Devlet kurumlarının boşluğunu halkın dayanışması dolduruyor
Hatay’daki bizler için Türkiye’nin dört bir tarafından kurulan bu dayanışmanın büyüklüğü ile kurtulacağız bu karanlıktan.
Fotoğraf: Nar Sanat Derneği
Zehra
Üniversiteye hazırlık öğrencisi
Hatay
Merkezi Kahramanmaraş Pazarcık olan depremin üzerinden günler geçti. Öncelikle belirteyim ki Antakya kelimenin tam anlamıyla yok oldu. Binlerce bina yıkılırken ilk günden itibaren enkazın altında kalan binlerce insanın çığlığını halktan başka kimse duymadı. Bir taraftan insanlar enkazların altında kalırken hemen hemen kimsenin girebilecek bir evi kalmayan Hatay’da ne yazık ki günlerce ne AFAD ne AKUT ne de devlet vardı. Yüzbinlerce insan soğuk hava koşullarında çadırsız, yemeksiz, susuz bir şekilde yardım çığlıklarının duyulmasını bekledi. Fakat sahaya geç gelen AFAD ekiplerinin yetersizliği bir tarafa, ilkel bir şekilde enkazlardan ses almaya çalışmaları yüzünden birçok yerde enkaz çalışması yapılamadı. AFAD’ın bırakıp gittiği enkazlardan birçok insanı canlı bir şekilde halk çıkardı. Tıpkı dayanışmalar sayesinde birçok erzağı depremzedelerle buluşturanlar gibi.
KONTEYNIR YOK ÇADIRLAR YETERSİZ
Dediğim gibi Hatay’da devlet yoktu sadece halk vardı. Bu yazıyı depremin 5. gününde yazıyorum ve hâlâ enkazların altında bir sürü insan yatıyor. Birçok enkazda çalışmalar durduruldu. Şu an en acil talep olarak çadır eksikliği bulunuyor. Hala birçok depremzede çadır bulamazken birçok çadırda ise onlarca insan kalıyor. Diğer ihtiyaçların çoğu dayanışma kamyonları ile sağlanıyor. Fakat konteynır hemen hemen hiç bulunmazken çadır sayıları da çok yetersiz.
Son olarak şunları belirteyim ki ölen on binlerce yurttaşın sorumlusu deprem değil devletin tedbirsizliği ve ranttır. Bu tablo bize gösteriyor ki içinde bulunduğumuz düzen bizlere ölüm ve yoksulluktan başka bir şey vadetmiyor. Fakat tıpkı bizler için Türkiye’nin dört bir tarafından kurulan bu dayanışmanın büyüklüğü ile kurtulacağız bu karanlıktan.