13 Şubat 2023 18:22

'Depremde delil karartma' iddiası: Evrak ve dosyalar savcılık kararıyla tutanakla teslim alınıyor

Hatay’da ÇHD tarafından koruma altına alınan Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğüne ait konutların laboratuvar test sonuç evrakları olay yeri inceleme ekiplerince tutanakla teslim alınıyor.

Fotoğraf: @chdgenelmerkez/Twitter

Paylaş

Hatay’da Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğü’nde yer alan işyeri ve konutların laboratuvar test sonuç evraklarının bulunduğu tek katlı binanın yıkılmasını engeleyerek evrakları koruma altına alan ÇHD evrakların savcılık kararıyla olay yeri inceleme ekiplerince tutanakla teslim alındığını açıkladı.

Hatay’da Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğüne ait olan ve konutların laboratuvar test sonuç evraklarının bulunduğu binanın kepçeyle yıkılmasının ardından gelişmeler sürüyor. ÇHD Tarafından yapılan açıklamada; “Başardık! An itibari ile Hatay'daki yıkımın sorumlularına işaret eden ve daha önce hakkında yıkım kararı verilmiş olan Yapı Denetim Şube Müdürlüğüne savcılık talimatı ile olay yeri inceleme ekipleri gelmiş olup tüm evraklar savcılık eliyle muhafaza altına alınmaktadır” denildi.

11 Şubat akşamı Hatay’da yer alan Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğünün "yıkım kararı var" denilerek kepçeyle yıktığı müdürlükte ıslak imzalı resmi evraklar bulunuyordu. ÇHD evrakları almak isteyen itfaiyeyi engellemiş ve evrakları kontrol altına almıştı.

Avukatlar, yapılan işlemin 'delil karartmaya girebileceğinin' ifade etmişti.

Bakanlık, ise yaptığı açıklamasında ana binadaki yangın merdivenin risk oluşturduğu bahanesini öne sürerek yıkımı gerçekleştirdiklerini söyledi ve "delillerin karartılması" iddiasını reddeti.

Ayrıca yıkımı ortaya çıkarıp tepki gösterenler hakkında da hukuki süreç başlatılacağı belirtildi.

12 Şubat sabahı ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi “Dezenformasyon Bülteni” yayımladı. Bültende “Hatay’da Yapı Denetim Müdürlüğündeki evraklar yok edilmeye çalışılıyor” bilgisinin gerçek dışı olduğu savunulmuştu.

“BİR KISMI SAĞLAM KALAN BİNADA HÂLÂ EVRAK VAR”

Çağdaş Hukukçular Derneğinden Avukat Nazlı Akın, gelişmeleri Evrensel’e şöyle anlatmıştı

“Dün gece bize orada olan AFAD gönüllüleri ve oradaki Avukat arkadaş Bedia Büyükgebiz ulaştı. Alana gittiğimizde AFAD gönüllüsü arkadaşlarla karşılaştık. AFAD gönüllüleri iki günden beri taciz edildiklerini anlattı. Tek katlı, revire dönüştürülmüş ve sağlam olan binadan çıkmalarını ve evrakları almak istediklerini söylemişler. Arkadaşlar kimlik istediğinde vermemişler. Arkadaşlarımız, ‘Burası bizim revirimiz, buradan çıkamayız’ demişler ve evrakları saklamışlar.”

“Bahsi geçen bina arkasındaki başka bir binayla bitişik. Arkasındaki Çevre Şehirciliğe ait olan binayı da apar topar yıkmaya başlamışlar. Valilik burası için bir yıkım kararı olmadığını söylediği halde” diyen Akın, “Biz gittiğimizde burayı bir sürü dozer yıkmıştı ve bir sürü evrak insan gücüyle toplanamayacak şekildeydi. Orada o binanın yıkılması, polislerin getirilmesi için bir yetkili olması gerekiyor ve daha sonra yıkılması gerekiyor. Hiç böyle bir şey yapmamışlar. Sabah saatlerinde Denetim Şube Müdürü Murat Alkaya gelerek boşaltılmasını istemiş. Bir kısım evrakların alandan çıkarılmasını sağlamış. Binada hâlâ evrak bulunmakta ama bunlar delil niteliğinde. Arka kısımda olanları biz ellerimizle toplamaya çalıştık ama imkansız. Daha sonrasında gelen dozeri kendi imkanımızla durdurduk, itfaiyeyi de engelledik” ifadelerini kullandı.

“MİLLETVEKİLLERİ EVRAKLARI KORUYABİLİRDİ”

Akın, “Haber yayınlanınca bir sürü milletvekili geldi ancak hiçbir milletvekiline o evrakları almasını sağlatamadık. Savcıya da sağlatamadık. Kollukla iletişime geçtik ama yine gelen olmadı. Yetkili biri olmadan da o evraklar dışarı çıkartılamaz çünkü delil niteliğini kaybeder. Biz de saat 00.00’a kadar durduk ama orası güvenli bir bölge olmadığı ve polis de kalmadığı için biz de alandan ayrıldık. Yaşananları yalanlıyorlar ama fotoğraf ortada. Bu sabah da bakanlık yetkilileriyle beraber evrakları almaya gelmişler ama bu sefer de tutanak tutmuyorlarmış. Yani şu an evrakların kaybolma riski var. Belki de bizim işimize yarayacak en önemli evrağı alıp, ‘biz almadık’ diyerek tehlikeye dikkat çekti.

“CHP’li milletvekilleri geldiğinde onlara yalvardık ama hepsi bu evrakları alamayacaklarını söylediler. Kısa birer açıklama yapıp gittiler” diyen Akın, “Bizim korumaya çalıştığımız alan oranın arkasıydı ama oraya gelmeye tenezzül bile etmediler. Cumhuriyet başsavcılığına uzun uğraşlar sonucu ulaşıldı ama daha sonra bir geri dönüş sağlamadı. Noterler de buradaydı. Kısaca o evrakları alabilme yetkisi olan kimse almadı” açıklamasını yaptı.

Hatay’da Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğü’nde yer alan işyeri ve konutların laboratuvar test sonuç evraklarının bulunduğu tek katlı binanın yıkıldı

Gerekli işlemlerin yapılmadığını söyleyen Akın, tepkisini şöyle dile getirdi:

“Milletvekilleri en azından savcıya buraya gelmesi için baskı kurabilirlerdi. Onlar yapmadı ama yapmamalarından geçtik o binanın önüne gelerek oranın korumasını dahi sağlamadılar. Kendi insanlarını oraya yığıp, bu evrakları alamıyorsak bile bu binanın güvenliğini sağlayalım diyebilirlerdi. Çünkü oraya sürekli birileri gelip evrakları çıkarmaya çalışıyorlarmış. Oradaki çalışanların can güvenlikleri de yok.”

“BAHSİ GEÇEN ALAN AFAD GÖNÜLLÜLERİNİN DE BULUNDUĞU ALAN”

İletişim Başkanlığının yaptığı açıklamayla ilgili konuşan Av. Nazlı Akın “Bahsedilen alandakilerin hepsi AFAD gönüllüsü. İlgili bölgenin yan tarafı dağıtım merkezi veya revir olarak kullanıyor. Polisler ve AFAD gönüllüleri koordine olarak orada duruyor. Arbede yaşadığımız alanda en az 50-60 tane polis vardı ve biz onlara da bir şey yapalım diye yalvardık. Onlar da diğer çevre illerden gönderilmişler. ‘Bizim devriye aracımız, telsizimiz yok, nasıl yapalım’ diyerek kendi amirlerine ulaşmaya çalıştılar. Yapı Denetim binası polislerin ve AFAD gönüllülerinin durduğu ve devletin koordine ettiği bir dağıtım merkezi. Dışarıdan hiçbir sivil insan yok” dedi.

Belgelerin, iddia edildiği gibi dijital ortamda olduğuna inanmadığını söyleyen Akın, “Dijital ortamdaysa bile bina yıkıldığında içindeki bilgisayarlarda da enkaz altında kalmış olabilir. Ayrıca dijital ortamdaki bir belgeyi kaybetmek dünyanın en kolay işi. Günlerdir bu şehre elektrik getiremediler, belgeleri de tek bir tuşla silebilirler. Biz bu tür işlemleri daha önce de gördük. O yüzden oradaki evrakları almalıyız. Madem taşınıyordu, içinde önemli bir şey yoktu o zaman evrakları almasınlar. Evraklarla beraber binayı apar topar yıkmaya çalışıyorlar ve onun tam karşısında 8-9 katlı, içinde hâlâ birilerinin olabileceği enkazlar var ama tek katlı binayla uğraşıyorlar” şeklinde konuştu.

“DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT EDERLER”

Akın, evrakların neden önemli olduğunu ise şöyle anlattı:

“Evraklarda oradaki karot testleri, imara izni olmayan yapılar, laboratuvar testleri, uygun değildir raporları ve bu raporlara rağmen yapılan binaların belgeleri var. Kolon ölçüleri var, yıkılması gereken bina bilgileri var, hepsi orada. Yani biz oradaki evraklardan görebiliriz uygun değildir raporuna rağmen, test sonuçlarına rağmen yapılan bina var mı diye. Bu dava süreçleri başladığında müteahhitlerin, sorumluların yargılanması için gerekecek en büyük evraklar orada.”

Akın, “Eğer o evraklara ulaşılamazsa, sorumlular davalarda delil yetersizliğinden beraat ederler, ‘biz yapmadık’ derlerse ispatlayamayız” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sarıgazi gençliği yaralarımızı sarmak için seferber 

SONRAKİ HABER

Acıdan ders çıkardık: Şili nasıl başardı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa