12 Şubat 2023 15:55

Online eğitim ve yurt boşaltmalara öğrenci tepkisi: Yine ilk elden eğitimi gözden çıkardılar

Afet nedeniyle yine ilk elden eğitimin gözden çıkarılmasına tepki gösteren öğrenciler, alacakları eğitimin niteliksizliğinden eve çıkma ve iş bulmaya kadar yaşayacakları mağduriyetler için kaygılı.

Fotoğdaf: DHA

Paylaş

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Depremin ardından üniversitelerde uzaktan eğitim kararı alınmasıyla  bir çok KYK yurdunda öğrencilerin odalarının apar topar boşaltılması istendi. Afet nedeniyle yine ilk gözden eğitimin çıkarılmış olmasına tepki gösteren öğrenciler, eşyalarını toplamaya çalışırken bir yandan da alacakları eğitimin niteliksizliğinden eve çıkma ve iş bulmaya kadar yaşayacakları mağduriyetler nedeniyle kaygılı.

Maraş’ta meydana gelen depremlerin çok sayıda depremzedenin de evsiz kalmasına neden oldu. Deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmaları devam ederken bölgedeki vatandaşlar kentlerden tahliye edilmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerde uzaktan eğitime geçileceğini, depremzedelerin ise Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarına yerleştirileceğini duyurmasının ardından bir çok KYK yurdundan öğrenciler apar topar çıkarılmak istendi.

Erdoğan’ın açıklamasının ardından cumartesi akşam saatlerinde KYK’ya bağlı Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’nda görevliler öğrencilerin yurdu 21.00’e kadar boşaltmalarını istedi. Sosyal medyada artan tepkiler karşısında yurttan çıkışların 15 Şubat’a kadar yapılacağı duyuruldu.  

NEREYE GİDECEĞİM DİYE SORAN ÖĞRENCİYE CEVAP: DEMAGOJİ YAPMA!

İstanbul’da Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’da Elektrik Elektronik Mühendisliği 2.sınıf öğrencisi olan Gökçen, yaşananları şöyle anlattı: “Cumhurbaşkanın yaptığı açıklamanın ardından yurt yetkilileriyle görüştük. Bize telaş yapılmaması gerektiğini, pazartesi günü bir yazı geleceğini, gereken sürenin de verileceğini söylediler. Ardından cumartesi akşamı için saat 9’a kadar odamızı boşaltmamız gerektiği bilgisi geldi ama iki saat öncesinden geldi. 1.blokta kalan arkadaşımın eşyalarını toplamaya gittiğimde mahşer alanı gibiydi. Siyah poşetlere eşyalar konulmuş durumdaydı.  Müdür yardımcısıyla konuştum. ‘Ben şimdi nerede kalacağım, bizi sokağa atıyorsunuz resmen’ dediğimde ‘Sadece tüm eşyalarınızı toplayıp hazır bir şekilde bekleyin, çıkın dediğimizde çıkacaksınız’ dedi. ‘Peki ben öğlene kadar nereye gideceğim, eşyalarımı nasıl taşıyacağım, yol paramı nasıl vereceğim’ diye sorduğumda ise ‘Benim karşıma geçip demagoji yapma’ dedi. Bir müdür yardımcısı benim güvenliğimi sağlayamıyor.”

15 Şubat’a kadar çıkış yapılması kararına dair ‘Öğrenciler zaten hızlıca her şeyini toparlamıştı’ diyerek tepki gösterirken gece yaşanan bir sorunu ise şöyle anlattı “İçeride tanımadığımız araçlar girmiş yine bu taşınmadan dolayı. Normalde girişler yasak. Birçok tanımadığımız kişiler yurda giriyor. Yani bunların sapık, katil olmadığını bilemem. Saat gecenin 1’inde benim güvencem de yok. Bir karmaşa hali her anlamda. Yurttayız ve burayı güvenli alan olarak görüyoruz” dedi.

“İŞ BULMAM GEREKİYOR”

Online eğitime geçilmesi durumunda depremzedelerin eğitimden uzak kalacağını belirten Gökçen, “Ben Adanalıyım ve birçok yakınım var depremzede. Şu an bir evleri yok, eğitime katılma durumları yok. Tek çözüm KYK yurtlarının kapanması olamaz. Bir sürü yer var devletin sağlayabileceği. Tamam böyle bir çözüm üretildi ama bunda bile yine mağduriyet yaşatılamaz yani. Ben dün iş arayışına girdim. Üniversite okuyorum, kaldığım yurttan atılıyorum, şehrime geri dönsem akademik hayatıma katabileceğim hiçbir şey yok. Burada kalmam için iş bulmak ve eve çıkmam gerekiyor. Her şey şu an sekteye uğruyor. İlk vazgeçilmesi gereken eğitim olmamalıydı. Her genç gibi ben de çok tepkiliyim” diye konuştu.

“YURT GÖREVLİLERİ KİLİTLİ DOLAPLARDAKİ EŞYALARI KIRARAK ALIRIZ DEDİ”

Ankara Üniversitesi Coğrafya bölümü öğrencisi Ecem ise, Ankara Gölbaşı Şehit Özel Harekatçılar Kız KYK kaldığını söyledi. Tatil nedeniyle aile evine, İzmir’e gittiğini anlatan Ecem deprem nedeniyle en başta yurt yetkilerinin depremzedelerin yurda gelmeyeceği ve eşyaların alınmasına gerek olmadığı konusunda mesaj attığını ifade ederek, “Ardından başka bir mesajla eşyaların alınması gerektiğini, sorumluluk kabul etmediklerini söylediler. Cumartesi günü gelen mesajda da eşyalarınızı 1 hafta içinde mutlaka alın alınmayanları toplayıp depoya koyarız sorumluluk bize ait değil dendi. Oda arkadaşlarım ve ben de,  eşyalarımızın kilitli dolap ve bazalardan nasıl alacaksınız diye tepki gösterince ‘kırarız’ dediler. Özel eşyalarımız var bunu yapamazsınız diyoruz aldığımız cevap ‘Yapacak bir şey yok’. Yüzüme kapattı telefonu. başka yurtlarda kalan arkadaşlarımla iletişime geçtim sonra çöp poşetine koliye daha kötüsü hani bu kömür çuvalları var ya ona koyuyorlarmış” dedi.

“BORÇ ALARAK OTOBÜS BİLETİ ALDIK”

Öğrencilerin endişeli olduğunu söyleyen Ecem, “Çok fazla eşyamız var. Ben 4 valizle geri döneceğim. Tek kişi de taşıyamam. Bir yandan  otobüs biletlerinin fiyatları da uçmuş .Bu yüzden annem borç harç buldu, öyle bilet aldık. Oda arkadaşlarım da aynı şekilde, sağdan soldan para bulmuş ki ikisi depremzede” dedi.

“İLK ELDEN EĞİTİMİ GÖZDEN ÇIKARDILAR”

Üniversite öğrencilerinin ve özellikle eğitimin ilk elden bu kadar kolay gözden çıkarılmasına tepki gösteren Ecem, “Arkadaşlarımızın ölümden döndü. Birçok arkadaşımızı ve ailelerini kaybetmemiz, 4 sene masa başına yapışıp bin türlü soruna rağmen kazandığımız ve çoğumuzun sosyalleşmek kafa dağıtmak için sığındığı üniversitenin uzaktan olması aynı pandemide olduğu gibi yaka paça yurttan atılmamız hiç bir arkadaşımın psikolojik açıdan iyi olduğunu düşünmüyorum. Niteliksiz eğitimle ve eve yeniden  tıkılıp kalmak bizi daha kötü yapacak. Ama bir yandan örgütlenen gençlerden korkuyorlar. Birçok sorun yaşıyoruz ve bir araya geliyoruz bunun için. Belki yaka paça atılıyoruz, uzaktan eğitime de mecbur bırakılıyoruz ama bir araya gelmemizin, örgütlenmemizin önüne geçmemeli diye düşünüyorum”

“ARKADAŞIMIN EŞYALARINI VERMEK İÇİN GARAJA GİDİYORUM”

Ege KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan ve Ege Üniversitesi’nde Özel Eğitim Öğretmenliği bölümünde okuyan Sözdar ise, kaldığı yurdun depremzedeler için henüz boşaltılmayacağına ilişkin yurt müdüründen mesaj geldiğini ama Cumhurbaşkanı’nın açıklamasının ardından yurttan ne zaman çıkılacağına dair bir bilginin verilmediği söyledi. Sözdar, “Şu an eşyalarımızı toplayın demediler. Açıklama yapılacağını ve açıklamayla çıkış gününün belli olacağını söylediler. Ama şu an öğrenciler eşyalarını topluyor ya da yakınları geliyor almaya. Mesela ben burada olmayan arkadaşlarımın eşyalarını topluyorum. Hakkari’deki bir arkadaşımın eşyalarını abisine teslim ettim. Şu an da Siirt arabasına arkadaşımın eşyalarını vermek garaja gidiyorum”

“AİLEMİN YANINA DÖNEMEM”

Yurtta kalmaya devam ettiğini söyleyen Sözdar, “Ama ilerisi için kalacak yer sorunum var. Çünkü İzmir’de kalmak istiyorum. Kadın arkadaşlarımın yanına ev arkadaşı olarak çıkıp kalıcı kalmak istiyorum. Ailemin yanına gitmek sorun benim için.  Çünkü psikolojik şiddete, bazen fiziksel şiddete maruz kalıyorum. Başörtüsü konusunda, okul konusunda... Ailem ilk sene göndermedi beni mesela, o yüzden 4 değil 3. sınıftayım şu an. Yurt zamanımın da son senesindeyim aynı zamanda. Dönersem bir daha gelme şansım da olmayabilir. Yazın çalışmak istiyorum. Gelecek dönem için  ev olsun yurt olsun muhakkak bulmam gerekiyor. Ailemin yanına gidersem de çalışmama müsaade etmezler ve para biriktiremem. İzmir’de kalmam gerekiyor ve perişan durumdayım. Şimdi yurtlar da bir anda kapanınca ne yapacağımı bilemiyorum açıkçası. Bir yandan da kendi başıma ev tutmam çok imkansız şu anda”

“12 MİLYON MAĞDURDU, ŞİMDİ 8 MİLYON DAHA MAĞDUR”

Online eğitimin niteliksiz olduğunu söyleyen Sözdar şöyle dedi: “İnternet sorunumuz var. İnternet paketleri çok pahalı. Yurttayken yurdun interneti vardı. Şimdi o da olmayacak.  Verimsiz bir eğitim geçirdik zaten pandemiyle. Staj bölümüm için önemli. Staja da gidemeyeceğiz. Birinci sınıfımız online geçti, iki de öyle. Bu şekilde eğitimi önemsemediklerini görüyoruz. Bu yapılan çok yanlış. Deprem bölgesindeki öğrenciler diğer üniversitelere misafir olarak alınabilirdi. Yeterli altyapı sağlanabilirdi kalınacak yer açısından da. Ülkede bir çok kalacak yer var, otel, orduevi, misafirhaneler... Bu imkanlar yurtlardan önce kullanılmalıydı. 12 milyon mağdurdu. Şimdi 8 milyon daha mağdur oldu.”

 

ÖNCEKİ HABER

Dayanışma kampanyasını sürdüren ODTÜ öğrencileri: Yaralarımızı sarmak ve yüz yüze eğitim almak istiyoruz

SONRAKİ HABER

Demokrasi İçin Hukukçular: OHAL veya hiçbir hal; işkence yasağının istisnası değildir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa