Depremin ardından Suriye'de 5. gün | Can kayıpları 3553'e yükseldi

Maraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklülüklerindeki depremler, Suriye'de de büyük yıkıma neden oldu. Depremin ardından 5. günün sonunda ülkede en az 3553 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Bekir Kasım/AA

ANASAYFA

DÜNYA

Paylaş

Maraş merkezli depremlerin vurduğu Suriye’de yaşamını kaybedenlerin sayısı 4 bine yaklaştı. Türkiye’de onlarca ülkeden arama-kurtarma ekipleri çalışırken Suriye’ye giden uluslararası yardım oldukça kısıtlı. Hükümet kontrolündeki yerlerde ABD yaptırımlarının, silahlı İslamcı grupların elindeki bölgelerde ise yardım ulaştırma olanaklarının sınırlı olmasının, deprem sonrası felaketin boyutlarını büyüttüğü tartışılıyor.

12 yıllık savaşın yarattığı sosyal ve ekonomik yıkımın üzerine gelen deprem, kış koşullarının da etkisiyle büyük bir felakete neden olmuş durumda Suriye'nin çeşitli bölgelerinde ölenlerin sayısı 3553'ye, yaralananların sayısı 5 bin 276'ya çıktı.

Suriye’de ülkenin büyük bölümü Şam’ın kontrolü altında, Kürt güçleri kuzeydoğuyu elinde tutuyor ve yaklaşık dört milyon ülke içinde yerinden edilmiş kişinin yaşadığı ve depremlerden en çok etkilenen kuzeybatı, el Kaide bağlantılı terör örgütü Heyet Tahrir el-Şam da dahil olmak üzere silahlı İslamcı gruplar tarafından kontrol ediliyor.

Suriye'de depremlerden etkilenen İdlib, Halep, Hama, Lazkiye ve Tartus illerinde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Suriye resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre, depremde Halep, Lazkiye, Hama ve Tartus illerinde rejim kontrolündeki bölgelerde 1387 kişi hayatını kaybetti, 2326 kişi yaralandı.

Sahadaki AA muhabirlerinin Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) ve diğer yerel kaynaklardan derlediği bilgiye göre, Suriye'nin İdlib ile Türkiye destekli silahlı cihatçı grupların kontrol ettiği bölgelerde en az 2166 kişi öldü, 2950'den fazla kişi yaralandı.

ŞAM’DAN "YAPTIRIMLARI KALDIRIN" ÇAĞRISI

Şam merkezli Suriye Arap Kızılayı da dahil olmak üzere bazı yardım kuruluşları günlerdir Esad hükümetine uygulanan yaptırımların kaldırılması çağrısı yapıyor. Salı günü Arap Kızılayı Başkanı Khaled Hboubati “hükümetin kontrolü altında olmayan bölgeler de dahil olmak üzere Suriye’nin tüm bölgelerine yardım ulaştırmaya hazır olduğunu” söyledi. Yine aynı gün Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mekdad da, Suriye’ye yönelik yaptırımların “felaketi daha da kötüleştirdiğini” açıklaması yaptı.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price ise “Halkına zulmeden bir hükümete el uzatmamız ironik, hatta ters tepen bir davranış olur” dedi. Benzer şekilde Birleşik Krallık Dışişleri Ofisi sözcüsü de “yaptırım rejiminin rejim ve yandaşları tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri ve diğer suiistimallere yanıt olarak uygulamaya konulduğu” açıklaması yapmıştı.

180 GÜNLÜK MUAFİYET

Bu açıklamalara karşı, tepkilerin artmasının ardından, ABD Hazine Bakanlığı, Suriye için deprem yardımıyla ilgili tüm işlemlere izin veren bir genel lisans yayımlandığı bildirildi. Açıklamada, söz konusu genel lisansla Suriye Yaptırımlar Yönetmeliği tarafından yasaklı olan deprem yardımı ile ilgili tüm işlemlere 180 gün boyunca muafiyet sağlanacağı aktarıldı.

Şu ana kadar Suriye hükümetine yardımlar, başta Rusya olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, İran ve Cezayir gibi ülkelerden geldi. Bu ülkelerden gelen yardım konvoyları ve kurtarma ekipleri hükümet kontrolündeki Suriye’deki havaalanlarına iniş yaptı.

Resmi haber ajansı SANA’ya göre, dün gelen BAE uçağı depremden etkilenenlere 87 ton ve 420 kg gıda ve yardım malzemesi getirdi. Halep Havalimanı’na inen Tunus uçağı da, depremzedelere 8 ton ve 300 kg ağırlığında ilaç, battaniye, gıda maddesi ve tıbbi malzeme getirdi.

"KUZEYE YETERLİ YARDIM ULAŞMIYOR"

Silahlı muhalif grupların elindeki bölgelerde ise BM tarafından 2014 yılında kurulan dört sınır ötesi yardım noktası 2014’te kapatıldığı için yardım ulaşma olanakları sınırlı. Geçiş sağlanan tek seçenek olan Türkiye destekli silahlı grupların alindeki Bab el-Hava kapısı var. Ancak buraya Hatay tarafından Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan geçiş yapılabiliyor. Hatay ise depremde en büyük yıkımı yaşayan kentler arasında.

Buradan ilk yardımın Perşembe günü Suriye tarafına geçtiği açıklandı. BM Genel sekreteri Antonio Guterres basına yaptığı açıklamada, 6 kamyondan oluşan insani yardım konvoyunun Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan geçerek İdlib’e giriş yaptığını duyurdu. Konvoyda, ilaçlar, battaniye, çadır, barınak kitleri ile ilk yardım malzemeleri bulunduğunu kaydeden Guterres BM üyelerine bölgeye daha fazla yardım göndermeleri çağrısı yaptı.

BM’nin ilk etapta Suriye’de insani yardım ihtiyaçlarını karşılamak için 25 milyon dolarlık yardım fonunun kullanılmasına karar verdiğini kaydeden Guterres, önümüzdeki hafta bu yardımın artırılması yeni bir çağrının yapılacağını ifade etti.

ABD: TÜM SINIRLARI AÇIN

Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Perşembe günü Esad’a Suriye’ye açılan tüm sınır kapılarını açması çağrısında bulunurken BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de kapalı sınır kapılarına atıfta bulunarak Suriye’ye daha fazla yardım girişi gerektiğini söyledi.

Şam hükümeti ise, kontrol ettiği topraklar dışında ülkeye giren yardımların Suriye egemenliğinin ihlali olduğunu belirtiyor. Suriye’nin BM Büyükelçisi Bassam Sabbagh, pazartesi günü yaptığı açıklamada tüm yardımların Şam üzerinden iletilmesi gerektiğini söyledi.

SURİYE’NİN YÜZDE 90’I YOKSULLUK İÇİNDE YAŞIYOR

Geçtiğimiz hafta Dünya Gıda Programı, Suriye’deki açlık oranlarının savaşın başlamasından bu yana en yüksek noktada olduğu uyarısında bulunmuştu. BM ajansı, 2,9 milyon kişinin açlığa sürüklenme riski altında olduğunu, 12 milyon kişinin ise bir sonraki öğünlerinin nereden geleceğini bilmediğini açıkladı.

BM, Suriye’deki 18 milyon insanın yüzde 90’ının yoksulluk içinde yaşadığını, ekonominin çatışma, kuraklık ve kovid salgınının yanı sıra komşu Lübnan’daki mali çöküşün etkisiyle de bozulduğunu tahmin ediyor. Suriye hükümetinin kontrolündeki bölgelere uluslararası yaptırım da uygulanıyor.