Malatya’da depremzedeler tepkili: Yardım yok!
Malatya’da yaşanan yıkımların ardından depremzedeler temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında kendi imkanlarıyla çözüm üretmeye çalışıyor: “İhtiyaçlarımız karşılanmıyor.”
Fotoğraf: Hasan Taşcan/AA
Berkay YEĞİN
Yusuf AKIN
Malatya
Maraş merkezli yaşanan depremlerden etkilenen illerden biri de Malatya. Malatya’da yaşanan yıkımların ardından arama kurtarma çalışmaları sürerken, depremden etkilenen yurttaşlar da temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında kendi imkanlarıyla çözüm üretmeye çalışıyorlar. Bu ihtiyaçlardan en yakıcı olanlarından biri de barınma ve ısınma problemi. Yurttaşlar, çadır bulamadıklarından arabası olanlar arabalarda, olmayanlar ise dışarıda yatıyor. Tüm bu sorunları Malatya’ya yardım çalışmaları için giderken yakıt için sıra bekleyen depremzedelerle konuştuk.
February 10, 2023
‘DEVLETİN YAPTIĞI HİÇBİR ŞEY YOK’
İstasyonlarda yakıt bulunmadığından uzun sıralarda bekleyen yurttaşlar, yardımların yetersizliğine tepki gösterdi. Benzin için kuyrukta bekleyenlerden Ünal, kriz durumunun hiç iyi yönetilmediğini ve gerekli yardımların yapılmadığını söylüyor. Ünal, “Şu an mezarlıkta 40 kişiye yakın kişi bir çadırda kalıyoruz. İhtiyaçlarımız karşılanmıyor. Betonların, buzun üzerinde yatıyoruz 3 günden beridir ilk defa geldik, gaz alacağız. Devletin yaptığı hiçbir şey yok. Sadece halkın halka hizmeti, birbirini sahiplenmesi var. Devlet şunu yapıyor, bunu yapıyor diyorlar ama hiçbir şey yapmıyor. Devletin en ufak bir yardımı bile yok. Şu anda bile siyasetin peşindeler, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar. Bu halkın ihtiyacı nedir diye soran eden yok!” diyor.
‘İNSANLAR DONARAK ÖLDÜLER!
’Deprem sonrası duruma ilişkin öfkelenen Ünal şunları söylüyor: “Ev kalmadı, bark kalmadı; çekip gideceğiz başka çaremiz kalmadı. Araba bekliyorum, araba gelsin çıkıp gideceğim. Sadece şehir merkezinde yıkılmış belli başlı büyük binalarda kepçeler çalışıyor. Yıkılmış evlerin altında dünya kadar insan var. Bir tane köye, bir tane ilçeye gidilmemiş daha. Merkezdekiler yine iyi kötü şanslı fakat köydekilerin hiç şansı kalmadı. Soğuktan donarak öldüler! Bunu hiçbir vicdan kabul edemez!”
‘BU GİDİŞLE BİZ DE ÖLECEĞİZ’
Yardımların yetersizliğine dikkat çeken Selim, “Yakıt bulmakta zorluk çekiyoruz. Aileler zaten perişan durumda... Çocuklarımıza, yaşlılarımıza, yatalak hastalarımıza bile yer yok! Okulda kalıyoruz. Bin kişiye yakın insan okulda kalıyor. Okullar temiz değil, sağlam değil... Ne olacak bilmiyoruz! Biz de bu gidişle ya öleceğiz ya kalacağız! Rus ruleti oynuyoruz resmen! Köylere hiç yardım gitmiyor. AFAD’ı bugün görüyoruz zaten yetiştiremiyor. Biz de elimizden geldiği kadarıyla yardım etmeye çalışıyoruz ama yetmiyor” diye konuştu.
‘MALATYA BÖYLEYSE DİĞER ŞEHİRLER NE DURUMDADIR…’
Selim, “Sevdiğimiz çoğu kişiyi kaybettik enkaz altında... Malatya bu şekildeyse diğer şehirler ne durumda bilmiyoruz. Yardıma muhtaç olanlar sadece bizler değiliz bütün bir Türkiye yardıma muhtaç! Çadır yok, konteynır yok! Yakacak odun, kömür bile yok. Evler zaten girdik durumda. Herkes göç etmeye başladı Ankara’ya İstanbul’a... Ben de ailemi gönderip burada kalacağım” dedi.
‘YARDIMLAR ELİMİZE ULAŞMIYOR’
Her şey ortada diye tepki gösteriyor ismini vermek istemeyen bir yurttaş. Evleri ağır hasar alan yurttaş, “3 gündür arabanın içindeyiz zaten evimizin içine giremiyoruz. Çadırımız yok, AFAD’ dan bir tane edindik. 20 tane ev varız 5 tane ev anca sığıyoruz. O yüzden arabanın içinde yatıyoruz. Sabaha kadar yakıt yakıyoruz ki arabanın içinde yatalım, anca ısınıyoruz. Yakıta da ulaşamıyoruz üç saattir bekliyoruz. Biraz odun, kömür alalım dedik de ısınmak için ama paramız yok cebimizde. Türkiye’ ye gelen o kadar yardım adaletli dağıtılsa dünyaya yeter. Ama elimize yardım ulaşmıyor” diyor.
BİR ÇADIRDA 32 KİŞİ
Mehmet Özyiğit, ise şunları söylüyor:” Şu an arabada kalıyoruz. Gidecek bir yer kalamadı, evler yıkıldı, evlere girilmiyor. Gelen yardımlar ile az da olsa onlarla idare etmeye çalışıyoruz. Çadır verdiler ama nasıl verdiler; veriyorlar yani iki, üç aile beraber kalıp idare edecek bir çadır veriyorlar. Çadırda 32 kişi kalıyor. Evi olan evine gidiyor, arabası olan arabada kalıyor, arada işte biz de çadıra geliyoruz.”
