Hesap defteri! 

Aydın ÇELİK 

Büyükçekmece/İstanbul  

Maraş ve çevre illeri sarsan depremlerin ardından birbiriyle dayanışma göstererek kayıplarını bulmaya, bir yanındakine el uzatmaya, acılarını dindirmeye çalışan halkın, ülke tarihinin en büyük facialarından birinde Cumhurbaşkanından ilk duyduğu sözler ise, “Günü geldiğinde tuttuğumuz defteri açacağız!” oldu. Bir sonraki gün bölgede OHAL ilan edecek olan Erdoğan, depremin henüz ilk saatlerinde yayınladığı bu mesajıyla, aslında, bu süreçte yaratacağı baskı ve korku ikliminin ilk sinyallerini veriyordu. 

Erdoğan’ın bu denli büyük bir yıkımın ortasında yayınladığı ilk mesajda halkı doğrudan hedef alarak tehdit etmesine sebep olan bir güç var. Ufak bir dükkânın mütevazı duvarları arasında toplanan yardım kolilerinde de görmek mümkün bu gücü, olası tüm ihtiyaçları gözeten ihtiyaç listelerinde de. Yetkililer, bürokratlar, en geniş anlamıyla devlet aygıtının bütün kurumları halkın birbirinde bulduğu bu gücü tırpanlamak ve bu vahşeti lehlerinde kullanabilecekleri, iktidarlarını sağlamlaştıracakları bir fırsat haline çevirmeye çalışıyor. Bu sebeple şimdiden hesap defterini açacağız diyerek bu katliamın hesabını soranlara, yardım toplayanlara göz dağı veriyor. Depremin ilk anından itibaren bütün siyaset kurumlarının, bürokratların, bu katliamın her dereceden sorumlusunun yazılı olduğu esas hesap defteri bizim tarafımızdan yazıldı. Bu suçun hesabını vermemek için yapılan her hamle, bunu bir lütfa çevirmek için atılacak her adım da bu defterde yazılı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Depremin merkez üssü Pazarcık’ta, yakınları hâlâ enkaz altında olan bir depremzedeye, “Bunlar hep kader planının içerisinde olan şeyler.” 

AKP Sözcüsü Ömer Çelik: “Cumhur İttifakı olarak hepimiz sahadayız. Hem AK Parti Genel Merkezi hem MHP Genel Merkezi milletvekillerimizi, MKYK üyelerimizi bölgelere gönderdik. Hepimiz bu çalışmalarda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.” 

Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner: “Adıyaman’ın arkasında Reis var. (…) Adıyamanımızı yeniden onaracak Reisimiz var bizim teyzeminoğlu.” 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: “Elbette ciğerimiz yanıyor, kayıplarımız bizi çok üzüyor. Ama üretim tarafında Türkiye’yi üreterek büyüyen bir ülke olma yolunda desteklemeye hükümet olarak devam edeceğiz.” 

İYİP Genel Bakanı Meral Akşener: Depremden hemen sonra, “Bugün, devletin sesini duyma günümüz. Bugün hepimizin susma günü.” 

Yandaş Gazeteci Hilal Kaplan: “İngiliz deprem uzmanı, 6 Şubat deprem haritasını İngiltere üzerinden karşılaştırmış. ‘Aynısını yaşamış olsaydık, binalarımız dayanmazdı, Birmingham, Manchester, Sheffield ve Bristol dümdüz olurdu’ diyor.” 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu: “Kurtarma çalışmaları yavaş yavaş düzene girdi.” (Depremin 2. gününde) 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum: “AFAD koordinasyonu dışında herhangi bir koordinasyona müsaade etmeyeceğiz. (…) Milletimiz müsterih olsun, Sayın Cumhurbaşkanımız, devletimiz tüm imkânlarıyla afet bölgesinde.” 

Maliye Bakanı Nureddin Nebati: “Özellikle vatandaşlarımızdan yardım diliyoruz, her şey kontrol altında. Ölenlerin birçoğu depremde değil depremden kaçarken vesaire yaralanarak evlerine dönenler, (…) Burada sıkıntı sosyal medyada yayılan yanlış haberler.” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Günü geldiğinde şu an tuttuğumuz defteri de açacağız!” 

AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin: “Her şerde bir hayır var, rabbim ne derse o olur.” (Bir depremzedeye)