İzmir Barosu: İşkence ve kötü muameleyle birlikte sorunlar devam ediyor
Deprem bölgesindeki hak ihlallerini açıklayan İzmir Barosu, “Bölgede işkence, kötü muamele, sağlık, barınma ve iletişim gibi sorunlar var. Artık birlikte bir şeyleri çözme zamanı” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Hak ihlallerinin sadece kötü muamele ve işkencenin de olmadığını belirten İzmir Barosu şu ihlalleri saydı
- Haberleşme hakkı engellendi.
- Sağlık hakkı ihlal edildi.
- Barınma hakkı ihlal ediliyor.
- Ayrımcılık. nefret söylemi arttı
Maraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen depremin ardından İzmir Barosu bölgedeki tespitleri ve bu tespitler sonucunda yapılacak işlemleri aktarmak için basın toplantısı gerçekleştirdi.
Deprem bölgesine giden İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ile yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyet, bölgeye ilişkin gözlemlerini aktardı. Yılmaz, “Artık birlikte bir şeyleri çözmek zamanı. Çünkü devletin yetersizliği kendini bölgede gösterdi” dedi.
İzmir Barosu Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda konuşan Baro Başkanı Sefa Yılmaz, sadece İzmir Barosu olarak değil 10 ilin barosunun da sesini duyurmak istediklerini söyledi.
“BÖLGEDE ÇALIŞMALAR HÂLÂ YETERSİZ”
Öncelikle Osmaniye’ye gittiklerini ve orada da ciddi bir yıkımın olduğunu aktaran Yılmaz, “AFAD sadece sınırlı imkanlarıyla yardım etmeye çalışırken, baro üzerinden bir yardım çalışması vardı. Yıkılan binalarda yardım ve kurtarma henüz başlamamıştı, Osmaniye Barosu’nun konferans salonu yaklaşık 50 aileye açılmıştı” dedi.
Sonrasında İskenderun’a geçtiklerini ve enkaz kaldırma çalışmalarının çok yeni başladığını söyleyen Yılmaz, akabinde Antakya, Antep illerine gittiklerini sayarak buradaki gözlemleri dile getirdi.
Bölgede çeşitli hak ihlallerinin yaşandığını ifade eden Yılmaz, “Bölgede işkence, kötü muamele var. Sağlık sorunları barınma sorunları ve iletişim sorunları var. Arama kurtarma faaliyetleri o kadar yetersiz ki hâlâ ulaşılamayan enkazlar var. Eksikliğin en önemli sebeplerinden biri ekipman ve personel yetersizliği. AFAD’ın, İçişleri ve Sağlık Bakanlıklarının daha koordineli davranması gerekir” deyi ekledi.
“BİRÇOK HAK İHLALİ YAŞANIYOR”
Hak ihlallerinin sadece kötü muamele ve işkencenin de olmadığını belirten Yılmaz, “Haberleşme hakkı engellendi. Depremzedeler kendi yakınlarıyla haberleşemediler, yardım isteyecekleri alanları kapattı devlet. Sağlık hakkı ihlal edildi. Kamu binaları zarar gördü, hastaneler zarar gördü. Barınma hakkı ihlal ediliyor. Çadır ve konteyner yetersiz. Bir diğer hak ihlali ise ayrımcılık. Din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin yardım gitmesi gerekirken nefret söylemi bölgede arttı ve buna bağlı olarak da işkence, kötü muamele artmış durumdaydı” diye konuştu.
Hak ihlallerinin birinin de adli işlemlerle ilgili olduğunu dile getiren Yılmaz, “Birçok Cumhuriyet savcısı, hakim yakınlarını kaybetti, adliyeler yıkıldı. Tüm işlemler durdu özellikle 4 ilde. Ancak bakanlık çalışmalar yapmak üzere pazar günü İzmir’den 4, toplamda 30 Cumhuriyet savcısını görevlendirdi. Görevlendirmeler 1 hafta sonra yapıldı. Biz de 20 avukattan oluşan grubu Hatay’a göndereceğiz ki hâlâ orada olan avukat arkadaşlarımız var, çalışmalarımız sürecek” dedi.
“DEVLETİN YETERSİZLİĞİ KENDİNİ GÖSTERDİ”
Ayrıca bölgeden İzmir’e doğru yaşanacak göçe de dikkat çeken Yılmaz, “Yaklaşık 400 bin yurttaşımızın bölgeden İzmir’e geleceği düşüncesindeyiz. Bizim bölgemizde de ihtiyacımız başladı. Dün Antalya’ya yardım tırı yolladık, oraya da göçler başlayacak. Özellikle göç alan illerde sıkıntılar artarak büyüyecek. Bizler baro olarak özellikle 10 baro olmak üzere yardım kampanyalarımızı uzun soluklu yapmayı planlıyoruz. Belli alanlarda İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri ve Büyükşehir Belediyesi ile de bazı çalışmalarımız olacak. Artık birlikte bir şeyleri çözmek zamanı. Çünkü devletin yetersizliği kendini bölgede gösterdi.
“SEÇİMLER ERTELENEMEZ, DEMOKRATİK BİR SÜREÇ BAŞLAMALI”
Son olarak, seçimin ertelenmesine ilişkin eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın açıklamaları sorulması üzerine de Yılmaz, “Tamamen hukuk dışı. Bu seçimlerin ertelenmesini gerektiren hiçbir fiili durum yok. Yapılmaz ise çok büyük bir yanlış olur. Artık demokratik bir sürecin başlaması gerekir. İktidar sadece gördüğü tepkiler karşısında vatandaşların kendisine git diyeceğinden korktuğu için şimdi bir isim üzerinden ama sonrasında yandaş medyada da tartışmayı başlatacak. Anayasanın hükmü çok açık, savaş hali dışında asla seçimler ertelenemez, mümkün değil” dedi. (İzmir/EVRENSEL)