Kader ve OHAL
Başta İstanbul olmak üzere deprem kuşağındaki illerin durumu farklı değil, önlem alınmazsa aynı sonuçla, belki daha ağır sorunlarla karşılaşacağız.
Fotoğraf: Soma İmbat Madenciliği/AA
Seyit ASLAN
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı
10 ili kapsayan deprem, onlarca yıl onarılamayacak bir yıkım bıraktı geride. Yıkımı ortaya çıkaran nedenler açık ve nettir. Deprem kuşağında olduğumuz gerçeği bir yana itilerek 10 ilde yapılan ne varsa yıkıldı, yerle bir oldu. Başta İstanbul olmak üzere deprem kuşağındaki illerin durumu farklı değil, önlem alınmazsa aynı sonuçla, belki daha ağır sorunlarla karşılaşacağız. 10 ilimizi kapsayan depremde on binlerce insan hayatını kaybederken, enkazların altında hâlâ on binlerce insan var. Depremin ekonomik kayıpları ise hesaplanacak gibi değil.
İktidar ise arama kurtarma faaliyetlerini hızlandıracağına, yardımları ulaştırmak için seferber olacağına, Cumhurbaşkanının ağzından OHAL ilan etti. Şaşırtıcı değil. Biriken öfkeyi bastıracak güçleri kullanmak için elindeki tüm yetkileri kesintisiz kullanacak. OHAL için iktidarın gerekçesi hazır. İnsanlar hayattayken ve yaşarken önlem almayanlar, halkın can ve mal güvenliği için OHAL ilan ettiklerini söylüyor.
ÇÖZÜM YOK BASKI VAR
Pandemi, üzerine yaşanan ekonomik kriz, şimdi depremin vurduğu kentlerde ortaya çıkan manzara, işçi ve emekçilerin yaşamını cehenneme çevirmiş durumda. Fatura giderek ağırlaşıyor. İktidar işçi ve emekçilerin yaşadığı ağır sorunları çözmek yerine, şiddetle bastırmayı tercih ediyor, onun içinde tüm yasaları ve argümanları kullanıyor. Bir yandan baskı ve şiddet, diğer yandan kaderciliği öne çıkararak sorunların üzerini örtmeye çalışıyor. “Kader planı böyle yazılmış”, “Soma, Ermenek, Amasra iş cinayetleri kader, fıtrat”. İş cinayetlerinden afetlere kadar iktidarın tüm unsurları en tepede söyleneni aşağıya doğru tekrar ediyor.
RANTÇI DÜZEN ON BİNLERİ ÖLDÜRÜYOR
Yarattıkları rantçı düzen milyarları götüren büyük inşaat tekellerinden Yalova depreminin belirgin müteahhidi Veli Göçer benzeri on binlerce müteahhide kadar uzanıyor. Ve bu düzen aksamadan işliyor. Yalova’da Veli Göçer, Hatay’da Rönesans Rezidans’ın Müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun... Her deprem, sel felaketi, grizu patlaması, göçük sonrası sorumlular yargılanıyormuş gibi yapıp, ödül gibi cezalar verilerek aramıza salındılar. Sistem böyle işliyor, işletiliyor. Devletin bütün ekonomik kaynakları kapitalistlere akıtılırken, işçi ve emekçilere düşen şey, depremde, göçükte, selde, grizu patlamasında, iş cinayetlerinde, yangınlarda ölmek oluyor. Kader denilerek bu gerçeğin üzeri örtülmeye çalışılıyor. İtiraz eden olursa da iktidarın elinden sopası eksik olmuyor. Onun için de ellerinde OHAL, bu hal ne varsa kullanmaktan geri durmayacaklar. OHAL’i sermayenin planlarını istediği gibi hayata geçirmesinin bir aracı görüyorlar. Cumhurbaşkanı daha önce OHAL ilan ederken bunu açık biçimde ifade etmişti. OHAL demek yasak ve baskı demek, grev yasağı, hak arama yasağı demek.
İTİRAZIMIZ VAR
Sermayenin OHAL’le itirazı yok. Ama biz işçi ve emekçilerin itirazı var. OHAL kaldırılsın, kamunun bütün kaynakları deprem bölgesinde sağlığın, temizliğin, barınmanın, sistemli ve düzenli gıda ulaşımının sağlanmasında kullanılsın. 99 depremi sonrasında hassasiyetler gözetilerek iktidarlara ve sermayeye açılan açık alanların sonradan nasıl tepemize çöktüğünü hatırlıyoruz. Mezarda emeklilik yasası çıkarıldı, deprem için çıkarılan vergilerin hiçbir zaman deprem için kullanılmadığını unutmayalım. İktidar sürece OHAL ilan ederek başladı, yeni adımları atacaktır. En acil taleplerimiz için mücadeleyi örgütlemekten başka bir yolumuz bulunmuyor.
Bugünün acil talepleri:
- Başta 10 ili kapsayan bölgede yaşayan işçilerin ücretleri vergiden muaf tutulsun.
- Çalışan ve çalışmayan yerli, göçmen tüm işçilerin ücretleri tam ödensin.
- Hâlâ yakını, eşi dostu enkaz altında olan işçiler çalışmaya zorlanmasın.
- Özelde 10 ili kapsayan işletmeler başta olmak üzere işten atmalar yasaklansın.
- Evleri yıkılan, kredi ve vergi borcu olanların borçları hazineden karşılanarak silinsin.
- Özel ya da kamu, konteyner, prefabrik ev, temizlik malzemesi, gıda, temizlik kiti, kadın temizlik kiti üretimi yapan fabrikalardaki üretim üç vardiya olarak planlansın, ihtiyaçlar giderilsin.
- Yap-işlet-devret modeliyle yapılan köprü, yol, tünel, şehir hastanelerine yapılan tüm ödemeler durdurulsun, tüm kaynaklar deprem bölgesine aktarılsın. Sermayeye değil, deprem bölgesine kaynak aktarılsın.