı Cezaevi’nde 8 Şubat’ta yaşanan isyana ilişkin sosyal medya hesaplarından paylaşım yapıldığı ve bir tutuklunun ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde tutuklulara ateş açıldığını aktardığı belirtilen açıklamada, “Paylaşılan video ve resimlerde binalardan dumanların çıktığı, mahpusların yaralı halde yerde yattığı, avluda yangın çıktığı ve mahpuslarla görevlilerin karşı karşıya geldiği görülmüştür. Resmi bir yerden paylaşıldığını düşündüğümüz ancak kaynağının tam olarak anlaşılamadığı bir bilgi notu tarafımıza iletilmiştir. Bilgi notunda, Hatay T Tipi K.C.İ.K'da 07 Şubat 2023 günü saat 13.00'da adli H/T'ların bulunduğu her 2 blokta kalan mahkumların toplu şekilde koğuşları yakarak isyan girişiminde bulundukları bilgisi alınmıştır. Cezaevi Savcısı ve müdürünün talebi ile Yayınladığı Cezaevi emrinde görevli personellerle ivedi müdahalede bulunulmuştur. İsyanın ve yangının büyümesi ile çevre İlçe Jandarma komutanlıklarına ve komando birliklerinden takviye kuvvetler gelmiştir. Yaklaşık 250 kişilik mahkum grubu cezaevinden iç ihataya çıkmıştır. Firar edecekleri esnada dış kapı eşiğinde püskürtülmüşlerdir. Bu arbedede yaralanan 12 H/T MKÜ Hastanesine sevk edilmiştir. Sevk edilen bu mahkumlardan üçünün hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. 390 H/T teslim alınarak muhafaza altına alınmıştır. Cezaevinin kullanılamaz hale gelmesinden dolayı bütün H/T’ların çevre illerdeki Ceza İnfaz Kurumlarına nakil edilmesi hazırlıklarına başlanılmıştır” ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "8 Şubat’ta ÖHD Mersin Şube avukatları Hatay T Tipi Kapalı Hapishanesi’ne ziyaret gerçekleştirmiştir. Yapılan açıklamada; ‘Hatay Hapishanesi’nde yaşandığı iddia edilen olaylar sonrası şubemiz üyeleri tarafından cezaevi ziyareti yapılmıştır. İsyan çıktığı ve müdahale edildiği ifade edilmiş olup; ölü ve yaralı konusunda bilgi paylaşımı yapılmamıştır. Tüm hükümlü ve tutukluların sevk edileceği bilgisi paylaşılmıştır’ şeklinde bilgilendirme yapılmıştır.

Malatya, Maraş ve Hatay Hapishanelerinde meydana gelen vakalar ve bilgiler yaşam hakkının korunmasını, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden görüntüler ve bilgilerdir. Hapishane idareleri, mahpusların yaşam hakkını mutlak surette korumak zorundadır. Bahse konu hapishaneler deprem sonuçlarının ve yıkımlarının en ağır olduğu illerdedir ve mahpusların depremden korunma ve daha güvenli bir noktaya tahliye talepleri olması gereken uygulamalardır ve ayrıca hızlı hareket edilmesi gerekmektedir.

“DEPREM GÜVENLİK SORUNU DEĞİLDİR”

29.03.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelikte’ depremin bir iç güvenlik sorunu olarak yer aldığına dikkat çekilen açıklamada; “Oysa deprem bir güvenlik sorunu değil, yaşamsal tedbirlerin hızlıca alınması gereken bir doğal afettir. Anayasa Madde 17: Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz” denildi.

“YAŞAM HAKKI DOKUNULMAZ HAKTIR”

Yaşam hakkının, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 3. maddesi, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 6. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 2. maddesi, Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi 4. Maddesi, Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı 4. maddesi ve AB Temel Haklar Şartı 2. Maddesi gibi pek çok uluslararası sözleşmede yer aldığına dikkat çekilen açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 15. maddesi uyarınca yaşam hakkı dokunulmaz haklar arasında saydığı belirtildi.

“SORUMLULAR HAKKINDA İŞLEM YAPILMALI”

Deprem bölgesindeki tüm mahpusların yaşam hakkının mutlak korunmasının sağlanması gerektiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Meydana gelen ölüm ve yaralanmalarda sorumluluğu olanlar hakkında mutlaka soruşturmalar açılmalı ve bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü hapishanelerde meydana gelen tüm olaylarla ilgili kamuoyuna daha açık ve şeffaf olacak şekilde bilgi paylaşımında bulunmalıdır. Konuyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşların sorumluluk almalarını, sivil toplum kurumları ile bilgi paylaşım kanallarını açık tutmalarını ivedilikle talep ediyoruz.” (MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Kemal Kılıçdaroğlu: Can kaybımızın ulaşacağı nokta müdahaledeki etkisizlikten, yetersizliktendir

SONRAKİ HABER

Süleyman Soylu, müdahaledeki yetersizliğe yönelik tepkilere "fitne fesatlık" dedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa