Çukurova Üniversitesi öğrencileri depremi nasıl karşıladı, dayanışma nasıl örülüyor?
Adana’da üniversite öğrencileri deprem bölgesi ihtiyaçları için öğrenci evindeki son battaniyesini, kışlıklarını verdi. Birçok genç de bu malzemelerin paketlenmesine, taşınmasına yardım etti.
Fotoğraf: Google Street View
Barış ŞEKER
Adana
Maraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri 10 ilde yıkım ve can kayıplarıyla karşıladık. Üzerinden bir haftayı aşkın zaman geçmesine rağmen, kabus gibi yaşadığımız bu iki büyük deprem anı akıllarımızda tazeliğini koruyor. Korku ve tedirginlik sürüyor. Hayatını kaybeden kişilerin sayısının on binlerle ifade ediliyor oluşu durumun vahametini ortaya koyuyor.
Adana’da 12 binanın yıkıldığı söylenirken can kaybı yüzlerle ifade ediliyor. On binlerce insan çadırlarda ve toplu barınma merkezlerinde kalıyor. Üniversite gençliğinin ise önemli bir kısmı depremin ilk günlerinde şehri terk ettiğini belirtelim. Şehirde kalan gençlerin bir kısmı eş dostun müstakil evlerine veya çadırlara sığınırken önemli bir kısmı da depremzedelerle yaraları sarmak için çeşitli işlerin ucundan tuttu. Yaraları sarmak için harekete hemen geçilemedi doğal olarak. Deprem sonrası gençler ilk günlerini yakınlarının durumunu öğrenmeye çalışarak geçirirken bu zamanda dayanışma kampanyaları henüz başlamadı ve iletişim grupları kurulmadı. Depremden doğrudan etkilenmeyen şehirlerdeki gençler bu konuda daha erken bir araya gelebildi. Gençliğin içerisindeki durumu anlaması, harekete geçmesinden sonra yaşananlardan ve gözlemlerimden biraz bahsetmeye çalışacağım.
Çukurova Üniversitesinde okuyan öğrencilerin ana ağırlığını Adanalılar, komşu illerden gelenler ve bölge illerinden gelen gençler oluşturuyor. Adana, Hatay, Osmaniye, Mersin... En sık duyduğumuz memleketler. Haliyle birçok arkadaşımız ve ailelerinin hayatları depremden dolayı alt üst oldu. Hayatını kaybeden arkadaşlarımız, ailesi hala enkaz altından çıkarılamayan arkadaşlarımız var. Evleri yıkılan veya girilemeyecek durumda olan birçok arkadaşımız var. Gençler sınıf grupları üzerinden çok hızlı bir biçimde bütün arkadaşlarının durumunu öğrendi. Ulaşılanlar, ulaşılamayanlar... Hangi arkadaşımızın evi yıkıldı, kimlerin neye ihtiyacı var, hangi ilde neye ihtiyaç var, nasıl yardım edebilirim? Bunların hepsi kendiliğinden gerçekleşen şeyler. Birçok da yeni deprem dayanışma grubu açıldı. O güne kadar gençlerin düzenli bir araya geldikleri iletişim grupları o gün en çok dayanışma gösterdikleri grup oldu. Buna bir kulüp, topluluk grubu da örnek verilebilir, bilim kültür etkinlikleri düzenleyen bir grup da. Mesajların biri gidiyor biri geliyor. Yüzlerce iletildi şeklinde gönderilen mesaj var. Yani elden ele, gruptan gruba. Duyurulan mesajda enkaza yardım çağrısı varsa altına birçok enkazın konum bilgisini isteyen genç beliriyor. Yardımlaşma çığ gibi büyürken bir yandan da yeni depremler için bilgilendirme mesajları geliyor. Sadece artçılara dikkat edilmesi yönünde değil bu mesajlar. Mesela “şu gün, şu saatte, şu büyüklükte deprem olacak, evlere girmeyin!”. Depremin tarih, yer ve şiddeti aynı anda hatasız bilinemez, tahmin edilemez. Ama bu spekülatif paylaşımları üniversite öğrencileri de gruplarında çokça paylaştı. Tabii ki depremin yarattığı telaş, yetkili kurumların ortada olmayışı ve bilgilendirmelerin gecikmesi, gençlerin de neye inanıp neye inanmayacağını şaşırmasına sebep oldu.
Gençler arasında yardımların ve bağışların en çok yönlendirildiği yer Ahbap. AFAD ve Kızılay’ın ismi günlerce neredeyse anılmadı. AFAD’a yapılacak yardımların, gönderilecek bağışların gerçekten deprem için kullanılmayacağı endişesi açık açık konuşuluyor, bugüne kadar bu kurumların topladığı paranın ne yapıldığı soruluyordu. Gençler depremi olağanüstü bir durum, bu durumda siyaset yapmayalım, kaderimizde varmış diyerek de tartışmadı. Aksine afet öncesi ve sonrası devletin müdahalelerine tepki çok. Bunları unutmayacağız diyerek on binlerce paylaşım yapıldı. Genel kanı bu depremden çok daha az can kaybı ve hasarla çıkılabileceğiydi. Depremin yaşandığı bir ilde İnşaat Mühendisleri Odasının binasının yıkılmayıp etrafındaki neredeyse her binanın yıkıldığı fotoğraf paylaşılarak, demek ki kader değilmiş dendi. Onlarca genç bunu sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Adana’da üniversite öğrencileri deprem bölgesi ihtiyaçları için öğrenci evindeki son battaniyesini, kışlıklarını verdi. Birçok genç de bu malzemelerin paketlenmesine, taşınmasına yardım etti. Genç kadınların üniversitedeki topluluğu üzerinden yaptığı depremzedelerle yaraları sarma çağrısı onlarca genç kadın tarafından sahiplenildi. Harçlıklarından kısarak depremden etkilenen kadınlara yüzlerce hijyenik ped ve temizlik malzemesi gönderdi. Depremden etkilenen arkadaşları için nakdi yardım yapmak isteyen Diş Hekimliği Fakültesinden yüzü aşkın öğrenci kendi aralarında yaklaşık 30 bin lira para topladı. Bunun gibi çokça fedakarlık örneği bu süreçte göze çarptı.