14 Şubat 2023 03:53

Adıyamanlı depremzedeler: İnsanlar organize edilseydi her şey çok daha farklı olurdu

Adıyamanlı depremzedeler: “Bazıları otellere gitti ama çoğu kendi akrabalarının yanına sığınmak zorunda kaldı. Ben de düşündüm ama arkadaşlarım, akrabalarım burada ölmüş yatıyorken ben nasıl gideyim?”

Fotoğraf: Murat Uysal/ Evrensel

Paylaş

Emre YILMAZ
Bilal KARAMAN
Adıyaman

Adıyaman’ın enkazlarla kaplı sokaklarında onlarca insan binalardan uzak buldukları arsalarda, kışın soğuğunda yaşam mücadelesi veriyor. Derme çatma, eldeki malzemelerle kurulmuş çadırlardan birinin önünde oturan insanların yanına misafir oluyoruz.

Ateşin başında ısınan Ekrem, Gürkan ve Selim ile sohbet ediyoruz. Her Adıyamanlı gibi Ekrem de söze, devlet müdahalesinin çok geciktiğini dile getirerek başlıyor: “İlk 35 saat içecek su bile bulamadık. Ne asker ne polis ne AFAD gördük.” Bir yetkili bile olsaydı, insanları organize etselerdi her şeyin çok daha farklı olacağını dile getiren Ekrem, “Bir kişi çıkıp insanlara ‘Sakin olun, şunu yapacağız’ diyemedi. İkinci gün bir market camını kırmaya giden tanıdığımıza bir jandarma ‘Dur’ dediğinde dönüp, ‘Çocuklar ekmek bekliyor, bir ekmek ver bana girmeyeyim’ dedi. Jandarma hiçbir şey diyemedi. O gıdayı, suyu mahalleye dağıtmasalardı nasıl olacaktı?​” diye konuştu.

Selim, acılarını bir kenara bırakıp zordaki köylere kendi çabalarıyla yardım götürdüklerini söyledi. “Yaylakonak köyü özellikle çok kötü durumdaydı onlarca ölü vardı, kar vardı çok zor gittik” diyen Selim, kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kaldıklarını, devlet imkanlarının ilk gün yetişmesi halinde bu hale düşmeyeceklerini anlattı: “Bölge illerinden insanların gönderdiği yardımlar devletten hızlı geldi.”

KURTLAR CESETLER İÇİN GELDİ

Gürkan, o esnada köyünde olduğunu, yıkımın orada çok kötü olduğunu anlattı: “Yerde 1.5 metre kar vardı, cesetleri bodruma koymak zorunda kaldık, köpekler ve kurtlar cesetler için geldi kapımıza kadar. İnsanlar ceset başında nöbet tuttu.” Tütün kurutmak için belli yerlerde çadırlar olmasının bir avantaj olduğunu ve hayatta kalanları bu çadırlara yerleştirdiklerini dile getiren Gürkan, sürekli enkazdan canlı çıkarılanların videolarının yayımlanmasına tepkili: “Peki ölenler ne olacak? Biz bir arkadaşımızı çıkardık, elinde telefon, donarak ölmüş. Kolunu düzeltelim dedik gömerken kaskatı, düzeltemedim.”

İnsanların şehirden ayrıldığını ifade eden Ekrem, “Bazıları otellere gitti ama çoğu kendi akrabalarının yanına sığınmak zorunda kaldı. Ben de düşündüm ama arkadaşlarım, akrabalarım burada ölmüş yatıyorken ben nasıl gideyim?​” diye konuştu.

Selim, kendisinin gitmek istemediğini dile getirerek şunları söyledi: “Ama çoluğu çocuğu göndermek istiyorum, bu çadırı kurduk ama kurtarmıyor nasıl yapacağız bilmiyorum.”

‘KEŞKE YANIMIZA GELSEYDİ DE HESAP SORSAYDIK’

Söz idarecilere gelince, öfke artıyor. Önce Selim söze giriyor: “Devletten hiçbir şey beklemiyoruz artık, bize ilişmesin, zarar vermesinler yeter. Hepsi gelmiş açıklama yapıp gidiyorlar, gelsin bir halkın içine girsin, o enkazları görsün, çıkan bedenleri görsünler ondan sonra belki biraz bizi düşünürler.”

Gürkan, cumhurbaşkanının kendisini eleştirenleri provokatörlükle suçlamasına, “Tuttuğumuz defteri açacağız” açıklamasına tepki gösterdi: “İlk beni yazsın ya, ne kalmış benim kaybedeceğim? Duyduk Adıyaman’a gelmiş, çok bekledik keşke bizim buradan geçse, karşısına geçip hesap sorsak, beni vururlarsa vursunlar ondan sonra.”

Ekrem ise şunları söyledi: “Bir senede buraları yapacağız diyorlar. Kimse buraların bir senede yapılabileceğine inanmıyor. Ayaktaki binalar da yaşanmaz durumda, yıkılıp yeniden yapılması lazım.”

ÖNCEKİ HABER

Adli Tıp Kurumu Adana Grup Başkanı: Yakınlarını arayanlar DNA örneği versin

SONRAKİ HABER

Adıyaman Belediye binası depremde yıkıldı, karşısındaki AB mevzuatlı binanın camları dahi kırılmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa