13 Şubat 2023 04:18

Üniversiteleri açın, enkazı büyütmeyin

Tek adam yönetiminin üniversiteleri kapatma kararına tepki yağdı. Deprem uyarılarına da kulak tıkayan iktidarı eğitimciler uyardı: “Karardan vazgeçin. Eğitimi de enkaza çevirmeyin.”

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Türkiye’yi sarsan depremin ardından iktidar yine eğitime el attı. İlk ve ortaöğretimde tüm okullar 20 Şubat’a kadar tatil edilirken, üniversitelerin ise uzaktan eğitime geçtiği açıklandı. Japonya’ya atom bombası atıldığında bile eğitime devam edilirken, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Üniversiteler uzaktan eğitime geçecek yurtlar misafirhane olacak” açıklamasına tepki yağdı. Öğrenciler eğitim haklarının gasbedilmesi ve hemen yurttan çıkmalarının istenmesine isyan ederken, uzmanlar ise gençlerin deprem travmasını bir arada olarak, eğitimlerini sürdürerek atlatabileceklerine vurgu yaptı” uyarısını yaptı.

‘İYİLEŞMEMİZ İÇİN BİR ARADA OLMALIYIZ’

Depremin yarattığı yıkımın ardından gençlerin ruh sağlıklarını dayanışma ve sosyal bağlarla koruyabileceklerini dile getiren Prof. Dr. Yankı Yazgan “Kampüslerde diğer öğrenciler ve öğretim üyeleriyle bir arada olmak, geleceğe hazırlanmayı sürdürmek gençler için bir zorunlu ihtiyaçtır” dedi. Üniversite hayatına dönebilmenin depremden doğrudan etkilenmiş, kayıplar yaşamış gençlerin ruh sağlığına düzeltici etkileri olacağına vurgu yapan Yazgan “Depremden doğrudan etkilenmemiş ama ruhsal dünyaları sarsılmış gençlerin de okullarında olmaları ruhsal iyileşmelerine imkan verecektir. Bize düşen anaokulundan üniversiteye çocukların ve gençlerin bir arada ve öğretmenleriyle bir arada oldukları yerlerin ruh sağlığında iyileşme alanlarına dönüşmesini sağlamaktadır” ifadelerini kullanarak toplumun toparlanması, iyileşmesi ve kendine gelmesi için gençlerin okul hayatına dönmesinin bir zorunluluk olduğunu söyledi.

‘OKUL TRAVMATİK ETKİYİ AZALTACAKTIR’

Deprem bölgesinden ayrılmak zorunda kalan çocukların yeni yaşam yerlerinde katılabilecekleri sağaltıcı bir okul hayatına da ihtiyaçları olacağını dile getiren Yazgan “Deprem bölgesinde de çocukların ve ailelerinin gündelik hayata hızlıca dönmesi için barınma düzenine uygun okul hayatının sağlanması depremin ruh sağlığı üzerinde travmatik etkilerini azaltacaktır. Okullar çocukların gündelik hayatının bir parçasıdır” diye konuştu.

‘İLK VAZGEÇİLEN YİNE EĞİTİM OLDU’

Dünyada böylesi afetlerde en son kapatılanın eğitim kurumları olduğunu aktaran Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, Türkiye’de ise pandemide veya depremde ilk vazgeçilenin eğitim olduğuna dikkat çekti. Siyasal iktidarın eğitim ve öğretime ara vererek hem öğrencilerin eğitim alma hakkını hem de sosyalleşme, birbirinden öğrenme yetisini elinden aldığını belirten Sayın, “Pandemide uzaktan eğitimden sonra yapılan araştırmada öğrencilerimizin psikolojik bir travma da yaşadıkları ortaya çıktı. Sosyalleşemediler, kampüslerde bir araya gelemediler.  Ev hayatına ilişkin sorunlar giderek arttı. Öğrenciler okul yüzü, amfi yüzü, ders yüzü görmeden mezun olacaklar” tepkisini gösterdi.

EĞİTİMDE ENKAZLA KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ’

Özellikle fen, mühendislik ve sağlık bilimlerinde uzaktan eğitimin kesinlikle kabul edilemeyeceğini dile getiren Sayın  “Yıllar geçtikten sonra 2020-2024’te mezun olan öğrencilerin mühendislik, tıp alanında mesleklerini yaparken sorunlar, problemler ortaya çıkacak. Eğitim-öğretimde alınan yetersizliği bu toplum ödeyecek. Çarpık yapılaşma, imar affı gibi durumlarda halkımız bugün deprem felaketinde enkaz altında kalıyorsa yarın ülkemizin geleceği de eğitim-öğretim alanında bir enkazla karşı karşıya kalacak. Uzaktan eğitim kararı alarak siyasal iktidar, yaşanan kaos ortamını da örtbas etmek, öğrencilerin yan yana gelmesini engellemiş oluyor” dedi.

‘APAR TOPAR YURTLARDAN ATILDIK’

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Şehir Planlama Bölüm Öğrencisi Rengin: İhmaller sonucu yaşanan yıkımın faturası üniversite öğrencilerine kesiliyor. Ben uygulamalı dersleri olan bir bölümde okuyorum. Bu derslerde öğretmenler ile iletişimimiz gerçekten çok önemli.  Dersleri ekrandan anlamak da çok zor olacak.

Galatasaray Üniversitesi Öğrencisi Mahmut: Kararın üzerinden 24 saat geçmeden apar topar yurtlardan atıldık. Biz öğrencilere ne bir süre ne de bir barınma seçeneği tanıdılar. Birçok arkadaşımız gözyaşlarıyla gidecek yerleri olmadığını söyledi. Ayrıca hiçbir depremzede konforsuz devlet yurtlarında yaşamayı hak etmiyor. İstanbul’da 700 bini aşkın boş konut var. Halkımız bu evlere yerleştirilmeli.

Yıldız Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Bölümü Öğrencisi Beyza: Üniversite bir eğitim kurumundan fazlası öğrenciler için. Sosyalleşeceğimiz, birbirimize destek olacağımız ve dayanışacağımız bir ortam. Onları da en çok rahatsız eden bu. Devletin doğal afetlerde feda edeceği kurum olarak üniversiteleri görmesi, eğitime verdikleri değerin de açık bir göstergesidir.

İstanbul Tıp Fakültesi Öğrenci Kulüpleri: Neden depremzedelerin sağlıklı bir şekilde yerleştirilebilmesi için boş konutlar ve oteller devlet tarafından kullanılmıyor da depremden etkilenen 10 milyondan fazla depremzede varken 850 bin kişi kapasiteli, imkanları öğrencilere bile yetmeyen KYK yurtları kullanılıyor? Pandemide oluşan eğitim açığını kapatmaya çalıştığımız bir süreçteyken gözden çıkarılan ilk şeyin eğitim olmasına ve bunun bir çözümmüş gibi sunulmasına nasıl bakıyoruz?​”

‘UZAKTAN EĞİTİMDEN VAZGEÇİN’

İSTANBUL Üniversitesi’nden 39 kulüp ve topluluk yayımladıkları ortak bildiriyle uzaktan eğitim kararından vazgeçilmesini istedi. Her kriz durumunda öncelikle eğitimden feragat edilmesine tepki gösterilerek “Kamu ya da özel tüm otel, toplu konut ve konaklama tesisleri depremzedelere ücretsiz olarak açılsın. Depremzedelerin ve öğrencilerin mağdur edilmediği kapsamlı bir plan istiyoruz” denildi. 

ÖNCEKİ HABER

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: Depremzede refakatçisi olmayan çocuklar için özel koruyucu aile uygulaması yok

SONRAKİ HABER

Ayvalık’ta öğrencilerden uzaktan eğitim ve yurtların boşaltılmasına tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa