Online eğitim kararı geri çekilsin!  

Songül Özlem ABAYOGLU 

Depremin yarattığı yıkımı bütün ağırlığıyla hissediyor, yaşıyoruz. Erdoğan yönetimi alınmayan önlemler, işlevsizleştirilen kurumlar, koordine edilmeyen ekiplerle bu felaketin esas sorumlusu. Şimdi bu yıkımın etkilerini daha da ağırlaştıracak adımlar atıyor. Online eğitim kararıyla tüm öğrencileri eğitimden mahrum bırakmak kolayına geliyor, bunu tercih ediyor. Depremzede öğrencilerin koordinasyonlu bir biçimde eğitimine devam etmesi adına öğrencilerin uygun üniversitelere nakledilmesi gibi atılabilecek pek çok adımla ilgilenmiyor, eğitim hakkına el koyuyor, gözden çıkarıyor.  

Depremden etkilenen gençlerin barınabilecekleri bir alan olmadan, internete erişimi olmadan eğitime nasıl devam edeceği sorusuna bir cevabı yok. Depremin yaşandığı illerin dışında olup yakınlarını, arkadaşlarını kaybeden, bu yıkımdan her türlü anlamda etkilenen gençlerin üniversiteli arkadaşlarıyla bir arada durma ihtiyacını nasıl karşılayacağı sorusuna vereceği bir cevap yok. Eğitimden uzak geçen pandemi yıllarının açığını hala kapatamamışken, bir kez daha online eğitimle ortaya çıkacak mağduriyetlerin nasıl giderileceği sorusuna cevabı yok.  

Çünkü tüm bu sorular üniversiteli gençlerin yaşam hakkını, eğitim hakkını ilgilendiren sorular. İktidarın bunlarla bir işi yok. Halkın bütçesini deprem durumunda dahi halk için kullanmadı, eğitime yansıyan sorunları çözmek için de kullanıyor. Depremzedeleri üniversite yurtlarına yerleştirmeye çalışıyor.  

YURTLARI DEPREMZEDELERE AÇMAK ÇÖZÜM DEĞİL! 

Biz depremzede arkadaşlarımızla dayanışmak için tüm olanaklarımızı seferber ettik, etmeye devam ediyoruz. Ancak eğitimden uzaklaştırılmak, yurtlarımızdan çıkarılmak bunun bir parçası değil, sorunların çözümü değil. Bizlere yönetimden gelen yurt mesajlarında “bu zor günlerde afetzedelere yurtlarımızı açıyoruz” diyor. Bu zor günleri aşmanın koşulu daha fazla sorun yaratmakla olmaz. Devletin tüm bölgelerdeki olanakları hem depremzedelerin ücretsiz bir biçimde kamu ve özel pansiyon/otel gibi konaklama merkezlerine taşınmasıyla, hızla çadır ve konteyner alanlarının oluşturulmasıyla sağlanabilir. Ama devlet yetkilerini de bütçesini de bunun için kullanmıyor. Yerine, eğitimde eşitsizliği derinleştirecek bu kararla tüm öğrencileri eğitim hayatından koparıyor.  

Bu kararın derhal geri çekilmesi gerekiyor. Canla başla dayanışmayı birlikte örgütlediğimiz üniversiteli arkadaşlarımızla aramızda hesap sorma duygusunun güçlendiği öngörülerek uzaktan eğitimden medet umuluyor. Birbirimizden başka kimsemizin olmadığını gördüğümüz bu günlerde yüz yüze eğitim koşullarının sağlanmasını talep ediyoruz. Her üniversitede bu talebin yaygınlaştırılmasına, dayanışma seferberliğimizin yüz yüz eğitim için bu birlikteliğini korumasına ihtiyacımız var.