14 Şubat 2023 15:25

“Göçmenlere yönelik ayrımcı, ırkçı uygulamalara geçit vermeyelim!”

Göçmenlere yönelik ayrımcı ve ırkçı uygulamalara karşı ortak basın açıklaması yapıldı: Depremin yaratığı yıkımı birlikte aşacağız. Birlikte yaşamak istiyoruz!

Evrensel

Paylaş

Deprem bölgesindeki ayrımcı ve ırkçı saldırılara ilişkin ortak basın açıklaması gerçekleştirildi. Ortak açıklamada depremin yıkımının birlikte aşılabileceği belirtildi.

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubeleri, deprem bölgesinde mültecilere yönelik ırkçı saldırı ve işkencelere dair İHD Şubesinde basın toplantısı düzenledi. Toplantı salonuna, “Depremin yaratığı yıkımı birlikte aşacağız. Birlikte yaşamak istiyoruz!” yazılı pankart asıldı.

“BU BİR KATLİAM”

Toplantıda söz alan İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, deprem uzmanlarının uyarılarına rağmen hiçbir önlemin alınmadığını dile getirerek, “Bu nedenle bu bir katliamdır” diyen Yoleri, “Biraz sert sözcükler kullanma ihtiyacı var. Çünkü deprem uzmanları yine uyarıyor.”

“MÜLTECİLERE YÖNELİK CİDDİ HAK İHLALLERİ YAŞANIYOR”

Deprem ile birlikte mültecilerin ayrımcılığa ve nefret söylemine maruz kaldığını dile getiren Yoleri, “Hem depreme hem de daha sonra ayrımcılığa maruz kalmış ve hedef haline getirilmiş kesim olan mülteciler var. Bölgede 2 milyon mülteci var. Bu kesimin arama kurtarma çalışmalarından yararlanma noktasında hem yaşamı yeniden kurma, erişim noktasında ayrımcılığa maruz kaldığına dair pek çok örnek var. Hırsızlık, taciz suçlamaları var. Ayrıca işkenceye de maruz kaldıklarını sıklıkla görüyoruz” ifadelerini kullandı. Çok ciddi hak ihlallerinin yaşandığını ve yaşanmaya da devam edeceğine dair belirtilerin olduğunu dile getiren Yoleri, “Devletin bu konuda eksikten öte yanlış tutum içinde” olduğuna dikkat çekti.

“AYNI MUAMELEYİ GÖRMÜYORLAR”

ÖHD üyesi Ahmet Baran Çelik, depremin ardından nefreti körükleyen ve saldıran binlerce kişiyi tespit ettiklerini söyledi. Yüzlerce avukatın bu durumları takip ettiğini ve binlerce suç duyurusunda bulunduklarını dile getiren Çelik, “Buradan organize bir kötülükten söz ediyoruz. Göç İdaresinin verilerine göre bölgede yaklaşık olarak 2 milyon mülteci var. Enkaz altında kalan, akrabaları ölen diğer vatandaşlar gibi nakil edildiklerinde kamu binalarında kalamayacaklarına dair karar alındı. Yine aynı şekilde bunların nakil işlemleri de engelleniyor. Başka bir şehirde akrabaları varsa ve bunu ispat edebilirlerse nakil edilme şartı getirilmiş. Haliyle enkazda birlikte kalıyorlar, ölümde birlikteler ama sonrasında aynı muameleyi görmüyorlar” diye konuştu.

“KENDİ ÇABALARI İLE ÇIKTILAR”

ÇHD İstanbul Şube üyesi Avukat Fatih Aydın da, ÇHD ve diğer hukuk kurumları ile birlikte deprem öncesinde denetim sürecinde işlenen suçların açığa çıkması için hala bölgede olduklarını ve mücadele ettiklerini söyledi. Depremin üçüncü gününün ardından mültecilere yönelik şiddetin başladığını ve çok sayıda başvuru aldıklarını söyleyen Aydın, “Gerek devlet, kamu görevlerinden olsun gerek ise sivillerden gelen tüm şiddet olayları karşısında adli sürecini takip ediyoruz” dedi. Mültecilere yönelik saldırıların siyasi partilerin ayrımcı ifadeleri ile başladığını dile getiren Aydın, “Bu söylemler nedeniyle alanda bulunan en dezavantajlı grup ne yazık ki Suriyeli göçmenler. Kendileri gerek gelen yardımlardan yeterli derecede pay almaktan bile çekiniyorlar. İki gün önce oradaydım. İnsanlar kamyonların önünde sıraya girerken, mülteciler bir adım geride duruyorlar. Bunun sebebi yaratılan bu korku iklimidir. Kendi çabalarıyla enkazdan çıkmış olan insanlar, şu an yardım istemekten çekinir haldeler” diye kaydetti.

“ÖLÜMÜN VE KIYIMIN ORTASINDA KALDI”

Ortak açıklamayı Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’nden Çiğdem Özbaş okudu. Özbaş, resmi kaynaklardan ulaşılan son verilere göre Türkiye ve Suriye’de 35 binin üzerinde can kaybı olduğunu belirterek, “Ancak can kayıplarının artacağı öngörülmektedir” dedi. “Elbette deprem yaratmış olduğu sonuçlar itibariyle dil, din, ırk, cinsiyet, yaş ayrımı yapmadı, bölgede 2 milyonu mülteci olmak üzere 15 milyon insanı etkiledi” diyen Özbaş, “Bu depremle; daha önce savaşı, yerinden edilmişliği, yurtsuzluğu ve eşitsizlikleri yaşayan mülteciler bir kez daha ölümün ve kıyımın ortasında kaldı” ifadelerini kullandı.

“GÖÇMENLERİN BU ŞEKİLDE ETİKETLENMESİ IRKÇILIKTIR”

Diğer depremzedeler gibi aileleri için endişelenen, yaralıları ve cenazeleri ile uğraşan, güvenli bir alan bulup temel ihtiyaçlarına erişmeye çalışan mültecilerin, bu temel hak ve ihtiyaçlarına dahi eşit bir şekilde erişemediğini söyleyen Özbaş, “Öte yandan da bazı siyasiler ve sosyal medya kullanıcıları tarafından kendilerine yöneltilen nefret dili ve ırkçı saldırılarla mücadele etmeye çalışıyorlar. Depremden ağır biçimde etkilenen Suriyeliler ve diğer göçmenler hem hayati olan yardımlardan dışlanmaya çalışılıyor hem de "yağmacılar" olarak damgalanıyorlar. Göçmenlerin bu şekilde etiketlenmesi ırkçılıktır. Bu korkunç yıkımın müsebbibi ve asıl yağmacılar inşaat sermayesi ve buna göz yuman ve destekleyen devlet yetkilileridir” dedi.

TALEPLER SIRALANADI

Yetkililere seslenen Özbaş taleplerini yineledi:

  •              Bölgedeki Geri Gönderme Merkezleri ve kamplarda kalan göçmenlerin durumları hakkında yetkililer tarafından bir açıklama yapılmalıdır.
  •              Enkazdan sağ kurtulan göçmenler, barınma, sağlık, erzak tedariki, ulaşım gibi acil ve temel ihtiyaçlarına eşit bir şekilde erişebilmelidir.
  •              Yol izin belgesi 90 günle sınırlandırılamaz. Deprem öncesinde dahi göçmenlerin en temel haklarına erişimini engelleyen seyahat kısıtlaması uygulaması, süresiz bir şekilde ve tüm ülke çapında acilen kaldırılmalıdır.
  •              Göçmenlere yönelik ayrımcı, ırkçı uygulamalara geçit vermeyelim! Irkçılık nefret suçu sayılsın, ayrımcı politikalar ve söylemler üretenler hakkında hukuki işlem yapılsın.(İstanbul/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

Eğitim Sen, YÖK’ün üniversitelerde uzaktan eğitim kararına dava açtı

SONRAKİ HABER

Taksim saldırısına ilişkin 36 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa