Yoksul mahallelerden deprem bölgesine kocaman bir dayanışma
Yoksul mahallelerde yaşayan işçiler emekçiler depremzedeler için seferber oldu: Cebindeki son kuruşu veren, üstündeki yelekten başka verecek bir şeyi olmadığı için onu yıkayıp paylaşan...
Eylem NAZLIER
İstanbul
Maraş merkezli yaşanan ve 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından başlatılan yardım kampanyasına yoğun destek veriliyor. İşçiler, emekçiler, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için ülkenin dört bir yanında dayanışma örgütlüyor. Emek Partisi İstanbul İl Örgütü’nün depremzedelerle dayanışmak için başlattığı kampanya da sürüyor. Yoksul halkın, cebindeki son kuruşu bile depremzedelere gönderdiğini söyleyen Emek Partisi yöneticileri, “Elinden geleni de fazlasını da yapan pek çok insanla temas ettik. Birlik olabileceğimizi ve birlik olunca ne kadar güzel olduğumuzu gördük” dedi.
“İNANILMAZ BİR DAYANIŞMA VAR”
Emek Partisi Sancaktepe İlçe Örgütünden Deniz Altınbulak, işçi ve emekçilerin dayanışmaya özveriyle katıldığını söyleyerek, “Cebindeki son kuruşunu verenler, alışveriş yaparak parti binasına getirenler oldu, inanılmaz bir dayanışma var. Ama hükümetin tutumuna da büyük bir öfke mevcut. AFAD’a Kızılay’a da güven yok. Bir şey getirirken devlet kurumuna değil de daha çok sosyalist partilere güvendiler. Yetkililere büyük bir öfke var” ifadelerini kullandı.
“BİRLİK OLUNCA NE KADAR GÜZEL OLDUĞUMUZU GÖRDÜK”
Emek Partisi Şişli İlçe Örgütünden Yağmur Su ise şunları söyledi: “Kapı kapı, mahalle mahalle dolaşarak tüm Şişli halkını dayanışmaya çağırdık. Zengin mahallelerinde yüzümüze kapanan kapıları da gördük sırtındaki yeleği yıkayıp veren, kendi erzağının yarısını belki tamamını göndermek isteyen yoksul mahalleleri de gördük. 5 yaşındaki çocuk elindeki oyuncağı gönderirken, 50 yaşındaki ekmek parasını verdi. Biz bugün yaşadıklarımızı unutmayacağız, bütün sorumlulardan hesap soracağız. Şişli’de her gün kar kış yağmur demeden kapı kapı dolaşıp dayanışmamızla bu felaketin üstesinden geleceğimizi gördük. Haberlerin hiç kapanmadığı salonları gördük. Evine sığamayan, camlarda kapılarda bizlerle ağlayan kadınlar… ‘Ben de anneyim oradaki tüm çocuklar benim çocuğum’ diyen kadınlar… Elinden gelenin fazlasını yapan pek çok insanla temas ettik. Birlik olabileceğimizi ve birlik olunca ne kadar güzel olduğumuzu gördük.”
‘YOKSUL HALK SEFERBER OLDU’
EMEP İl Yöneticisi Gökhan Çetin, ise ”Depremin ilk gününden sokaklar hareketlenmeye başladı” dedi ve ekledi: “Hemen işçi ve emekçiler birbirlerini örgütledi. Yoksul halk seferber oldu. Her sokakta ellerinde kolilerle, poşetlerle gencinden yaşlısına kadından erkeğine herkes bir yerlere ulaşmaya çalışıyordu. Hala bu görüntü devam ediyor. Bu işleri birlikte yapalım çağrısı insanlar tarafından bir karşılık buldu. Sorumluluk aldı birbirini tanımayan insanlar birbirleriyle ilk defa karşılaşan insanlar hızlı bir şekilde kardeşleşti ve bu süreci birlikte sarmak için ellerinden geleni yaptılar.”
“HEMEN HEMEN HERKES BU İŞİN PARÇASI OLDU”
EMEK Partisi İl Yöneticisi Deniz Tezel de; As Plastik işçilerinin ihtiyaç listesinde yer alan malzemeleri kendi aralarında toplayarak ilçe binasına bıraktığını anlatarak sözlerine başladı. Tezel, “Mahallede işçisinden esnafına hemen hemen herkes bu işin bir parçası oldu. LC Waikiki işçileri şirketin kendilerine verdikleri kullanmadıkları kıyafetleri, polarları getirdiler. Kahvehanelerde girdiğimiz de ‘ne ihtiyaç varsa destek olalım’ dendi. Hemen hemen herkes bu sürece dahil oldu. Pakistanlı bir abla partinin kapısını çaldı. İki çocuğuyla geldi, çeşitli kıyafetler getirmişti sonra bizi evine çağırdı bir tane tüpü varmış kullanmadığı ‘tüpü oraya gönderin ihtiyaç olur’ dedi.”
‘KENDİ İHTİYACI OLANI BİLE GETİRMİŞ’
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Yöneticisi Adile Doğan, ilk günden itibaren İstanbul’un yoksul semtlerinde insanların bir şeyler yapıyor olmasının çok kıymetli olduğunu belirterek, “Az çok demeden elinde var olan neyse… İhtiyaca uygun, mahallenin dört bir yanında kim ne topluyorsa… 5 günde bine yakın insan yardım ulaştırdı. Kendi ihtiyacı olan şeyi bile getirenler oldu. ‘Hiçbir şeyim yok ama geleyim kolilere yükleyeyim’ diyen üniversiteli gençler de gördük. Çok yoksul kadınların elinde avucunda ne varsa getirdiği, cebindeki son 20 lirayla ıslak mendil almaya çalışıp parası yetmeyince ve o parayı bize getiren ‘üstünü siz tamamlayın’ diyenler bile vardı” diyerek dayanışmanın ne kadar büyük olduğunu anlattı.
Evrensel'i Takip Et