Van’da kayyum tarafından işten atılan işçiler, Adıyaman’da arama kurtarma çalışmalarına katıldı
Depremde en fazla yıkım ve can kaybının bulunduğu yerlerden biri olan Adıyaman’da, arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Adıyaman | Fotoğraf: Mahir Alan/DHA
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
Van Büyükşehir Belediyesine kayyum atanmasının ardından işten çıkartılan işçiler 50 kişilik bir ekiple Adıyaman’a gelerek arama-kurtarma çalışmalarına başladı.
İnsanların enkazlarda, birer battaniyeyle ateş yakarak cenazelerini beklediklerini anlatan işçilerden Hakim Abi, “Ara sokaklarda olan bu insanlara da çok yardım ulaşmıyor. Bu insanlar evlerinin oradan ayrılmıyorlar. Ya bir umut canlı çıkacak eşi dostu için ya da cenazelerini almak için...Şehir merkezinde uzun bir ana cadde var. Yardımlar cadde üzerinde dağıtılıyor” dedi.
Depremde en fazla yıkım ve can kaybının bulunduğu yerlerden biri olan Adıyaman’da, arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından işten çıkartılan 306 taşeron işçisi, 50 kişilik arama-kurtarma ekibiyle Adıyaman’a gelerek çalışmalarını sürdürüyor.
Adıyaman’a 2 gün önce teçhizatlarıyla birlikte geldiklerini söyleyen Hakim Abi, “Şu an Adıyaman Merkez’de arama-kurtarma çalışmaları yürütüyoruz. İlk geldiğimiz gün bir binaya müdahale ettik. O binadan 15 vatandaşımızın cenazesini çıkardık. Bina bugün bitti. Şimdi yeni bir bina tespit edilmiş çok insanın olduğu. Oraya doğru geçiyoruz. İnşallah sağ çıkarırız” dedi.
“BİRBİRLERİNE SARILMIŞ CENAZELER ÇIKARTTIK”
Binaların çoğunun yıkıldığını, kalan binaların ise ağır hasarlı olduğu bilgisini veren Abi, “AFAD’ın kurduğu koordinasyon merkezi ile irtibatlı bir şekilde çalışıyoruz. Depremden sağ kurtulanlar kendi binaları etrafında ailelerinin cenazelerini bekliyor. Bizim karşılaştığımız manzara ise; enkazda ikişer üçer kişi birbirilerine sarılmış olduğunu gördük. Anne çocuğuna sarılmış, kardeş kardeşe sarılmış... O şekilde cenazeleri çıkarttık. İnsanlar deprem olduğu zaman yatak odalarını terk ederek binadan kaçmaya çalışmış. Genelde kapılara yakın cenaze bulduk. Yatak odalarında çöküp kapansalardı yaşam alanı oluşurdu. O anki panik halinde olduğu için çok normal ne yazık ki” diye konuştu.
Yardımların şehre her geçen gün daha fazla geldiğini söyleyen Abi, “Arama-kurtarma ekipleri geliyor. Soma’dan madenciler geldi. Şehir sadece Adıyaman’la sınırlı kalmadığı için her yere ulaşmak mümkün olmuyor. Bizim gördüğümüz, şehirde şu an Afganistan’dan, Pakistan’dan, Azerbaycan’dan, Tayvan’dan gelen ekipler var. Çalışmaları canla başla yürütmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar insan olarak, canlı çıkardığımız olmadı. Depremin dördüncü gününde akşam işimiz bitti, çadıra gidiyorduk. Yolda adamın biri önümüze atladı. ‘Benim kardeşim buradadır. Lütfen yardım edin’ dedi. Cenazesini çıkardık. Bir de beli kırılmış yaralı bir köpek kurtardık. Öyle çadırımıza döndük ” dedi.
DEPREMZEDELERİN SORUNLARI DEVAM EDİYOR
Zamanın giderek daraldığını belirten Abi, “Ama umudumuz var. Artık canlı birini çıkarmak istiyoruz. Az önce bir enkazda canlı birinin olduğu söylenildi. Arkadaşlarımızın bir kısmı oraya geçti şimdi. İnsanlar enkazlarda, kendilerine birer battaniyeyle ateş yakarak cenazelerini bekliyor. Ara sokaklarda olan bu insanlara da çok yardım ulaşmıyor. Burada biraz sıkıntı var. Gelen yardımlar Adıyaman Valiliği önüne gidiyor, ya da koordinasyon merkezine gidiyor. Bu insanlar evlerinin oradan ayrılmıyorlar. Ya bir umut canlı çıkacak eşi dostu için ya da cenazelerini almak için...Şehir merkezinde uzun bir ana cadde var. Yardımlar cadde üzerinde dağıtılıyor. Barınma sorunları da var. Gıdada da yine düzgün bir yardım yapılamıyor. Bunu da görüyoruz. Bir yardım geldiğini görmedik buraya” dedi.
Abi, Van depremine tanık olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “ Yaşanan aynı ama çok büyük bir fark var. 10 ilde olması daha büyük yıkım demek. Ben hiç bir akrabamı kaybetmedim ama evlerimiz zarar görmüştü. Buradaki daha büyük bir felaket. Biz 50 kişi geldik. Diğer arkadaşlar başka şehirdeydi ya da hastası vardı. Ama mevcut depremden dolayı taziyeleri olan arkadaşlarımız da var yine gelemeyen.”