10 Şubat 2023 14:05

TİHV: Acı ve yıkımın üstesinden OHAL’le değil toplumsal dayanışmayla gelebiliriz

Türkiye İnsan Hakları Vakfı yaptığı açıklamada "OHAL ilanı, toplumun söz konusu yetmezliği/yokluğu kendi dayanışmasıyla aşma çabasına yönelik bir darbe niteliğindedir" dedi.

Fotoğraf: Serhad Zafer/AA

Paylaş

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Maraş merkezli depremlerin etkilediği 10 ilde ilan edilen 3 aylık olağanüstü hal (OHAL) kararına dair açıklama yaptı.

Depremde yaşamını yitirenlere başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar dileyen TİHV, bir “kriz yönetme krizinin” yaşandığını belirtti.

Açıklamada "Üzerinden dört gün geçmesine karşın arama kurtarma çalışmalarında, sağ kalanlara verilen sağlık hizmetleri ve yardımlarda büyük aksama ve yetersizliklerin olduğu, kamu olanaklarının doğru biçimde kullanılamadığı, amaca uygun bir koordinasyonun sağlanamadığı, dahası ülke çapında büyük bir özveriyle geliştirilen gönüllü sivil destek çabalarının bile engellenmeye çalışıldığı görülmektedir" denildi.

İktidarın bu ağır tablo karşında çare olarak yine güvenlikçi bir yaklaşımla OHAL ilan etmeyi tercih ettiğini vugulayan TİHV, "Öncesinde ve sonrasında yapılan ciddi hatalar, ihmaller ve suistimaller nedeniyle 'doğal afet' olarak nitelenemeyecek, insan eliyle gerçekleşen büyük bir felaket ile karşı karşıyayız" dedi.

TİHV, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'un OHAL ilanına gerek kalmaksızın yıkıma karşı kullanılabilecek yeterli araç ve olanakları sağladığını kaydetti.

GAZETECİLERE GÖZALTI, SOSYAL MEDYAYA KISITLAMA

Açıklamada en az dört gazetecinin deprem sonrasında haber takibi yaparken gözaltına alındığı, Diyarbakır’da arama kurtarma çalışmalarını takip eden gazetecilere Turkuaz Basın Kartı sorulduğu ve karta sahip olmayan gazetecilerin alandan uzaklaştırıldığı hatırlatıldı. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle aralarında bilim insanı, yazar ve gazetecilerin de olduğu 274 kişi hakkında işlem başlatıldığı, bunlardan 31'inin gözaltına alındığı ve 9’unun tutuklandığı anımsatıldı. Twitter ve Tiktok’a bant daraltma uygulaması yapıldığı vurgulandı.

Bunların bilgi edinme hakkı ihlali olduğunu söyleyen TİHV, "Böylesi olağandışı koşullarda bilgi edinme hakkı, hem alınan tedbirlerin toplumsal onayı hem de bu tedbirlerin doğru ve etkin biçimde uygulanabilmesi için ama daha da önemlisi toplumun yönetime hesap sorabilir olması için temel bir yurttaşlık hakkıdır. Dolayısıyla bilgi edinme hakkına yönelik bu müdahale ve ihlaller de hiçbir şekilde kabul edilmez" dedi.

"OHAL İLANINDAN DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR"

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Yaşanan deprem, tüm yetki ve sorumlulukların tek elde toplanmasıyla birlikte, kurallardan ve kurumlardan kurtulma siyasetinin kamusal gücün toplumun yararı ve selameti için kullanılma imkânını nasıl ilga ettiğini bir kez daha çok açık şekilde ortaya koymuştur.  Evet, depremin yerle bir ettiği 10 ilde bugün büyük bir acı ve kaos yaşanmaktadır. Kamusal gücün yetmezliği ve hatta yokluğu söz konusudur. Siyasal iktidar, OHAL ilan etmek suretiyle, sosyal devletin yok oluşunun yol açtığı krizin görünürlüğünü gizlemek istemektedir. OHAL ilanı, toplumun söz konusu yetmezliği/yokluğu kendi dayanışmasıyla aşma çabasına yönelik bir darbe niteliğindedir. Yurttaşların yaşamını, sağlık ve esenliğini siyasal çıkarlar uğruna heba etmektir. Bu nedenle OHAL ilanından derhal vazgeçilmelidir.

Şunu açıkça ifade etmek isteriz ki, depremin yol açtığı tarifsiz acıların ve ağır yıkımın üstesinden siyasal çıkar hesapları ve OHAL ile değil, insan hakları ilke ve değerlerine sahip çıkarak, toplumsal dayanışmayı büyüterek gelebiliriz." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

TTB: “Hastalıkları önlemek için çöp toplama alanlarına hızla müdahale edilmeli”

SONRAKİ HABER

Van’da kayyum tarafından işten atılan işçiler, Adıyaman’da arama kurtarma çalışmalarına katıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa