Önce savaş sonra deprem yıktı: “Üçüncü kere olsun istemiyorum"
Suriye'deki savaştan kaçtılar 10 yıl sonra bu kez Hatay'da depreme yakalandılar: "Tüm hayatımı kaybettim, Türkiye’ye geldim. Yine kaybediyorum. Başka bir yere gidip yine kaybetmekten çok korkuyorum"
Volkan PEKAL
Hatay
Sosyal medya, siyasiler ve geleneksel medya tarafından yayılan nefret söylemi ile kriminal kişiler gibi gösterilen mülteciler, iki yıkım yaşadıklarını, üçüncüsünü yaşamak istemediklerini anlattı.
HAYALLERİ YIKINTILAR ARASINDA KALDI
Antakya’da konuştuğumuz Elhemu ailesinin anlattıkları, depremin yarattığı travma ve gelecek kaygısı konusunda yerli halkla mültecilerin ortaklaştığını ortaya çıkarıyor. Hatay’ın Antakya ilçesindeki bir parkta kurulu çadırda kalan Elhemu ailesi, kendilerini Antakya’ya bağlayan her şeyin depremle yıkmasına rağmen nereye gideceklerini dahi bilemiyor. Geleceklerindeki belirsizlik ve maddi olanaksızlık nedeni ile de Hatay’dan çıkamamışlar.
“OKULA ARTIK DEVAM EDER MİYİM BİLMİYORUM”
İstedikleri tek şeyin eğitimlerine devam etmek olduğunu anlatan Semira ve Muhammed Elhemu isimli kardeşler, yeniden ayağa kalkarken ellerinden tutan olmazsa hayallerine kavuşamama endişesi taşıyor. Muhammed Elhemu, ailesinin ayakta kalma mücadelesine okurken çalışarak katılmış. Üniversite sınavına hazırlanan Muhammed’in hayali İnşaat Mühendisi olmak. Sınıf birincisi olduğunu söyleyen Muhammed'in sıkı bir çalışma ile çok yakın hissettiği hayaline kavuşma umudu depremin yarattığı yıkımla birlikte hasar görmüş. Muhammed, “Yeniden ev kurmak artık daha zor. Babamın benim ve annemin hem sabah, hem akşam çalışmamız gerekir” diyor. Evde 3 öğrencinin masraflarının çok yüksek olduğunu dile getiren Muhammed, “Sınava hazırlanıyordum. Çok iyi hazırlandım. Artık devam eder miyim bilmiyorum” dedi.
“HEPİMİZ KARDEŞİZ”
Okulda kendisi gibi başarılı olan Türkiyeli arkadaşını depremde kaybeden Muhammed, yağma suçlamaları ile ilgili “Beş parmağın beşi bir değil. Suriyeli, Türk hiç fark etmiyor. Hepimiz kardeşiz” dedi.
“OKUMAYI ÇOK SEVİYORUM”
Okulu çok sevdiğini ifade eden Semira ise, “Ben daha çok küçük bir yaştayken evimi, tüm hayatımı kaybettim Türkiye’ye geldim. Yine kaybediyorum. Başka bir yere gidip yine kaybetmekten çok korkuyorum. Bir defa değil iki defa oldu. Ama üçüncüsünün olmasını istemiyorum. Eğitimime devam etmeyi çok istiyorum. İleride bir doktor ya da hemşire olmak istiyorum. Buradaki insanları gördüğümde bunu daha fazla istedim. Herkese yardımcı olmak istedim ama elimden hiçbir şey gelmedi” diye konuşuyor.
“10 YILDA SIFIRDAN İNŞAA EDİLEN HAYATIMIZ YİNE SIFIRA DÜŞTÜ”
Fatma Elhemu, Suriye’de savaşın çıkmasıyla birlikte yerle bir olan hayallerinin 10 yılda yeniden inşa ettikten sonra bu kez de depremle yıkıldığını anlattı. İnşaat işçisi olan eşi ile birlikte Suriye’den kaçarak hayata sıfırdan başlayan Fatma, depremin yarattığı tramvaya şimdi yeniden sıfırdan başlamanın yükünün eklediğini anlattı.
10 yıl boyunca çekilen zorlukların ardından son bir yılda rahatladıklarını ifade eden Fatma, “Şimdi o da yıkıldı. Ev yıkılınca hayallerim kalmadı. Artık tek hayalim çocuklarımın eğitimini tamamlayabilmeleri. Ancak şimdi ne olacağını bilmiyorum” dedi.
Savaştan 10 yıl sonra ancak düzenlerini kurduklarını ifade eden Halit Elhemu, "10 yıl önce 35 yaşındaydım, 10 yıl gece gündüz çalıştım. Aynı seviyeye gelmek için 10 yıl geçerse 55 olacağım. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz” dedi. Yağma iddiaları ile ilgili ise “Bazıları çalıyordur. Ama bazıları yardımcı oluyor. Biz burada yemek dağıtımına, temizliğe yardımcı oluyoruz” dedi.
Evrensel'i Takip Et