13 Şubat 2023 12:59

Yedi gün bitti hekimler deprem bölgesindeki son durumu anlattı: “Bir şey yapmıyorlar ki şunlar eksik diyeyim”

Maraş merkezli depremlerin ardından bir hafta geçti, bölgede çalışmalara katılan hekimler, "Şunlar eksik desem bir şey yapmışlar gibi görünecek. Bir şey yapmıyorlar ki eksik şunlar diyeyim" dedi.

Fotoğraf: Şanlıurfa Tabip Odası

Paylaş

Kübra KIRIMLI
Ankara

Maraş'ta 6 Şubat'ta yaşanan iki büyük depremin üzerinden bir hafta geçti. Deprem alanlarında çalışan hekimler geçtiğimiz bir haftayı değerlendirirken halen Sağlık Bakanlığının koruyucu sağlık hizmetlerine dair çalışma yürütmediğini anlattılar.

6 ilde hâlâ en büyük sorun mobil tuvalet ve temiz içme suyuna erişimin sağlanmamış olması. Görüştüğümüz hekimler Sağlık Bakanlığının aksine sahaya kendilerinin hakim olduğunu söylediler. TTB MK üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, “Depremin üzerinden bir hafta geçti. Şunlar eksik desem bir şey yapmışlar gibi görünecek. Bir şey yapmıyorlar ki eksik şunlar diyeyim. Sağlık Bakanı ‘sahaya hakimiz’ demiş, sanırım o sahayı yanlış biliyor. Sağlık hastaneye geleni tedavi etmek veya hastayı sevk etmek değildir. Sağlık asıl korumakla başlar. İşte bunlar da depremin yaşandığı 10 ilde yok” diye konuştu.

"MOBİL TUVALET VE SEYYAR DUŞ EN BÜYÜK SORUN”

Gaziantep Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Yılmaz, “Özellikle tuvalet ve duş büyük bir sorun olarak devam ediyor. Bir taraftan da ısınma ve su halen çözülmedi. Yakında zatürre, boğaz iltihabı ve sinüzit sorunları yaşanmaya başlar. Bu yüzden dispanserlerin tüberküloz ilaçları noktasında hazırlıklı olması lazım. Zaten beklenildiği gibi ishal vakaları görülmeye başlandı” dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “sahaya hakimiz” sözlerini değerlendiren Dr. Yılmaz, “Sağlık Bakanı bizden habersiz bir şey yapmayın diyor. Bu anlamda sahaya hakim. Evet ondan habersiz bir şey yapmıyoruz. Ancak gerçek öyle değil! Dağıtılacak gıdalar kaldırımların üstünde bekliyor. Halen ilaç yok. Yıkımın büyük olduğu Nurdağı ve İslahiye’de hastalar kadın doğum uzmanına ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIK KORUMAKLA BAŞLAR"

Hatay'da bulunan ve çalışma yürüten TTB MK üyesi Dr. Onur Naci Karahancı ise, “Depremin üzerinden bir hafta geçti. Şunlar eksik desem bir şey yapmışlar gibi görünecek. Bir şey yapmıyorlar ki eksik şunlar diyeyim” diyerek söze başlıyor. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin neredeyse hiçbirinin yürütülmediğini ifade eden Karahancı, “Bugün sahada biz varız. Ve sahayı biz biliyoruz. Sağlık Bakanı ‘sahaya hakimiz’ demiş, sanırım o sahayı yanlış biliyor. Sağlık hastaneye geleni tedavi etmek veya hastayı sevk etmek değildir. Sağlık asıl korumakla başlar. İşte bunlar yok burada da. Koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi gerekir bu aşamadan sonra. Bugün halen insanların çadırı yok. Çocukluk çağı aşıları yok. Tetanos aşısı yok. Isınma yok. Kronik hastalıkların takibi ve ilacı yok. Gebe takibi yok. Gebe kadınların ihtiyacı olan ilaçlar yok.” diye anlattı. Sağlık çalışanlarının birer depremzede olduğunu hatırlatan Karahancı, “Bugün binin üzerinde gönüllü hekim bize başvurarak birlikte çalışmak istediklerini söylüyor. Sağlığı bileşenleriyle, toplumla oturup tartışmak gerekirken buraya Twitter’dan bakıyorlarsa sahayı başka görüyorlar demek ki” dedi.

“PSİKOLOJİK DESTEK SAĞLANMALI”

Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Asu Kaya da, “Osmaniye’de binin üzerinde kaybımız oldu. İnsanlarda ciddi travmatik stres bozukluklarının görüldüğünü görebiliyoruz. Özellikle yakınların kaybedelerde kaygı ve korku yoğun. Bu yüzden hem erişkin hem de çocuklara psikolojik destek bundan sonrası için önemli. Kentte barınmanın hâlâ sorun olduğuna dikkat çeken Dr. Kaya, Osmaniye’de de ishal vakalarının görülmeye başladığını söyledi.

“MOBİL TUVALET İHTİYACIMIZ VAR”

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, depremzedelerin yaşadığı çadır kentlerde halen en büyük ihtiyacın mobil tuvalet olduğunu söylüyor: “Şebeke suyumuz temiz. Çadır kentlerde çöplerin toplanmadığını görüyoruz. Hem çöpler hem de ortak kullanılan tuvaletlerin bulaşıcı hastalıklar açısından risk barındırdığını bir kez daha söylüyoruz.”

DIŞARIDAN GELEN HEKİMLER DE BARINAMIYOR

Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Tiyekli, “İshal vakalarını biz henüz görmüyoruz. Ancak görünmesi muhtemel. Çünkü yüzlerce insanı bir arada barındırıyorlar. Mobil tuvalet yok. Seyyar duş yok. Bir salgın başlarsa önünü almak çok daha zor olacaktır. Bu yüzden koruyucu sağlık önlemlerini almak şart!” diye konuştu. Kentte çok sayıda gönüllü hekimin çalıştığını ancak onların da barınma sorunu yaşadıklarını ifade eden Tiyekli, “Acil konteyner ihtiyacımız var. Çok sayıda aşı geçen hafta depremde zayi oldu.İl Sağlık Müdürlüğü ile görüştük. Depolardan aşı dağıtımı yapacaklar. Ancak ne kadar aşı var? Hangi aşıya ihtiyacımız olur buna dair elimizde bilgi yok” dedi.

“BUNDAN SONRA ASIL İŞ SAĞLIK BAKANLIĞINA DÜŞÜYOR”

Depremde hastaların sevk edildiği ve bu anlamda yoğun bir hafta geçiren Adana’yı anlatan TTB MK üyesi Dr. Ali İhsan Ökten, “Eskisi gibi bir yoğunluğumuz yok. Kentte 5-6 noktada çadır kentler kuruldu. Tuvalet ve duş biz de de ihtiyaçlar listesinde. Bundan sonra asıl görev Sağlık Bakanlığına düşüyor. Salgın hastalıkların önermelerini artırmalı. Ve koruyucu sağlık hizmetlerini mutlaka artırmalı. Toplu yaşanan tüm alanlarda temiz su ihtiyacı sağlanmalı ve tuvaletler kanalizasyon sistemine bağlanmalıdır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

TBB ve TMMOB'den Deprem Koordinasyon Kurulu: Binalardan örnek alınması gibi çalışmalar başlamıştır

SONRAKİ HABER

Adana’daki yıkımlara ilişkin İMO’dan değerlendirme: Orta ve ağır hasarlı binalar derhal boşaltılmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa