Beyazıt’tan deprem bölgesine yardım köprüsü!
Yardım kampanyamızı önümüzdeki aylara yayılacak bir proje haline getirmeye çalışacağız. Bölgedeki yaşam yeniden sürdürülebilir hâle gelene kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Fotoğraf: Nar Sanat Derneği
Lisan ALAYOĞLU
İstanbul Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak depremin açtığı yaraları bir nebze de olsa sarabilmenin, yıkımların etkisini hafifletebilmenin tek yolunun dayanışma ve birleşme olduğunu ilk günden beri biliyorduk. Bu sebeple okulumuz öğrencileri olarak farklı noktalarda birden fazla yardımlaşma ağı oluşturduk. Okulumuz, okul çevremiz, mahallelerimiz… Her bir sıra arkadaşımızla birlikte bulunduğumuz konumlarda dayanışmanın ve yardımlaşmanın birleştirici gücüne sığındık. Tüm okul kulüplerimiz birlikte büyük bir seferberlik başlatarak farklı noktalarda farklı kampanyalar başlattı. Kimi kulüpler fakültelerinde bu dayanışma ağını örerken kimi kulüpler ise çevre esnaflarla, mahallelilerle birlik oldular ve yardımlaşma çağrılarını yükselttiler.
YAŞAMI YENİDEN KURANA DEK…
Okulumuzun Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrenci kulüpleri hızlıca organize olarak okuldan da gerekli izinleri alarak boş amfileri yardımlarla doldurdular, okul çevresinde bulunan esnaflar ise dükkanlarını bir yardım toplama alanı haline getirmiş durumda. Kapı kapı, dükkan dükkan gezerek yardım toplayan sıra arkadaşlarımız da var.
Öğrenciler ve esnaf, okul personeli, hocalar ve mezunlar arasında bir yardımlaşma ağı oluşmuş durumda. Bütün bu bileşenler ortaklaşa çalışıyor, ihtiyaç dahilinde yan yana geliyor, birlikte hareket ediyorlar.
Bu süreci bu şekilde başlattık ancak bu yardım kampanyasını önümüzdeki birkaç aya yayacak şekilde bir proje haline getirmeye çalışacağız. İleride bölgedeki anneler, çocuklar, hastalar gibi daha kırılgan gruplar için ihtiyaçları doğrultusunda kampanyalar başlatmayı hedefliyoruz. Oradaki yaşam yeniden sürdürülebilir hâle gelene kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Buradan da bir kez daha ifade etmiş olalım, ölüm haberleriyle yıkıldığımız Mehmet Zeynel Günay, Başak Karakozak, Berat Yılmazlar, Pelin Us arkadaşlarımızı asla unutmayacağız. Ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.
28 Şubat yaşıyor, yaşatılıyor!
Baskıların haritası bize ne söylüyor?
Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se...
Soul Behar Tsalik: Gazze’den çıkın!
PAÜ grevi; işçiye okul, rektöre teori
Düşüşten önceki imparatorluk gururu
Anayasal haklar çiğnenirken
