Umut dayanışmamızda!
Maraş’ta gerçekleşen iki büyük depremin ardından pek çok dükkân, okul, belediye birer yardım toplama alanına dönüşmüş durumda. Bunlardan biri de Pir Sultan Abdal Cemevi.
Görsel: DGB internet sitesi
Deniz
Batıkent/Ankara
Maraş’ta gerçekleşen iki büyük depremin ardından halk, yurdun dört bir yerinde yardımlar topluyor, erzak kolileri hazırlıyor, dayanışma göstererek yaralarını sarmaya gayret ediyor. Pek çok dükkân, okul, belediye birer yardım toplama alanına dönüşmüş durumda. Bunlardan biri de benim de yardım için gittiğim Pir Sultan Abdal Cemevi.
DAYANIŞMA UMUT OLUYOR
Cemevine ilk gittiğimizde insanlar hızlıca organize olmuşlardı. Kimisi arabasıyla kimisi yürüyerek ellerinde yardım için doldurdukları her çeşit poşet ve çuvallarla geliyordu. Gelen poşetler içeride açılıyor, içeriklerine bakılarak ayrılıyor ve kolilere koyuluyordu. Başlarda on dakikada bir yardım getirmek üzere gelen araçlar, zaman ilerleyip haber yayıldıkça bir dakikada iki kez gelir oldu. İnsanlar durmadan ellerinde erzaklar, poşetler vb. şeylerle geliyor, getirdiklerini cemevi binasına aktarıyorlardı. Biraz daha genç olanlar, ellerinde poşetlerle gelen insanları görür görmez koşup ellerindekileri alıyor, teşekkür ediyor ve hızlı bir şekilde içeriye götürüyorlardı. Çok hızlı şekilde gelişen bu düzen bazen -5’lere kadar düşen sıcaklığa aldırmadan ilerledi ve kendini bir bina dolusu koli yığınına bıraktı. Bu yığınlar ise elden ele, her yaştan insanın elinden geçerek belediyenin gönderdiği kamyonlara yüklendi ve daha büyük merkez noktalarına transfer edildi.
Bu süreçte oraya gelen her bir insanın gösterdiği azim ve yardım etme isteği paha biçilemezdi. Bu azmi, bu birlik beraberliği gören bir insanın içinde umudun yeşermesi kaçınılmazdı. O kolilerin her birinin depremden etkilenen insanlara ulaştığını, onlara uzanan binlerce tırdan oluşan yardım elini gördüklerini hayal edince insanın vicdanı az da olsa huzur bulabiliyordu.