Hacettepe öğrencileri dayanışmayı bölüm bölüm örgütlüyor
Okulun herhangi bir yardım toplama kararı olmadığını duyuran Senatoya geri adım attıran öğrencilerin ısrarı ve dayanışmayı birlikte örgütleme gücü oldu.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Özel Eğitim Bölümü öğrencisi
Hacettepe Üniversitesi
6 Şubat sabahı tüm Türkiye bir kabustan uyandı. Depremin yaşanmasının hemen ardından birçok sivil toplum örgütü ve kamu örgütlerinin dışında, çeşitli üniversitelerdeki öğrencilerin de dahil olduğu bir mücadele ve dayanışma başladı. Üniversitelerdeki öğrenci grupları ve toplulukları birlikte hareket ederek dayanışma seferberliği başlattı. Bazıları üniversitelerde kalıp yardım topladı, bazıları ise deprem bölgelerine giderek enkaz altında ve dışarıda kalan halka yardım etti.
Biz de Hacettepe’de deprem sonrasında sabahın erken saatlerinden itibaren çeşitli WhatsApp gruplarında birleştik. Neler yapılması gerektiği tartışıldı ve hızlıca karar alınarak Biyoloji Bölümü sekreterliğinde yardım malzemeleri toplanmaya başladı.
ÖĞRENCİLERİN ISRARI SENATOYA GERİ ADIM ATTIRDI
Ardından üniversite senatosu, okulun herhangi bir yardım toplama kararı olmadığını duyurdu. Bunun karşısında yardım için çağrı yapan topluluklar kararlarından geri durmadı. Üniversitenin bu tutumunun karşısında Mezunlar Derneği başta olmak üzere topluluklar ulaşabildikleri kadar bölüme, sınıfa ulaşmaya çalıştı. Kurulan grup çok kısa sürede yüzlerce öğrenciyle doldu taştı.
Öğrencilerin ısrarı üniversiteye geri adım attırdı. Öğrenciler, kıt kanaat geçindikleri bu günlerde, ellerindeki imkanları fazlasıyla zorlayarak ve hatta kredi limitlerinin üstünde harcama yaparak bu dayanışmanın parçası oldu. Alınan malzemelerin toplanmasından ayrılmasına, kolilenmesinden taşınmasına kadar her işi öğrenciler organize etti. Öğrencilerin kendi bölüm arkadaşlarıyla iletişime geçtiği, maddi ve manevi olarak zor durumda olan arkadaşları için aralarında birleşerek para, malzeme ve gerekli şeylerin temini için bölüm bölüm organize olduklarını söyleyebiliriz. Öğrenci ve toplulukların yardım kampanyalarını büyütebilmek için birleşip gerekli adımları atması sonucu tepkisiz kalan üniversite yönetimi, sessizliğini bozarak yardım çalışmalarına öğrenciler sayesinde katıldı ve üniversite imkânlarını kullanarak yiyecek ve içecekten tutun da temizlik malzemelerine kadar pek çok malzemeyi temin etti, bu malzemelerin deprem bölgelerine ulaşabilmesi için ise tır ve kamyonlar temin etti.
Bir yandan kurulan arama çalışmalarının hızlandırılması için adres paylaşılan grup bir yandan üniversitemiz başta olmak üzere yardım toplama alanlarının ihtiyaçlarının konuşulduğu grup günlerdir dayanışmayı örmeye devam ediyor. Tüm bunlar yaşanırken Rektörlükten yapılan açıklamayla dönem arası tatilinin uzatıldığını öğrendik ama tıp ve diş fakülteleri öğrencilerini kapsamıyordu bu karar. Bu açıklamanın ardından yedi Tıp Fakültesi topluluğu, dönem arası tatilinin uzaması, depremzedeler için devamsızlıkların silinmesi ve telafilerin iptal edilmesi taleplerini içeren bir bildiri yayınladılar. Bu bildiri sonrası Tıp Fakültesi Dekanlığı bu talepleri kabul ettiğini açıkladı. Toplulukların birlikteliği kazanımla sonuçlandı. Kısa sürede yüzlerce öğrencinin birlikte karar alabildiği merciler oluştu, öğrenciler kendi mekanizmalarını kendileri kurdu ve öğrencilerin taleplerinden vazgeçmeyen bu ısrarcı tavrı dayanışmayı daha da büyüttü.
Biz dayanışmamız ve örgütlülüğümüzün bir sonucu olarak bir şeyler başardık ama bizim taleplerimiz sadece bunlarla sınırlı değil. Yirmi yedi topluluk ve binlerce öğrenci olarak öncelikle üniversite ve diğer kurumların ellerinde bulundurdukları maddi imkanları depremzedeler için kullanmasını istiyoruz. Bu sadece yiyecek ve içecek gibi malzemelerin gönderilmesiyle olacak bir şey değil, halihazırda bulunan barınma alanlarını depremzedelerin kullanımına açılması, yemekhanelerin destek için kullanılması, depremden etkilenmiş olan öğrencilerin gerekli şekilde eğitim görebilmeleri için olanakların kullanılması, depremden etkilenmiş olan öğrencilerin devamsızlık vb. durumlarında düzenlemeler yapılması gibi pek çok talep etrafında birleşmiş durumdayız.
BU ACILAR BİR DAHA YAŞANMASIN DİYE MÜCADELEDE BİRLEŞMELİYİZ
Destek ve dayanışmamızı büyütürken bunun yanında şu soruları da sormamız gerekiyor: Neden böyle bir felaket oldu, geleceğimiz temin altında mı, kader mi ihmalcilik mi? Biz üniversite öğrencileri olarak böyle bir durumun bir daha yaşanmamasını talep ediyoruz ve talebimizin gerçekleşmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Depremin gerçekleşmesinin ardından arama kurtarma ekipleri saatlerce, günlerce deprem bölgelerine gitmedi. Üniversitemizden arkadaşlarımızı bu sebeple kaybettik. Acımız taze. İnsanlar depremden olmasa da açlıktan, soğuktan ve susuzluktan öldü. Ve bu durum şu an da devam ediyor. Depremin bir “kader” planı olduğunu, sabretmemizi ve metanetimizi korumamızı istiyorlar. Onca ihmal, imar affı, yanlış yapılanma, deprem yönetmeliğine uymama ve rant hırsı peşinde koşmanın cefasını halk çekiyor, biz çekiyoruz. Eğer bu sistem ve ihmaller devam ederse halk olarak hiçbir zaman güven içerisinde olamayacağız. Şu an yardım ve destek için seferber bir durumdayız ama biz öğrenciler bu işin ardını bırakmamalı, bunca can kaybına sebebiyet verenlerden birleşip örgütlenerek hesap sormalıyız.